EkonomiTCMB Başkanı Karahan: Sıkı para politikası, fiyat istikrarı sağlanana kadar sürecek

TCMB Başkanı Karahan: Sıkı para politikası, fiyat istikrarı sağlanana kadar sürecek

06.05.2025 - 18:18 | Son Güncellenme:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı para politikası duruşu sergiliyoruz. Sıkı para politikası duruşumuz enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar da sürecek." dedi.

TCMB Başkanı Karahan: Sıkı para politikası, fiyat istikrarı sağlanana kadar sürecek

Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna, TCMB Kanunu gereğince Bankanın faaliyetlerine ilişkin sunum yaptı.

Haberin Devamı

Küresel ekonomik gelişmelere dikkati çeken Karahan, 2 Nisan'da ABD'nin geniş kapsamlı gümrük vergisi paketi açıkladığını anımsattı.

Küresel ticaret dinamiklerini derinden etkileyebilecek bu gelişmenin, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ekonomik verilerine ilk andan itibaren yansımaya başladığını anlatan Karahan, "Son dönemdeki tarife kararlarının önemli bir kısmının ertelenmesine rağmen küresel ticaret ve ekonomi politikalarına dair belirsizlik yüksek seviyelerini koruyor. Bu belirsizlikler, küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırırken, enflasyon üzerinde ise ülkeden ülkeye değişen olası etkileri söz konusu." diye konuştu.

TCMB Başkanı Karahan: Sıkı para politikası, fiyat istikrarı sağlanana kadar sürecek

Karahan, küresel büyümedeki zayıflama beklentisiyle enerji emtia fiyatlarında yakın dönemde belirgin düşüşler gördüklerine dikkati çekerek, "Enerji dışı emtia fiyatları ise keskin düşüşten sonra değerli metal fiyatları kaynaklı olarak yükseldi. Küresel talep görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörlerin emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

Küresel piyasaların, tarife adımları sonrası daha fazla faiz indiriminin fiyatlandığına işaret eden Karahan, "Bununla birlikte, merkez bankaları politika iletişimlerinde, indirim süreçlerini temkinli sürdüreceklerini vurgulamaya devam ediyor." dedi.

"TALEP GÖSTERGELERİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

Yurt içi makroekonomik gelişmelere ilişkin tespitlerini de paylaşan Karahan, mal talebine ilişkin göstergelerin yurt içi talebin ılımlı seyretmekle birlikte bir miktar dirençli olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Ocak ve şubat aylarında, perakende satış hacim endeksinin arttığını ifade eden Karahan, "Öte yandan, kartla yapılan reel harcamalar daha zayıf bir görünüme işaret ediyor. Özellikle, hizmet sektörlerinde yapılan harcamaların ılımlı seyrettiğini görüyoruz. Talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz etkilemesi durumunda, gerekli önlemleri alacağız." bilgisini verdi.

Haberin Devamı

Karahan, yakın dönem verilerinin 2025'te cari işlemler açığında bir miktar artışa işaret ettiğini belirterek, 2025'te cari açığın milli gelire oranının uzun dönem ortalamalarının altında kalmasını beklediklerini söyledi.

TCMB Başkanı Karahan: Sıkı para politikası, fiyat istikrarı sağlanana kadar sürecek

"DEZENFLASYON SÜRECİ DEVAM EDİYOR"

Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini dile getiren Karahan, enflasyondaki gidişatı daha sağlıklı görebilmek amacıyla oluşturdukları ana eğilim göstergelerini yakından takip ettiklerini bildirdi.

Karahan, bu göstergeleri oluştururken enflasyonu geçici şoklardan, mevsimsel etkilerden ve dalgalanmalardan arındırdıklarını ifade ederek, "Ana eğilim ocak ayındaki artışın ardından şubat-mart döneminde önemli bir yavaşlama gösterdi. Nisan ayında ise finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle ana eğilimde kendi hesaplamalarımıza göre bir yükseliş izledik. Bununla birlikte gerek kullandığımız altı göstergenin ortalaması gerekse tahmin performansı görece iyi olan medyan enflasyona baktığımızda, bu göstergeler yıllıklandırılmış enflasyonun yüzde 30'un biraz üzerinde olduğunu ima ediyor. Bu da bize dezenflasyonun süreceğini gösteriyor." diye konuştu.

