02.11.2018 - 21:14 | Son Güncellenme:
NİHAN YARKENT İNCE
İkinci Dünya Savaşı başlamadan önce Almanya’nın o dönemki Çekoslovakya’ya verdiği ültimatomla başlayan kriz, tüm ekonomileri etkilediği 1938 yılında Anthony Micaleff, Türkiye’nin ilk markası zeytinyağı Kristal’i kurdu. Savaşın sona erdiği yıl Micaleff, bugün dahi olmayan başarıya imza att, Kristal’i markalaştırdı. İsim tescilini önce Kristal olarak aldı, ardından bunu kendilerini Türkiye’ye getiren gemiyi simgeleyen “Vapur Alamet-i Farikası” takip etti.
O dönemde “Vapurlu Yağ” olarak bilinen Kristal Yağları, Anadolu’da hala bu isimle tanınırken bugün dünyanın 25 ülkesine zeytinyağı ihracatı yapar hale geldi. 2007 yılında Arkas Holding’in ortaklığı ile yatırımlarını ve üretim kapasitesini artıran Kristal Yağları, bugün sektörün devi İspanya’da açtığı şirketle Avrupa pazarında söz sahibi. Kristal Yağları Genel Müdürü Christopher Dologh, Ayvalık Zeytin Hasadı’nda Milliyet Ege’nin sorularını yanıtladı. Dologh, “Zeytinin anavatanıysak kaliteli zeytinyağı üretiminin artırılması için birlikte çalışmalıyız” dedi, sektörün güçbirliği yapması gerektiğini söyledi.
Sizi ilk yapan nedir?
Aslında biz 80 yıldır hayatımızı zeytin ağacına adamış aileyiz. Bu kültürün Türkiye’de yeşermesi ve gelişerek büyümesi için nesiller boyu çalıştık. Yüzde 100 yerli marka olarak anonim şirket ünvanına sahip ilk ve tek yerli zeytinyağı üreticisiyiz. Ancak biliyoruz ki, biz bir markadan da öteyiz.
Zeytinyağında Ayvalık özelinde bir yandan kalite artarken, bir yanda da düşüş var. Bu konuda çözüm öneriniz var mı?
Modern tarım yöntemlerinin gelişmesi, bazı üreticilerin bilinçlenmesi ve bu üreticilerin topladıkları zeytinlerin sayısının artması ile bir alanda kalitede iyileşme görülürken, diğer taraftan genel olarak bakıldığında kalitenin düştüğü görülüyor. Bu konuda yapılması gereken üreticileri tarladan şişelemeye kadar olan süreçte bilinçlendirmek. Kaliteli ürün elde etmek için uzmanlar tarafından eğitim verilmeli ve bu eğitimler periyodik olarak devam etmeli. Bu sayede Ayvalık zeytinyağını geçmişteki kalitesine döndürmek için adım atılmış olur.
Yılda 45 bin ton
Bu konuda yaptırımlar dışında ne olmalı?
Ceza yaptırımlarının caydırıcı olmasının yanısıra standart dışı ürünlerin de toplanması ve imha edilmesi gerekiyor. Zeytinin anavatanıyız diyoruz, o halde kaliteli zeytinyağı üretiminin artırılması için hep birlikte çalışmalıyız. Diğer üreticilerin bu misyona destek olmasını bekliyoruz.
Üretim ve ihracat ne durumda?
İzmir ve Ayvalık’taki iki fabrikamızda toplam üretim kapasitemiz yıllık 45 bin ton. Yüzde 15’ini ihraç ediyoruz. Avrupa Birliği ülkelerine toplam ihracatımızın yüzde 50’sini yapıyoruz. Norveç ve Danimarka pazarında çok tercih edilen markayız. Türkiye’den Norveç’e yapılan ambalajlı zeytinyağı ihracatının yüzde 75’i Kristal markalı ürünlerden oluşuyor. Türkiye’den Avustralya’ya yapılan ambalajlı zeytinyağı ihracatının ise, yüzde 50’si yine bizim ürünlerimiz.
Avrupa pazarında konumunuz nedir?
Pazarlama çalışmalarımızın Avrupa eksenindeki ayağını zeytinyağı üretiminde lider ülke olan İspanya oluşturuyor. İspanya’da bizim gibi aile şirketi olan bir yerel üretici ile işbirliğine giderek Valensiya şehrinde ofis açtık. Arkas’ın Valensiya’da ofisi var. Biz de Arkas şemsiyesindeyiz. İspanya Valensiya’da yerleşik bir üreticiyle iş ortaklığı yaptık ve orada Kristal markasıyla üretime başladık. Bu yatırım bizi tüm dünyadaki müşterilere, talebe cevap verebileceğimiz bir konuma getirdi.
Kalite iyileştirme ekibimizi kurduk
Kaliteli zeytinyağı nasıl üretilir?
Bunun bir yolu var. O da kaliteli zeytinden geçiyor. Biz sektördeki firmalardan farklı olarak kalite iyileştirme ekibi kurduk. Zeytin alımı yaparken öncelikle zeytinlerin yağlanma seviyesine bakıyorlar. Uygun yağ seviyesine gelen zeytinleri toplatıyor kasalarla fabrikamıza getiriyor, bekletmeden aynı gün sıkımı gerçekleştiriyoruz.
Yerel lezzetlere bakış açınız nasıl?
3 yıl önce “Üreticileri Geliştirme ve Bölgesel Lezzetleri Koruma Projesi” başlattık. Bundaki amacımız şuydu. Hem kaliteli zeytinyağına ulaşmak hem de üretici yağhanelerin birbiriyle iletişim içinde olmasını sağlamaktı.
Ayrıca nasıl daha doğru üretim yapabilecekleri konusunda bilinçlendirmek, eğitmek gerekiyor.
3 yıldır çok iyi sonuçlar alıyoruz. Amacımız Türk zeytinyağının kalite çıtasını yükseltmek. Yerel lezzetleri korumak, yok olmaya yüz tutan çeşitlere sahip çıkmak.