Ekonomi Para onları kardeş yaptı

Para onları kardeş yaptı

20.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Celal ve İzzet Çapa, rekabeti bırakıp ortak olunca, 'kardeşliği' keşfetti

Para onları kardeş yaptı




Para onları kardeş yaptı
İstanbul'un eğlence dünyası onlardan soruluyor. Anneleri ayrı, babaları bir iki kardeş olan Celal ve İzzet Çapa yıllarca dişe diş rakabet etti. Berdush, Bario Latino gibi eğlence dünyasının gözde mekanlarını yaratan abisi Celal Çapa'yı kıskandığı için Dedikolu Meyhane'yi açıp kendini kanıtlayan İzzet Çapa artık abisinin rakibi değil, iş ortağı.
Ortaklık kurana kadar birbirlerini kardeş olarak bile kabul etmeyen Çapalar, şimdi hem eğlence dünyasında bir numara olmanın, hem de kardeşliğin hazzını yaşıyor. Onlara göre kardeşlik de bir ticaret. Yaptıkları güçbirliği onları New York'ta bar açmaya kadar götüren iki kardeşin yıllık ciro hedefleri 6 trilyon lira.

Bir yıllık iş ortaklığı kabul, bir yıllık kardeşlik nasıl oluyor?
Celal Çapa: Aslolan kardeş birlikteliğinden çok iş ortaklığı. Kardeş olmamız insanlara sempatik geliyor. Babam tabiri caizse zamparaymış ve servetini yemiş. Başından aralarında Gönül Yazar'ın da bulunduğu yedi evlilik geçmiş. 1944, 1954 ve 1965 yıllarında üç tane oğlu olmuş. İzzet'le benim babamız bir annemiz ayrı. Onu yıllarca kabullenemedim. Ben yıllarca Ahmet Çapa'yı abi biliyordum, onunla çalışıyordum. Şimdi vazgeçtim İzzet'e kardeşim diyorum.
İzzet Çapa: Aile ortamımız yoktu. Celal Çapa ile Ahmet Çapa birlikte çalışırdı. O zamanlar Celal Çapa Cartoon, Plaza, Discorium ve Şamsa'yı işletiyordu. Her gece bu kulüplere giderdim. Kardeşiz demeden benden hep para aldı. Hiç unutmam bir gün Şamsa'da kuyruğa girmişim, bir baktım ortak arkadaşımız Arto. Sen ne yapıyorsun burada dedi. İçeri gireceğim dedim. Arto, kapıdaki görevlilere dönüp benim Celal Çapa'nın kardeşi olduğumu söyledi. Ben biletle içeri girmeye çalışıyordum. Celal Çapa o dönem bana ne işkenceler yaptı. Ona hırslanıyordum. Ben de ona inat kendi yerimi Dedikodulu Meyhane'yi açtım. Yani benim bu işe giriş nedemim kıskançlık. Cela Çapa'nın mekanlarına gidip sürekli hesap ödemekten bıkmıştım.

Peki Celal Çapa işe ne zaman başladı?
Celal Çapa: Abim Ahmet Çapa bu sektörde faaliyet gösteriyordu. 1970'li yıllarda makam çok önemli, para ikinci plandaydı. Ben o zamanlar paranın ve ekonominin değer kazanacağını görüp bu sektöre girdim. Abimin işlettiği Etiler Şamdan'da işe başladım. O zamanlar eğlence sektöründe faaliyet göstermek ayıptı ve tasvip edilmezdi. Ben işimi seviyordum. Eğlendirirken eğleniyorum. Bu işe yatkın olduğuma inanıyorum. İlk başlarda hem discokeylik, hem kasiyerlik hem müdürlük yapıyordum. Bu işin mutfağından yetiştim. Bir süre sonra abim beni ortak etti. 25 yaşında patron oldum. Abim yurtdışına gittiği için iş bana kaldı ve kendi yağımla kavruldum.

