Bu dünyadan bir Saffet Ulusoy geçti

Ulaştırma sektörünün duayen ismi, Ulusoy Grubu’nun kurucularından işadamı Saffet Ulusoy dün hayata gözlerini yumdu. 83 yaşında vefat eden Ulusoy son 6.5 yıldır kalp ve şeker hastalığı nedeniyle tedavi görüyordu.
Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı Haluk Ulusoy’un babası olan Saffet Ulusoy’un vefatı iş dünyasında büyük üzüntü yarattı. Ulusoy’un cenazesi bugün Levent Camii’nde kılınacak ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Saffet Ulusoy 1930’da Trabzon’un Of ilçesinde doğdu. 1944-1945 yılında babası Mehmet Bahattin Ulusoy’un yanında iş hayatına adım atan Ulusoy, 1946’da otobüs işletmeciliğine geçerek taşımacılık sektörüne girdi. 1974’te İstanbul’a gelen Ulusoy, karayolu ile uluslararası yük taşımacılığı, otobüs işletmeciliği ve turizmdeki büyük operasyonları başlattı. Ulusoy, 1981-2001 yılları arasında Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanlığı’nı yaptı.

Yoğun bir yaşam...
Saffet Ulusoy, Ulusoy Ticari Yatırımlar Holding bünyesinde 25’ten fazla şirketin yönetim kurulu üyeliğini ve başkanlığını yürüttü. Ulusoy, Ro-Ro taşımacılığı alanındaki başarıları nedeniyle İtalya’nın en büyük onur ödülü olan ‘Commendatore’ nişanına layık görülmüştü. Ulusoy 2002 yılında kurulan sektör derneği RO-DER’in de başkanlığını yürüttü. Saffet Ulusoy’un ‘Ben Demiştim’ adlı yayımlanmış bir kitabı var.
Saffet Ulusoy’un kardeşi Yılmaz Ulusoy, “Ağabeyimi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Başka söyleyecek bir lafım yok. 6.5 senedir rahatsızdı. Şekeri ve kalp sorunu vardı” dedi. Saffet Ulusoy’un yeğeni TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise, “Kendisini taşımacılığa adamıştı. Karada sıkıntı olunca TIR’ları denizden taşıdı. Avrupa karasularında bir tane TIR yokken yaptıklarıyla örnek olmuş biri. Yoğun ve yorucu bir hayatı oldu” diye konuştu.

‘Yılmadan devam etti’
Alican Ulusoy ise amcası Saffet Ulusoy’un ülke kalkınmasına ve refahına hizmet etmiş bir lider olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
“Onun nesli, bugün üzerinde yaşadığımız ülkenin ekonomisini sıfırdan inşa etti. Temsil ettiği jenerasyon Türkiye’yi modern anlamda iş yapılan, ekonominin uluslararası piyasalarla eklemlenerek büyüdüğü bir ülke haline getirmek için canlarını dişlerine takarak çalışmış, bu arada da büyük bedellere, zahmetlere ve acılara katlanmış. Ancak yılmadan yollarında devam etmişler. Bu manada bir lider ve öncü kimliği olan bir işadamını, kendi kendisini yetiştiren ve var eden kararlı bir örneği kaybettik. Onun iş yapış biçiminden öğrendiğim en önemli şey, insanın yatırımlarının birebir takipçisi olması gerekliliği.
Elbette Türk iş dünyası önemli bir kişiliği kaybetti ancak benim için bu kayıp kuşkusuz manevi olarak da çok anlamlı. Bizim için aile çok önemli bir değer. Acı ve tatlı bir çok tecrübe edindim kendisinden. Ben Saffet Ulusoy’u daima bir duayen olarak bildim ve öyle hatırlayacağım.”

‘Sektörün menfaatini her şeyden önde tutardı’

TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu sektöre 1977 yılında Ulusoy ile aynı zamanlarda girdiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Ben TIRSAN’ı kurdum. Onlar Ulusoy Nakliyat’ı. 35 senedir hem baba dostu, hem iş arkadaşı, benim için çok değerli bir insandı. 35 yıl sektörün tarihi sayılır. Uluslararası nakliyat yapan şirket sayısı 35 yıl önce 80’di. Bugün 80 firmadan 1.600 firmaya geldik. Tam anlamışla sektörün lideriydi. Kendi firmasının çıkarının önüne koyardı sektörün çıkarını. Bunu Un RO-Ro satışında gördük. 1 milyar euro’luk satış oldu. Kendisine 30 milyon euro kalmasına karşın, sektör zarar göreceği için satılmaması için savaştı.
Liderlik vasfıyla öne çıktı
1998’de Almanya’daki fabrikayı açıyorduk. Alman Başbakan Yardımcısı açılışta yaptığı konuşmada, ‘Bir Türk firmasının yatırım yapmasına çok şaşırdık. Bundan dolayı daha çok araştırdık, baktık ki iyi firma, izinleri verdik’ dedi.
Saffet Ulusoy çıktı, ‘Sizin onu çok araştırmanıza gerek yoktu. Bu firmanın arkasında 750 Türk nakliyecisi vardır’ cevabını verdi. Sektörün lideriydi. Karizmatik kişiliğiyle toparlayıcı isimdi. Saffet Bey ne iş yaparsa yapsın sektörle ilgili bir tehdit varsa menfaatini arka plana atar. ‘Buna vicdanım elvermiyor’ derdi. Bir olayı sonuna kadar iyi tartar, araştırır, soruşturur ondan sonra karar verir ve o karardan vazgeçmezdi.”


Topluluk 3’e bölünmüştü

Türkiye’nin en köklü şirketlerinden Ulusoy Topluluğu, Ekim 2008’de üçe bölünmüş, topluluk şirketleri, iki kardeş Saffet Ulusoy ve Yılmaz Ulusoy ile yeğenleri Ali Can Ulusoy (merhum Cemal Ulusoy’un oğlu) arasında paylaşılmıştı. Saffet Ulusoy, Ulusoy’un yolcu taşımacılığı, Yılmaz Ulusoy turizm ve Ali Can Ulusoy da lojistik şirketlerini almıştı.