Haberin Devamı

"ZİRAİ DON, İŞLENMEMİŞ GIDA FİYATLARINDA RİSKLERİ ARTIRDI"

Mal enflasyonunun görece düşük seyrettiğini vurgulayan Karahan, mallara kıyasla kademeli biçimde gerçekleşse de hizmet sektöründe de yavaşlama eğilimi gördüklerini dile getirdi. Yıllık olarak bakıldığında düşüş eğilimini sürdüren gıda fiyatlarının, martta ramazan ayının da etkisiyle yükselmesinin ardından nisanda daha ılımlı artış kaydettiğini anlatan Karahan, "Ancak, geçtiğimiz ay yurt genelinde gerçekleşen zirai don hadisesi önümüzdeki dönem için başta meyve olmak üzere işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı." dedi.

"PARA POLİTİKASI ARAÇLARINI KARARLILIKLA KULLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Karahan, geçmişe endeksleme eğilimi güçlü eğitim ve kira gibi kalemlerin hizmetler enflasyonunu yukarı çektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Özellikle uluslararası ham petrol fiyatlarının bir önceki Enflasyon Raporu'nda öngördüğümüz patikanın önemli ölçüde altına gerileyerek, ithalat fiyatlarının manşet enflasyona olan etkisini hafifletti. Alınan politika tedbirleri ve manşet enflasyondaki düşüşü takiben enflasyon beklentileri sektörel farklılık göstermekle birlikte gerileme eğilimine girdi. Son dönemde finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin etkisiyle nisanda enflasyon beklentilerindeki iyileşme duraksadı. Enflasyon beklentileri dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu görünüm para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor."

Haberin Devamı

Son dönemde finansal piyasalarda oynaklık gözlendiğini anımsatan Karahan, belirsizliklerin arttığı bir ortamda riskten kaçınmanın sonucu olarak mart ayının ikinci yarısında finansal piyasalarda değer kayıpları ve oynaklıklar gördüklerini, bu durumun makroekonomik görünümü bozmaması için gerekli önlemleri aldıklarını söyledi.

Böylece aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artışın daha sınırlı kaldığına işaret eden Karahan, finansal piyasalarda yaşanan gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri değerlendirerek sıkı parasal duruşu destekleyici adımlar attıklarını dile getirdi.

Attıkları adımlar hakkında bilgi veren Karahan, finansal piyasaların etkin işleyişinin sürmesi amacıyla piyasa kuralları içinde tüm para politikası araçlarını, proaktif yaklaşımla, kararlılıkla kullanmaya devam edeceklerini vurguladı. Karahan, "Dezenflasyon sürecinin devamına yönelik kararlılığımızı korurken, likidite koşullarını yakından izlemeyi ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmayı sürdüreceğiz." dedi.

"SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUMUZ FİYAT İSTİKRARI SAĞLANANA KADAR SÜRECEK"

Karahan, kur korumalı mevduattaki (KKM) gelişmelere değinerek, son 12 ayda vadesi dolan KKM hesaplarından dövize geçiş oranının yüzde 13,8 seviyesinde kaldığına dikkati çekti.

KKM bakiyesinin azalmasının Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiğini, Merkez Bankası bilançosu üzerindeki riskleri azalttığını belirten Karahan, son dönemde görülen finansal oynaklıkların sistemdeki toplam TL payı üzerinde etkisinin de sınırlı olduğunu söyledi.

Gelişmekte olan ülkelerden ticaret belirsizliği sonucu portföy çıkışı görüldüğünü dile getiren Karahan, finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmeler ve azalan risk iştahı ile birlikte gelişmekte olan ülkelerden ve Türkiye'den sermaye çıkışlarının belirginleştiğini kaydetti.

Mart ayının ikinci yarısından bu yana Türkiye'den çıkışların tarife adımlarının açıklanmasıyla hızlandığını belirten Karahan, "Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansırken son dönem yerel ve uluslararası gelişmelerin özellikle yurt dışı kaynaklı döviz talebinde artışa sebep olduğu görülüyor. 22 Mart 2024 ile 25 Nisan 2025 tarihleri arasında, brüt rezervler 17 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 81 milyar dolar iyileşti." değerlendirmesinde bulundu.

Karahan, para politikasında alınan önlemler sayesinde yurt içi talebin de zayıfladığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı para politikası duruşu sergiliyoruz. Sıkı para politikası duruşumuz enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar da sürecek. Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. TCMB olarak dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

TCMB BAŞKANI KARAHAN, TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU'NDA SORULARI YANITLADI

Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Genel değerlendirme yaparak sözlerine başlayan Karahan, merkez bankalarının tüm dünyada teknik düzeyde çalışan, doğası gereği "sıkıcı" olması gereken kurumlar olduğunu söyledi. Kararlarını her şeyden önce fiyat istikrarına ulaşacak şekilde aldıklarını dile getiren Karahan, "Dezenflasyon için talep ve beklenti yönetimi yaparak dezenflasyonu patikamızla uyumlu bir şekilde tesis edecek parasal sıkılığı sağlıyoruz. Bu sıkılığın etkilerini de finansal koşullar üzerinden sağlıklı işleyen bir finansal sistem üzerinden yakından izliyoruz." diye konuştu.

