EkonomiEkonomide afet senaryoları

Ekonomide afet senaryoları

25.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ekonomide afet senaryoları

Ekonomide afet senaryoları


Deprem felaketinden sonra gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında politikacılar, akademisyenler, bürokratlar, finans uzmanları Türkiye'nin ekonomik kaderini için tahminlerde bulundular. İşte iyimser ve kötümser yönleriyle gelecek tahminleri..


İyimserler

Yaraları çabuk sararız. Yıkılan evlerin büyük bölümü yazlık, ikinci konut. Konut sorunu Adapazarı ile Gölcük'de önemli. Gölcük'teki konut sorununu ordunun yardımı ile çözmek mümkün.
Adapazarı konusunda deneyim var. Tüm güçler buraya yoğunlaştırılır. Kısa sürede yeni bir kent doğar.
Diğer şehirlerdeki yıkıntıları şehirler kendi gücü ile çözer.
Sanayi tesislerindeki yıkıntıların çoğu bina yıkıntısı. Bunları kısa sürede onarmak mümkün.
Sanayide üretimin durması iç pazarda sıkıntı yaratmaz. İhracatı etkilemez. Çünkü zaten fazla kapasite vardı. Duran tesisler çabuk toparlanır.
En önemli tesis Tüpraş. Tüpraş da kısa sürede toparlanır.
Şu anda hazırlıksız yakalanmanın getirdiği şaşkınlık geçince hükümet ve ordu gücünü daha iyi kullanacak. İşler düzene girecek.
Halkın yardımları çok önemli. Bu yardımları iyi kanalize ederek, kısa sürede evsizlere konut bulma şansı olacak.
Tesisler işleyeceğine göre işsizlik diye bir sorun olmayacak.
Sağlık sorununu abartmaya gerek yok. Çünkü su, elektrik şebekesi çalışıyor. Kanalizasyon ağındaki sorunlar önemli değil. Salgın hastalık olmaz.
Deprem Türkiye'nin varlıklı bölgelerinde oldu. Bu bölgelerde yara sarmak daha da kolay.
Yıkılan binalar nedeniyle inşaat sektöründe canlanma olacak.
Kamu ve özel sektörün inşaat harcamaları piyasada canlılık yaratacak.
Sadece istihdam değil, çinemto talebi, inşaat malzemesi talebi ve ulaştırma gibi yan etkilerle ekonomi canlanacak.
Yıkılan evlerin içindeki eşyanın, buzdolabı, çamaşır makinesinin yenilenmesi ekonomiye canlılık getirecek. Durgunlukta biraz hareket başlayacak.
Dışarıdan gelen yardım paralarının harcanması da ekonomideki canlanmayı kolaylaştıracak.
Şu anda yabancıların beklediği temel reform kanunlarını TBMM çıkarmış durumda. Bu nedenle IMF ve dış kredi çevreleri daha iyimser yaklaşacak.
Yıl sonunda IMF ile anlaşmanın neticeleri ekonomiye akar. Okullar açılınca ekonomi canlanır.
Sonbahar Türkiye'de ekonominin en hareketli dönemi. Tarım ürünü gelirleriyle ekonomi canlanmaya başlar.
Türkiye büyük bir ülke. Bir bölgedeki hasar ekonominin tümünü yıkmaz. Diğer bölgelerde hayat devam ediyor.
Tabii ki depremin manevi ve maddi kayıpları büyük ama, Türkiye benzer kayıplarda ölmedi. Yaşadı. Çabuk dirildi. İnsan kayıpları dışındaki kayıplar kısa sürede onarılacak.
Faizler biraz çıkar gibi olsa da bir ay sonra deprem öncesi düzeye gelir.
Borsa biraz tereddüt geçirdikten sonra bir ay içinde eski canlılığına kavuşur.
Enflasyon yüzde 60'ı geçmez. Kur ayarlamaları da bu seviyede kalır.
Deprem paniğine kapılarak yanlış karalar alınmamalı. Özellikle develüasyon, konsalidasyon, servet vergisi gibi konuları deprem ile ilgilendirmemek gerekir.
Üzücü durumdur ama, çaresiz durum değildir. Biz bu yükün altından kalkarız.

