Şampiyon görelim sizi

Bülent Buda: Sondan başlayalım, Eren’den. Bu solaklar, sağ kanattan içeri katedip uzak köşe, direk dibi plaseleri ile cidden yakıyor. Eren’i kutlarız. Genç adamın golü ustalara özgüydü. Marco, 79 maç oynadı, 62 gol attı. Gollük asistleri de üstüne cabası. Marco, Altay tarihine ismini kramponları ile kazıyor. Kappel, ritmini yakalayıp oynadığından keyif almaya başladığında seyrine doyum olmuyor. Üretken, estetik, koşucu özellikleri açığa çıkıyor. Yücel Hoca, baktı ki çimler üzerinde doğru işler sergileniyor, takım oynadığının keyfini çıkarıyor, skora da ulaşıyor, 66 dakika elini sürmedi onlara. Tolga-Erhan-Marco final dokunuşu Kappel. Spikerin tanımıyla şiir gibi bir gol. Futbol daha sırları çözümlenmemiş bir oyun. Alanda koşulların istediği boyut yakalandığında her şey daha güzel oluyor ve 6’lar kulübüne nihayet hoş geldiniz beyefendiler. Lütfen unutmayınız ve aklınızda tutunuz. Var olan gizil gücünüz, potansiyeliniz bir numaradan, olmadı ikiden yukarı çıkarır sizi.

Fatih Tanfer: Geçen hafta 90+3 köşemizde Altay’da kadro istikrarının sağlandığını ve takıma büyük katkısı olacağını ifade etmiştim. Altay takım halinde müthiş bir maç oynadı. Hücum etkinliği üst düzeydeydi. Savunma alanlarını çok iyi kapattı. 2 açık Kappel ve Erhan Çelenk her hücum aksiyonunun içerisindeydiler. Regattin çok önemli görevleri üstleniyor. Marco 1 asist 1 gol ile yine klasını konuşturdu. Kaleci Cihan’ın form grafiği her geçen gün yukarı doğru çıkıyor. Özgür de görevini yaptı. Thiam, Altay’ın iyi futbolunun mimarlarından birisi. Takım halinde mücadeleleri üst düzeydeydi ve kazanma arzuları vardı. Genç Eren de attığı güzel golle skoru belirledi. Altay adım adım zirveye ilerliyor.

Mehmet Demirtaş: Altay, her ne kadar iç saha performansıyla göz doldursa da, onların İzmir dışı çok başarılı bir grafiğe sahip olduğunu söylemek güç. Ankaraspor zaferinden sonra Adana deplasmanında böylesine iştah kabartan, oyunu bu denli her yönlü, doğru ve akılcı oynayan bir Altay izlemeyi açıkçası beklemiyordum. Goller öyle güzel anlarda geldi ki aslında maç çok erken koptu. Önce Kappel’in nefis sunumunda Paixao sakince topu yumuşattı ve sade bir şutla Altay’ı öne geçirdi. Ardından Tolga ile başlayan etkinlikte Erhan-Paixao ve Kappel ile fark 2’ye çıktı. 3. golse ikinci devrenin başında gelmesi dolayısıyla Altay’ı iyiden iyiye rahatlattı. Özgür’ün hünerli sol ayağını çok iyi kullanarak uzak mesafeden yolladığı şut rakip savunmanın da yardımıyla filelere gitti. Bu skoru yakalamak kadar korumak da çok önemliydi. Ardından kontra atak sonucu penaltı golüyle Adana farkı eritti. Bu golün ardından fırsatları da yakalayan ev sahibi ekibe geçiş izni tanınmadı. Son saniyelerde genç Eren nefis sol ayağı ile köşeye güzel bir top bıraktı. Altay, iyi oyununu bol gol ve 3 puanla süsledi.