Karahan, enflasyonun yüzde 75'ten tek haneye inmesinin bir yıl içinde mümkün olmadığını dile getirerek, maliyetsiz "türbülans" olmadığını söyledi. Görevlerinin bu maliyeti en aza indirgemek ve bu durumlarda piyasalara güven vermek, piyasaları sakinleştirmek olduğunu vurgulayan Karahan, şöyle devam etti:

"Hamlelerimizi yaparken elimizdeki tüm para politikası araçlarını en etkin biçimde kullanmaya gayret ediyoruz. Hem anlık hem de geleceğe yönelik tüm riskleri hesaba katıyoruz. Son dönemde de piyasalarda yaşanan çalkantı durumunda da yaptığımız aslında tam olarak budur. Prensipler doğrultusunda bütün araçlarımızı doğru zamanda ve ölçüde kullanarak yaşanan çalkantının makrofinansal istikrarı bozmasına izin vermedik. Piyasayla uyumlu ve proaktif bir yaklaşım benimsedik. Bu yaklaşımımız sayesinde enflasyon görünümünde ciddi bozulma yaşanmadı."

"REZERVDEKİ ERİME BİTTİ, HATTA TERS YÖNLÜ HAREKET BAŞLADI"

Döviz kurunun seviyesine yönelik herhangi bir hedefleri olmadığına işaret eden Karahan, kur politikasını döviz kurundaki aşırı oynaklığı engelleyecek şekilde belirlediklerini söyledi.

Karahan, milletvekillerinin rezervlere ilişkin sorularına ise şu yanıtı verdi:

"5-2 biten maçta "Maç nasıl geçti?" denildiğinde 2 gol yedik demezsiniz. 5 gol attık, 2 gol yedik ve net olarak 3 farkla kazandık dersiniz. Eksi 60 milyardan pozitif seviyelere geldiğimiz rezerv söz konusu. Merkez Bankası olarak olası şoklara karşı gerekli döviz likiditesini bulundurmak amacıyla rezerv tutuyoruz. Son dönemde de belli bir miktar azalma söz konusu. Önümüzdeki dönemde piyasa koşulları el verdiğince rezerv biriktirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bunu yaparken de aktarım mekanizmasını ve likidite koşullarının olumsuz etkilenmemesine dikkat edeceğiz. Birkaç günlük veriye baktığımızda rezervdeki erimenin bittiğini hatta ters yönlü hareketin başladığını görüyoruz."

"PİYASADAKİ OYNAKLIĞI KONTROL ALTINA ALDIK"

Karahan, martta piyasalarda yaşanan oynaklık sonrasında attıkları adımlara değinerek, "Yurt dışı bankaların Türk bankalarıyla yapabilecekleri işlem limitleri var. Bunlar bizim dışımızda koyulmuş limitler. Bu limitler kısa sürede dolunca ani yükseliş yaşandı. Bunu takip eden birkaç günde de yine yüksek döviz talebi seyretti ama bizim aldığımız önlemler sayesinde 19 Mart'takine benzer bir hareket yaşanmadı. Piyasadaki oynaklığı kontrol altına aldık." değerlendirmesinde bulundu.

Aşırı oynaklık gözlenen piyasa koşullarında oynaklığı düşüren müdahalelere devam edeceklerini ifade eden Karahan, bundan sonra da politika faizindeki adımları enflasyon odaklı atacaklarını söyledi.

"2025 SONU İÇİN BELİRLEDİĞİMİZ TAHMİN VE BELİRSİZLİK ARALIĞI BEKLENTİLERLE UYUMLU"

Enflasyondaki gelişmelerle ilgili soruları da yanıtlayan Karahan, son 2 yılda hem Merkez Bankasının hem de Hazine ve Maliye Bakanlığının aldığı önlemler olmasaydı enflasyonun çok daha yüksek seviyelere geleceğini, rezerv konusunda çok farklı noktalarda olunacağını kaydetti.

Karahan, enflasyon tahminlerinin güncellenmesine de değinerek, "2025 yılı sonu için belirlediğimiz tahmin ve belirsizlik aralığı beklentilerle şu anda uyumlu. Her enflasyon raporu öncesinde bir araya geliyoruz. Bütün güncel veri akışını değerlendiriyoruz. Şimdiki değerlendirme, mevcut veriler itibarıyla ciddi bir bozulma olmadığını değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

Enflasyon tahmin bandının geniş olmasına ilişkin soruya Karahan, enflasyon beklentilerindeki değişiklikler, küresel belirsizlikler ve petrol fiyatlarındaki hareketlerin enflasyonda geniş bir tahmin aralığına neden olduğunu anlattı.