Kardeş olduğunuzu nasıl kabullendiniz?
İzzet Çapa: Önce işbirliği yaptık. Sonra ben Celal Çapa'yı züppe, çakal ve agresif bulurdum. Bambaşka bir adam çıktı ortaya. İş bize aile düzenini getirdi. Herkese aile düzeni işi getirir bizde tam tersi oldu. Celal Çapa bana kardeşi olduğum için işin başına geç demedi ki. Yıllarca Ahmet ve Celal Çapa'nın dışında kaldım.
Celal Çapa: Kardeşim bu işin gözdesi. Yaptığı her işte başarı kazanıyor. İstanbul eğlence hayatına meyhane kelimesini lanse etti. Dedikodulu Meyhane ile çok başarılı oldu. Bu yönü illegal kesimin de dikkatini çekiyor. Biz güçlerimizi birleştirirsek büyük bir sinerji ortaya çıkacağını düşündüm. O da onlarla değil benimle çalışmaya karar verdi.

İş ortağı ve kardeş olmaya ne zaman karar verdiniz?
İzzet Çapa: Geçen yıl mayıs ayında birleştik. Adını Çapa and Çapa koyduk. Ben yönetimi ikiye ayırıyorum metodik ve içgüdüsel. Metodik olan abime ait. İçgüdüsel olan da bana. Ben daha çok sezgilerim ve beklentilerimle hareket ediyorum. İki ayrı uçtayız. Bir artı birden dördü çıkartacağız. Kimsenin yapmadığı yoldan gidiyoruz. Çok mutlu bir beraberliğimiz var. Ben Celal Çapa'nın yanına gelirken hayatının en büyük aptallığını yapıyorsun dediler. Celal Çapa kurttur, çakaldır, para vermez dediler. Şu an diyorum ki çok iyi bir seçim yapmışım.

Peki abinizle iki ayrı kutupsunuz nasıl olur da bir araya geldiniz?
İzzet Çapa: Tarz olarak ben bir adım yukarı, o bir adım aşağı indi. Celal Çapa aristokrasisini bıraktı. İkimizin de yeri doğru değilmiş. Buluştuğumuz yer doğruymuş. Şimdi büyük patron Celal Çapa. Ben işletmeci ortağım.

Bu işte çok para var gibi görünüyor...
Celal Çapa: Tam tersine biz büyüdükçe karlılığımız düşüyor. Herkes diyor ki Çapaların mekanı çok para kazanıyor. Hayır çok para kazanmıyoruz. Doğru iş yapıyoruz, düzenli para kazanıyoruz. Benim bu ortaklıkla karım düşecek. Geçen yıl yüzde 30 kazanıyordum bu yıl yüzde 7'ye düştü. Şu an grup olarak aylık kazancımız 300 milyar lira. Yıllık 3.6 trilyon lira. Hedefimiz bunu ikiye katlamak. Aylık 500 milyar yıllık 6 trilyon lira hedefliyoruz. Herkes kazancın çok büyük olduğunu sanıyor. Oysa hafta sonları kazancı ile hafta içini bir tutmamak lazım. Aynı şey maliye için de geçerli. Sayıma hep cumartesi günü geliyorlar. Onları bir de pazartesi salı günleri bekliyoruz.

Abiniz, başarınızın illegal kesimin dikkatini çektiğini söylüyor...
İzzet Çapa: Evet tam yol ayrımına gelmiştim. Tam bu anda Celal Çapa ile buluştum. Doğru adres buydu. Şimdi daha az para kazanıyorum ama mutluyum.

Sizinkiler de dahil ünlü gece kulüplerine büyük baskınlar yapılıyor. Polisi ne rahatsız ediyor olabilir?
İzzet Çapa: Kapı açılıyor 400 polis giriyor içeriye. Bu medyanın dikkatini çekiyor ama kimse küçük bir meyhanede 12 yaşındaki çocuğun bira içtiğini görmüyor. Taş çatlasa 10 büyük kulüp var. Yüzlerce birahane ve meyhaneyi kimse kaile almıyor. Biz dikkat çektiğimiz için iyi bir haber oluyoruz. O yüzden baskın ve denetim için bizim mekanlarımız seçiliyor.

