14.05.2025 - 12:55 | Son Güncellenme:
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye-İtalya Arasında Gerçekleştirilen 10 Bininci Ro-Ro Seferi Töreni’nde konuştu. Ephesus Seaways adlı geminin İtalya’nın Trieste Limanı’na uğurlanacağı törende açıklamada bulunan Uraloğlu, tarih boyunca Türkiye’nin hem coğrafi hem de kültürel olarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının, kadim medeniyetlerin ve ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını söyledi.
“ULUSLARARASI DENİZCİLİĞİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRİYORUZ”
Bakan Uraloğlu, tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü elinde tutan Türkiye’nin Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzası’ndaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından kilit bir geçiş noktası olarak ekonomik ve politik dengeleri belirleyici bir rol oynadığını belirtti. Uraloğlu, “Bütün ulaşım modlarını düşündüğümüzde karayolu, demiryolu ve denizyolu noktasında ülkemizin ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu ve bir köprü konumunda olduğunu görebiliriz. Havacılıkta 4 saatlik bir uçuşla 67 ülkeye ulaşabiliyoruz. 1,5 milyar insan, 51 trilyon dolar gayrisafi milli hasıladan bahsediyoruz.” dedi.
Uraloğlu, denizcilikte ise Anadolu’nun kara taşımacılığı ile beraber Orta Koridor üzerinden üç denize açılan ve Avrupa’ya uzanan stratejik önemine vurgu yaparak “Bu nedenle, doğal bir yarımada olan, kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip ülkemiz için attığımız her adımda tarihsel birikimimiz, jeopolitik gücümüzle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uluslararası denizciliğin geleceğini şekillendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İLK 10’DAKİ YERİMİZİ ALMAK İÇİN DURMAKSIZIN ÇALIŞIYORUZ”
2024 yılında dünya yük taşımacılığının yüzde 88’inin denizyollarıyla gerçekleştiğini ve küresel denizyolu yük trafiğinin yüzde 2,4’lük bir artışla 12,6 milyar tona ulaştığını belirten Bakan Uraloğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu rakamlar, denizciliğin küresel ticaretin omurgası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Denizcilik, küresel ticaretin yalnızca kalbi değil, aynı zamanda en stratejik limanıdır. Çünkü denizyolu yüklerin tek seferde büyük miktarlarda en ucuz, en çevre dostu ve en emniyetli şekilde taşınması imkânını sağlamaktadır. 2002 yılında 8,9 milyon DWT kapasiteyle dünyada 17. sırada yer alan Türk sahipli filomuz, 2024 yılı sonu itibarıyla 52,9 milyon dedveyt tona ulaşarak dünyada 11. sıraya yükseldi. 2 bin 154 gemiden oluşan filomuz, bir önceki yıla göre yüzde 6,2’lik bir artışla büyümeye devam etmektedir. İlk 10’daki yerimizi almak için de durmaksızın çalışıyoruz.”
“LİMANLARIMIZDA ELLEÇLENEN KONTEYNER MİKTARI YÜZDE 443 ARTMIŞTIR”
Bugün, Türkiye’nin dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sı denizyolu ile gerçekleştirildiğinin altını çizen Uraloğlu, “2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 artmıştır. 2024 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 2 artarak yaklaşık 532 milyon tona, konteyner miktarı ise yüzde 7,8 artarak 13 milyon 529 bin 729 TEU’ya ulaşmıştır.” ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’deki konteyner limanlarının, dünyada ilk 100 liman arasında yer alarak Türkiye’nin denizcilik gücünü küresel arenada tescil ettiğini de dile getirerek “Yine, 2025 yılının Ocak-Nisan döneminde; limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 artarak 181 milyon 904 bin 970 tona çıkmıştır. Elleçlenen konteyner miktarı ise 4 milyon 451 bin 227 TEU olarak gerçekleşmiştir.” dedi.