"İSTİHDAMA İLİŞKİN MİKRO VERİLERİ İNCELİYORUZ"

İstihdama ilişkin mikro verileri de incelediklerini anlatan Karahan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İşten ayrılan insanların ne yaptığına bakıyoruz. İşsiz mi kalıyorlar? Yoksa başka yerde iş mi buluyorlar? İşten ayrılanların önemli kısmının sanayide, daha katma değeri yüksek ve teknoloji yoğun sektörlerde ya da hizmet sektöründe daha katma değerli işlerde çalışmaya başladığını görüyoruz. Kısa vadede bu istihdam üzerinde risk oluştursa da orta vadede ülkemizin kırılganlığını azaltıcı bir unsur olarak değerlendiriyorum."

İşsizlik ile atıl işsizlik hareketlerini yaptıkları analizlerle detaylıca incelediklerini dile getiren Karahan, şöyle konuştu:

"Farklı bir iş istediğini söyleyen insanlar atıl iş gücünde sayılıyor. Bu geniş kapsama göre işsiz sayılıyor. Bunların zaten yüzde 60'ı tam zamanlı işte çalışıyor. Bu da aslında salgın döneminde ortaya çıkan ve yaygınlaşan çalışma koşullarını değiştirme isteğinin bir yansıması. Esnek çalışma modelleri de buna olanak veriyor. "

"ENFLASYONUN NEDENİ ASGARİ ÜCRETTİR GİBİ BİR BEYANIMIZ OLMADI"

Ücretlerin enflasyona neden olduğuna ilişkin soruya Karahan, "Enflasyonun nedeni asgari ücrettir gibi bir beyanımız olmadı. Bu bir gazete haberine dayanan bir yorum. O zaman da gerçek değildi, şimdi de gerçek değil. Gerçek olan şu yüksek enflasyondan dolayı ücretler eriyor. Bizim yapmamız gereken enflasyonu kalıcı olarak düşürmek. Bunu başardığımızda alım gücünde kalıcı düzelme olacağını değerlendiriyoruz." dedi.

Merkez Bankasının zararını faaliyet raporlarında açıkladıklarına işaret eden Karahan, "Bu dönem zararımız 700 milyar lira. Bu yıl geçen seneden farklı. Bu yılki ana unsur faiz giderlerindeki artış." ifadelerini kullandı.

Yurt içi ya da yurt dışında 2024'te altın satışı yapmadıklarını bildiren Karahan, "Bunu faaliyet raporumuzda görebilirsiniz. TCMB sahipliğindeki altın miktarı 50 ton arttı. Şimdi neden böyle bir azalma haberi söz konusu? Çünkü bizim likidite yönetimi amacıyla daha önce yaptığımız swaplar vardı. Bunları geçen sene kapattık. Bu nedenle emanet tuttuğumuz altın 65 ton azaldı. 15 ton azalmış gibi gözüküyor ama aslında sahipliğimizdeki altın 508,9 ton ve geçen seneye göre 50 ton artmış durumda." şeklinde konuştu.

"ÜST KUPÜR ÇIKARMADIKÇA KAYIT DIŞILIK AZALIYOR"

Nakit dışı ödeme araçlarının kullanımıyla ilgili değerlendirmeleri olduğunu belirten Karahan, "Üst kupür çıkarmadıkça kayıt dışılık azalıyor. Bunu da dikkate alıyoruz." dedi.

Karahan, tüm sektörlerin enflasyon beklentilerini yakından takip ettiklerine dikkati çekerek, hane halkının daha çok enflasyon gerçekleşmelerinden etkilendiğini ve belirli ürünlere odaklandığını anlattı.

Kira, gıda gibi enflasyonların manşete kıyasla yüksek kaldıkça hane halkı beklentilerinin yüksek seyrettiğini belirten Karahan, "Burada gıdada geçen seneye göre ciddi iyileşme söz konusu. Geçen sene manşet enflasyonun üstünde seyreden gıda enflasyonu bu sene genel olarak altında geliyor." dedi.

Karahan, zirai donun enflasyona etkisinin ise 0,4 puan kadar olabileceğini sözlerine ekledi.

KEŞFETYENİ
Survivor sonrası çarpıcı açıklamalar! 'Volkan bana yemin etti'
Survivor sonrası çarpıcı açıklamalar! 'Volkan bana yemin etti'

Cadde | 06.05.2025 - 09:10

Survivor All Star 2025'ten Volkan- Poyraz düellosu tartışmalara sebep olmuş, Yiğit Poyraz adaya veda etmişti.

Yazarlar