Toplumda eğlenme isteği artıyor mu?
İzzet Çapa: Evet. İnsanların eğlence güdüleri giderek artıyor. Büyük bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor. Deşarj olma ihtiyacı duyuyorlar. Sıkıntı eğlence ile kardeş gibi. Sosyo - ekonomik sıkıntı büyük ve uçurum had safhaya geldi. Bugün sadece Dedikodulu Meyhane'ye ortalama haftada dört bin kişi geliyor. Hiçbir hafta sonu yer yok. İnsanlar bunalmış durumda.

Deprem sonrasında insanları eğlendirirken vicdan azabı çektiniz mi?
İzzet Çapa: Biz depremin olduğu ilk gün mekanlarımızı kapadık. Kimse böyle bir cesaret gösteremedi. İlk 20 gün de açmadık. İnsanların perişan olduğu noktada masaların üzerine çıkıp eğlenirsen o insan sana düşman olur. Ben de olurum. İşletmedeki başarımız olayı yaşayabilmek. Biz orda olsak ne olurdu diye düşündük. Depremde eğlenen insana düşman olurduk. Para bizim için de çok önemli ama felsefemizden ve profesyonelliğimizden asla taviz vermemeliyiz.

Eğlendirmekten sıkılmadınız mı?
Celal Çapa: Hayır işimiz bizim yaşamımız. Daha da büyümek istiyoruz. Eğlence dışında en fazla turizm işletmeceliği yapmayı düşünüyoruz. İzzet'i kafeterya işine sokmak istiyorum. Kuracağımız kafeterya zinciri ile sabit gelir kaynağı yaratmak istiyorum. Ayrıca bu sonbaharda New York'da Bario Latino açacağız. Biz kendi mekanlarımızda eğleniyoruz. Mesleğimiz yaşamımız. Biz yabancı ortaklıklara da açığız. Enerji için kuvvet lazım.

Gece hayatının yarısı mafyanın elinde

Mafya sizi rahatsız etmiyor mu?
Celal Çapa: Biz mafyaya kanal açmadık. Ben onlarla dost da olabilirdim ama olmadım. Tarzım değillerdi. O tarz insanlar rakı masalarına oturup "ağam canım" diyecek kültür de görmedim. Onlara çok da zevk vereceğimi tahmin etmiyordum. Dolayısıyla onlar da beni içlerine almadılar. Ben de onlardan, onlar da benden zevk almayınca bir kanal bulamadılar. Rahatsız edilmedim mi edildim tabi. Zorluklar çektim. Mali poliste 15 gün gözaltına alındım. Mafya ile çok uğraştım. Zamanında mafyadan çok kaçtım. İstanbul'u terkedip bir hafta Fethiye'de kaldığımı hatırlarım. Ama şimdi mafya bizimle uğraşmaz. Çünkü bizim hiç açığımız yok. Bildiğim kadarıyla mafya sistemi bir açık bulduğunda girip nüfuz ediyor. Bizim işletmelerimizde bu açıklar minimumda.

Mafya eğlence hayatının ne kadarını elinde tutuyor?
Celal Çapa: Şu anda eğlence sektörünün yarısı illegal ellerde. Bu oran yüzde 70'ti. Giderek de düşeceğine inanıyorum. Çünkü devlet istikrarlı gidiyor. Denetim yeni yeni başladı. En son kurduğum şirket için özgeçmişimden, sabıkama kadar incelediler. İllegal işlerden para kazananların para aklamak amacıyla bu işe girişi azaldı. Denetim ses kısıtlamasına kadar geldi. Biz bunu desteledik. Ama bizi tabiri caizse yağcı olara nitelendirdiler. İnsanların bahçesinin yanında gümbür gümbür müzik çalamazsın. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok.

İllegal kulüpler rekabeti bozuyor mu?
Celal Çapa: Mafya bizimle aynı trendde değil. Şöyle bir hayalleri var: Bizimle birlikte çalışmak istiyorlar çünkü biz başarılıyız. Ben her zaman devletin gücüne inandım. Bugün gece hayatının patronlarının çoğu uyuşturucu kullanır. Ancak ben kullanmıyorum. Bu verdiğim en doğru karar. Hisse senedi almaya benziyor. Doğruysa para kazanırsınız, yanlışsa kaybedersiniz.