Kötümserler

Deprem çok geniş ve zengin bölgeyi vurdu. Yaraların sarılması çok güç.
Daha önceki depremler düşük gelir gruplarının yaşadığı yörelerde idi. Bu yörelerde beklentiler mütevazi idi. Halbuki üst gelir grubunun beklentisi sonsuz. Bu sosyal hırçınlık ve huzursuzluk yaratıyor, yaratacak.
Çok katlı betonarme binaların yerlerine yenilerinin yapılması değişik hukuki sorunlar ortaya çıkaracak.
Özellikle daire mülkiyeti nedeniyle arsa sahipliği karışıklıklar yaratacak.
Yıkılan binada pay sahibi olanların haklarını aramaları ve korumaları hem işi geciktirecek hem sorunları artıracak.
Yazlıkçı konut ile daimi konut arasındaki ayrımı yapmak ve daimi konutlara öncelik vermek çok güç.
Konutu, işyeri yıkılanların maddi imkanları sınırlı olduğundan her konutu yıkılanın yeni konut yapması imkansız.
Konut harcamaları sadece kamunun ve yardım fonlarının harcamaları ile sınırlı kalacak. Bu nedenle inşaat sektöründe büyük bir patlama beklenmemeli.
Düşük gelir grubundaki yörelerde afet evi yapmak kolay, ev için arsa bulmak kolay.
Bu bölgede arsa kıt, beklentileri cevaplayacak konut yapmak zor. Zaman alacak. Hele hele alt yapısı hazır arsa bulmak zor.
İnsanlar yıkılan binaların arsasını kullanmak isteyecek. Halbuki bu çok yanlış bir şey.
Tüpraş'ın devreye girmesi en az dört ay, normalde altı ay gerektiriyor. Bu dönemde petrol açığı için ithalat gerekecek.
Yöredeki sanayi tesisleri ihracata dönük üretim yapıyordu. Buradaki üretim durması ihracatı etkileyecek.
Zarar gören fabrikalar işçi çıkaracak. Bu nedenle yörede işsizlik sorun olacak.
Yöredeki fabrikaların binalarının yapımı, makinelerinin bakımı ve eksikliklerin kapanması nedeniyle bu yıl devreye girmeleri çok zor.
Evleri yıkılanların bölgeden uzaklaşmaları çok güç. Çünkü bunların çoğu yöredeki sanayi kuruluşlarda çalışıyor. Halbuki bölgede bunları iskan imkanı zor.
Depreme uğrayanlar evlerini, eşyalarını kaybetti. Bunların tamamına yakını yeniden ev kuracak, ev yapacak, eşya alacak birikimi yok. Bu nedenle ekonominin canlanmasına katkıda bulunmalarını beklemek hayaldir.
IMF'nin yardımı yeşil ışık değil, felaket yardımı. Bunun arkasından stand - by'ın geleceğini beklemek hayaldir.
Türk ekonomisi düzelirken, deprem, ekonominin tepesine indi. Bu durumda IMF ve diğer kredi kuruluşları bekle gör politikası izleyecek.
Duran ekonomiye kimse yatırım yapmak istemez. Deprem hem ihracatı vuracak hem de turizmi.
Bu yıl terörden duran turizm gelecek yıl depremin etkisi ile daha da gerileyecek. Genelde durgunluk azalmayacak, artacak.



KEŞFETYENİ
Kazayla ilgili yeni detay! Berk Atan günler sonra anlattı
Kazayla ilgili yeni detay! Berk Atan günler sonra anlattı

Cadde | 23.05.2025 - 07:27

Büyük bir kaza atlatan Berk Atan, yaşadığı olayla ilgili detayı ilk kez açıkladı.

Yazarlar