Rehavete kapılma Menemenspor

Bülent Buda: Temel sorun, yetersiz yedek kulübesi. Oyuna hamle isteği kısıtlı. Yani skor tabelasını değiştirecek güç eksik kulübede. Bu işleri gerçekleştirecek olanların hepsi, sahada oynuyorlar. Çoğunun bir sakatlık olsa yedeği yok. Kamara, şapkadan tavşan çıkardı. O kalabalıkta kalecinin bacak arasından topu geçirdi, ilk dakikalarda öne geçtiler. Ve golün ardından maçın bitimine değin konuk İstanbulspor arayışlarını kesintisiz sürdürdü. Özellikle Selmani’nin tek kişilik direnişine karşın konuk önce eşitliği, bitime doğru öne geçmeyi başardı. Eşitlik golündeki savunmanın konumu, alan paylaşımı, duruşu bir faciaydı. Konuk takımın 9 numarası gol plasesini yapıyor, 2 stoper onun 3 metre uzağında seyrediyor. Yine de eşitlik, yenilmezlik iyidir derken, yine o savunma kalabalığında yine yanlış duruşlar ve konuğun ikinci golü. Sonuç, durum kötü.

Fatih Tanfer: Menemen maçlarında heyecan, tempo en üst sınırda. Bunu istanbulspor maçında da gördük. Selmani harika oynuyor. Defans merkezinde Furkan ve Ömer, çıkış içerisindeler. Orta alanda Taşkın ve Tayfun, disiplinli ve gayretli. Ancak Taşkın defans arasına gelip top almayı düşündüğü için rakiplere önde baskı yapıyor. Menemen’in takım boyu uzuyor. Hücum aksiyonlarında en belirgin sistem, geriden uzun top oynamak oluyor. Kamara, Sikiru, Tidjani kendilerine uzun oynanan bu toplarla gol arıyorlar. Ve her takım buna daha rahat çözüm buluyor. Önce orta alandan hücuma pas opsiyonları artmalı, oyun anlamında da çeşitlilik getirilmelidir. Ayrıca Menemenspor gibi bir takımın her maçta bu kadar kolay gol yemesi problemi de çözülmelidir. İfade ettiğim sorunların da çözülmesi başarısını artıracaktır.

Mehmet Demirtaş: Kamara ile çok iyi bir açılış yaptılar. Kamara kenar çizgiyi çok etkili kullanarak rakip yarı alana girdi ve son noktayı da koydu. Onun hareketli oyunu Menemen hücum hattı için çok değerli. Her maç oynadıkları oyuna bir şeyler katarak en üst perdede performans sergilemenin peşindeler. Hücumda çok iyi oldukları, farkı da artırmaya yaklaştıkları zaman diliminde defansın dikkatsizliği sonucu beraberlik golünü kalelerinde gördüler. Bu beraberlik sayısı sonrası iki ekip de gol fırsatları bulma adına iyiydiler. İstanbulspor akınlarını kaleci Selmani çok iyi engelledi. Ancak son anlarda Abazaj’ın asistinde Onur, Menemen’i yıkan topu ağlarla buluşturunca Menemen alandan puansız ayrılmak durumunda kaldı. Bu hafta rakip Eskişehirspor. Rehavete kapılmadan, oyun disiplininden taviz vermeden 3 puanı almak zorundalar.

Diren Akhisar!

Bülent Buda: Mesut Hocam hoş geldin. Kolay gelsin. İşin zor. İlk gününde en çarpıcı eylemin Vrsajevic’i özgür bırakan, atak karakterini öne çıkaran davranışınız. Kutlarım. Dizilişte sorun yok. Hadzic’in en iştahlı, vurucu günüydü. Gecikmeli de olsa nefis bir gol attı. Büyük çabasıyla da fazlasını hak etti. Hocam bağışlarsanız bir önerim olacak. Çekdar Orhan’ı 90 dakika alanda dik duracak fiziksel boyuta taşıyıverin lütfen. Bu takımın bütünü iyi, karakterli futbolculardan oluşuyor. Sezon başında bir takım nedenlerle savruldular, bocaladılar. Bu oyunculara gerçek oyuncu karakterlerini anımsatın. Geri çağırın lütfen. Göreceksiniz, her şey güzel olacak.

Fatih Tanfer: Sezon başından beri en az 5 defa yazdım. Ve yazmaya da devam ediyorum. Akhisar bu kadrosu ile puan cetvelindeki bulunduğu yeri hak etmiyor. Ancak maç sahada kazanılır. Kırılgan bir yapısı var. Oyundan çabuk kopuyor. Altınordu maçında birinci devrede 2-0 mağlup duruma düştükten sonra 5 pozisyon buldu. Takımda yeni Teknik Direktör Mesut Dilsöz’ün de etkisi olsa gerek bir kıpırdanma vardı. Temposunun ve oyuncularda devamlılığın artması, Akhisarspor için başarıya giden yoldur.