'Biz, eğlencenin Galatasaray'ıyız'

Rakipleriniz ortaklığınızı kıskanmıyor mu?
İzzet Çapa: Bizim yarışımız kendimizle. Bizi çözmeye çalışsınlar. Bugün Fenerbahçe'nin yapacağı en doğru iş nedir? Galatasaray'ı inceleyip çözebilmek. Biz de eğlence sektörünü Galatasaray'ıyız. Doğruyu bulana kadar yenilmek kitabımızda var, pes etmek yok. Kıskanacaklarına bizi çözsünler. Galatasaray'a bir bakın dünyaya açılmış durumda. Biz rakip istiyoruz.

'Artık kimseyi kazıklamayacağız'

Sizin mekanlarınızda eğlenmek çok pahalı olduğundan herkesin harcı değil...
İzzet Çapa: Bu ortaklıkla her şey değişecek. Eskiden bu abimin hatasıydı. Celal Çapa belli bir kitleye, üst düzey kişileri hedef almış kapalı bir topluluğa hitap ediyordu. Derdi ki 'Ben insanları kazıklamaktan insanlar da bana para ödemekten yoruldu'. Celal Çapa ile bir araya gelince yeni bir fiyat politikası başlattık. Bugün gezmeyi, eğlenmeyi özlemiş insanlar Çapa müesseselerine rahatlıkla gelebilirler. Çünkü ödeyeceği parayı ve kazıklanmayacağını biliyor.

Hammam halka açılacak

En son olarak işletmeye başladığınız Hammam da yine elit kesime mi hitap edecek, yoksa halka açılacak mı?
İzzet Çapa: Bugün Hammam'ın içine üç tane yazlık restoran açıyoruz. Bunlardan birisi de Harem. Hammam'ın asli yatırımını Eminönüm Hizmet Vakfı yaptı. Yani Ahmet Çetinsaya yaptı. Biz üstüne işletme masrafları yaptık. Toplam 500 bin dolar harcadık. İnsanlar bugün Hammam'da 15 milyon ödedikleri zaman bu restoranda limitsiz yiyip içecekler. Bu çok önemli. İnsanlar sosyete geliyor diye gelmemezlik etmeyecek. Düzgün temiz her insana kapımız açık.

Deniz Gökçe yüzünden, üniversiteden kovuldu

Boğaziçi Üniversitesi'nden atılmasaydınız bugün yaşamınız farklı olur muydu?
İzzet Çapa: Benim işletme fakültesinde hocalarımdan birisi de Deniz Gökçe'ydi. Onun dersi yüzünden kovuldum. İki sene önce Liman Restoran'da gördüğüm zaman "Hocam size teşekkür borçuluyum" dedim. 'Niye' dedi. 'Sana A notu mu vermiştim?' diye sordu. 'Hayır sayenizde üniversiteden atıldım' dedim. 'Meyhaneci oldum. İyi para kazanıyorum, bankacı olsaydım az para kazanacaktım' dedim. Ben bu fakülteye en çok giren adamım. Dört kere girdim. Rekor kırdım. Atıyorlardı giriyordum. 15 yıl okudum.

'Ayıp'tan sektör yarattılar

Bu sohbette iki kardeşin hikayesi var. Aynı işi yapıyorlar ama mizaçları apayrı. Öyle ki birisi üzerinde yırtık kot, diğeri takım elbise olmadan dışarı çıkmıyor. Celal Çapa, boğa, İzzet Çapa oğlak burcunda. İşleri eğlendirmek. Eğlendirirken eğlenmeyi yaşam felsefesi edinmişler.
Doğaldır ki İzzet ve Celal Çapa ile yaptığımız üç saatlik sohbet de eğlenceye dönüşüveriyor. Ortak arkadaşları sanatçı Arto da sohbete ayrı bir tat katıyor. İki kardeş, Nispet Bar'da sahne alan Arto'yu dinleyerek deşarj oldukların söylüyor.
Sahip oldukları kulüpleri bir yıl önce birleştirerek güçbirliği yapan iki kardeş yeni projeler için yerinde duramıyor. Bundan 20 yıl önce ayıp olarak nitelendirilen eğlence sektörü artık onlardan soruluyor.
Bu iki kardeşin hikayesinde eğlence ekonomisi, kardeş psikolojisi ve başarı felsefesini bulacaksınız.