Coca Cola'nın dansözü

Geçen hafta bana gelen zarfların birisinin içinden bir CD çıktı. CD'nin kapağı ilk bakışta bir dönem otogarlarda satılan kasetlerin üzerinde yer alan sıradan görüntüler taşıyordu. Hani bağlamalar, camiler, balık tezgahları ve ille de bir dansözün bulunduğu kapaklar gibi. Ama bu yerel görünüşlü CD kapağının sağ alt köşesinde küresel bir imza vardı: Coca Cola. Bu dev şirket 'yerel düşün yerel davran' politikası çerçevesinde Türkiye'nin her bölgesi için kendi müziği ve şivesinde reklam cıngılları hazırlamıştı. Ve bu CD'de bunlardan 'kıvrak' örneklere yer veriyordu. Coca Cola Türkiye'deki dönüşüme 1960'lardan beri şahitlik etmiş bir dünya markası. Piyasaya ilk girdiği yıllarda beyaz gazozun tahtını kısa sürede ele geçirmiş bir içecek. Anadolu'da çoğu yerde hala 'asfalt, siyah' gibi deyimlerle anılıyor. Tıpkı portakallı gazoza 'sarı' dendiği gibi.
Türk halkının dönüşümü sadece içecek zevkinde olmadı. Yıllarca parasını sadece altın ve dövizde değerlendiren Türkiye'nin muhafazakar kesimi ekonominin değişen yüzüyle kendine yeni tasarruf araçları aramaya başladı. Borsada 'içki, kumar' gibi İslamın haram saymadığı konularda faaliyet gösteren şirketlerin hisse senetlerini almakla başlayan ısınma hareketleri 'enflasyon kadar faizin' kabulüne kadar geldi. İslami kesim şimdi de ABD'nin ünlü Dow Jones'unun bünyesinde bir süre evvel oluşturulan İslami fonların benzeri bir oluşumu Türkiye'de kurmak için proje hazırlıyor. Arkadaşımız Eylem Türk bu kesimin önde gelen kişileriyle konuşarak değişimin izlerini aradı.
Değişimden bahsederken bizler için artık 'değişmez' hale gelen bir konudan bahsetmeden geçmek de olmaz. 'Yakında hükümet bozulacak' söylentileri. Özellikle borsayı olumsuz yönde etkileyen bu söylentiler önümüzdeki sonbahar için yeniden üretilmeye başlandı. Okurlarımıza böyle bir olasılığın çok zayıf olduğunu hemen belirtip sebeplerini de kısaca sıralayalım: Türkiye'nin IMF destekli olarak uyguladığı ekonomik program özellikle dar ve orta gelirli halkın 'canını yakmasına' rağmen kararlılıkla sürdürülüyor. Üstelik geçen hafta yayınlanan bir anketin sonucuna göre de canı yanan kesim 'sabrın sonu selamettir' diyerek hükümetin politikalarını destekliyor. Strateji Mori'nin araştırma sonuçlarına göre halk en büyük sorunu 'hayat pahalılığı' olarak görürken yine de hükümete güvenini sürdürüyor. Araştırmaya göre bugün seçim olsa, hükümeti oluşturan iki büyük partiden MHP yüzde 18'le birinci DSP yüzde 17 ile ikinci parti olacak. ANAP ise yüzde 14'le FP ile DYP'nin ardından beşinci sırada gözüküyor.
Anketleri bırakıp kısa bir süre önce bir sohbet ortamında birlikte olduğumuz MHP'li Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in önemli analizini sizlere aktarmak istiyorum: 'Koalisyonda zaman zaman tartışmalar olabilir. Ancak şu anda uygulanan ekonomik program öyle kritik bir aşamadaki hükümeti bırakıp giden ve işleri bozan partiyi halk seçimlerde affetmez. O yüzden özellikle MHP ve DSP bu koalisyonun sürmesi için ellerinden geleni yapacaklar.'