Mehmet Demirtaş: Yeni teknik patron, yeni bir soluk demektir. Akhisar için umudumuzu asla kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz. Mesut Hoca’ya yeni görevinde başarılar dilerim. Son haftalarda alınan mağlubiyetler elbette bir hayli can yakıcı. Ancak Altınordu’ya karşı oynadıkları futbolu beğendiğimi söylemeliyim. Hadzic ileride rakip defansı karıştıracak, fizik gücü üstte bir oyuncu. Çekdar Orhan da ona yardım için bir hayli çaba sarf ediyor. Benim için bu ligin üstünde bir oyun sergileyen Vrsajevic, yine her atakta olması gereken yerde. Bu ligde onun pozisyonunda oynayarak onun kadar ataklara katılan bir oyuncu yoktur. Sadede gelelim. Bu takımı toparlamak için elbette zaman gerekli. Ancak olmayacak iş değil.

Süper Lig’e odaklanın

Bülent Buda: Hüseyin Hocam, lütfen bağışla. Benim bu ataklarda 3, savunmada 5’li dizilişe bir türlü içim ısınmadı. Elbette siz daha iyisini bilirsiniz. Bir önceki yorumda yerim dar, Furkan Metin haftaya dedim. O da çıktı bu hafta golünü attı. Şu sıralar Türkiye liglerinin en zarif, teknik, üretken savunmacısı Furkan. Muzaffer’in erken golü neydi öyle? Üstüne şiir yazılır. Erhan dahil tüm takımın doğrultusu karşı kaleye yönelik. Erken goller, skor farkı iyi. Uzun bir süre çıkarken top kayıpları, rakibe bir biçimde ikram edilen fırsatlar. Erken goller ile açılan fark, rehavet mi oluşturdu acaba? Fark 2 olmuş, bir tedirginlik var izleyende. En azından bende öyle. Neden? Ne doyumsuz insanlarız değil mi? Bu çocuklar lider olmuş, başınıza gözünüze dursun iyi mi?

Fatih Tanfer: Altınordu, 3 puan için etkin bir oyun oynadı. İlk 15 dakikada 2-0 öne geçti. Bu maçın yükselen yıldızı Metin hem defansif anlamda hem hücum anlamında çok iyiydi. Hücumda Ahmet İlhan büyük güç. Altınordu takım halinde çok iyi bir futbol oynadı. Hücum etkinliği üst düzeydeydi. Savunma alanlarını çok iyi kapattı. Teoride iyi kurguladıkları oyunu sahada doğru uyguladılar. Bilhassa oyunu 3-1’e getirdikten sonra 80. dakikaya kadar oyunu domine ettiler. Hem oyuncular gelişiyor hem de takım oyunu gün geçtikçe yükseliyor. Elbette diğer yükselen de Altınordu. Bazıları hala nasıl olsa bir şey olmaz desinler. Puan 27, gol averajıyla ikinci. Altınordu bildiği doğru yoldan devam ediyor. Bize sadece alkışlamak düşer.

Mehmet Demirtaş: Ege derbisinde kazanan Altınordu oldu. 5’te Muzaffer’in bireysel yetenekleri sonrası gelen gol, Altınordu adına maça önde başlamak gibi bir şeydi. Ardından kısa süre sonra farkın 2’ye ulaşması, psikolojik olarak Altınordu’yu üste taşıdı.
Furkan Metin, son zamanların yükselen değeri. Golü sonuna kadar hak etti. Ataklarda onu sıkça görüyoruz. Ahmet İlhan yine hücumda başı çeken oyuncu. Ona bu karakter fazlasıyla yakışıyor. Neticede çok değerli ve bir o kadar da güzel galibiyet alarak zirveye sıkı sıkı tutundular. Her ne kadar kupaya 5. turda Konyaspor karşıında aldıkları 3-1’lik skorla veda etselerde Altınordu’nun gençlerinin mücadelesi, hırsı alkışı sonuna kadar hak ediyor. Bravo gençler.Aman zirveyi bırakmayın.