RO-RO TAŞIMACILIĞI KOMBİNE TAŞIMACILIĞIN EN İŞLEVSEL TÜRLERİNDEN
Ro-Ro taşımacılığının, kombine taşımacılığın en işlevsel türlerinden biri olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Ülkemizin coğrafi konumu, bu taşımacılık türünü karayoluyla yapılan uluslararası eşya taşımacılığına yeni çıkış yolları ve güzergâhlar sunan bir avantaja dönüştürmüştür. Avrupa, Ege, Karadeniz ve Marmara denizlerinin coğrafi yapısının elverişli olması, Ro-Ro taşımacılığını hem ülkemizde hem de Avrupa coğrafyasında daha cazip hale getirmiştir.” diye konuştu.
“YENİ HATLARDA VEYA KAPASİTESİ YÜZDE 50 ARTIRILAN MEVCUT HATLARDA KULLANILACAK GEMİLERE DESTEK SAĞLIYORUZ”
Avrupa Birliği’nin Marco Polo I-II programları, kısa mesafeli denizyolu taşımacılığına verdiği önem ve finansman desteği, Ro-Ro sektörünü Avrupa ve yakın coğrafyasında güçlendirdiğini kaydeden Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye olarak bizler de bu teşviklerden azami ölçüde faydalanarak Ro-Ro hatlarımızı genişletiyor, kombine taşımacılığın sunduğu fırsatları en etkin şekilde kullanıyoruz. Ro-Ro taşımacılığının geliştirilmesi için Bakanlığımızca başka önemli adımlar da atıyoruz. Bu kapsamda 2022 yılı Ağustos ayında Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmeliğimizi hayata geçirdik. Bu yönetmelik ile limanlarımız ve diğer ülke limanları arasında Ro-Ro/Ro-Pax gemileriyle düzenli sefer yapmak amacıyla açılacak yeni hatlarda veya kapasitesi yüzde 50 artırılan mevcut hatlarda kullanılacak gemilere destek sağlıyoruz.
“TÜRK BAYRAKLI GEMİLERİN DONATANLARINA YÜK BİRİMİ BAŞINA 20 ABD DOLARI DESTEK VERİYORUZ”
Uraloğlu, bu kapsamda düzenli sefer yapan Türk Bayraklı Ro-Ro gemilerinin donatanlarına, geminin sefer yaptığı her 10 deniz mili için yük birimi başına 2 dolar; Türk Bayraklı Ro-Pax gemilerinin donatanlarına ise her 10 deniz mili için yük birimi başına 3 dolar ödeme yaptıklarını vurgulayarak “Sefer mesafesi 20 deniz milinin altında olan Türk bayraklı gemilerin donatanlarına ise yük birimi başına 20 ABD doları destek veriyoruz. Ayrıca, bayrak ayrımı gözetmeksizin teşvikten faydalanan Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin kılavuzluk ve römorkaj ücretleri de Bakanlığımız tarafından karşılanıyor.” şeklinde konuştu.
“TAŞINAN YÜK BİRİMİ, KILAVUZLUK VE RÖMORKAJ DESTEKLERİYLE 25 MİLYON LİRA TEŞVİK SAĞLADIK”
Yine bu teşviklerin somut bir örneği olarak, bin 280 deniz mili uzunluğundaki İzmir-Sete(Fransa) hattının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının destekleriyle hayata geçtiğine dikkati çeken Uraloğlu, “Bu hat için hat operatörü yaklaşık 120 milyon lira yatırım yaparken, Bakanlık olarak biz de taşınan yük birimi, kılavuzluk ve römorkaj destekleriyle 25 milyon lira teşvik sağladık. Bu desteklerimiz, söz konusu yatırımın yaklaşık yüzde 21’inin devlet tarafından karşılandığını göstermektedir. Bu tür teşvikler, Ro-Ro taşımacılığının hem ekonomik hem de çevresel faydalarını artırmakta, sektörümüzün küresel rekabet gücünü yükseltmektedir. Ülkemizin eşsiz coğrafi konumu da bu taşımacılık türünü uluslararası ticarette bir köprü haline getirmiştir.” dedi.
“RO-RO HATLARIMIZDA 706 BİN 387 ARAÇ TAŞIDIK”
Uraloğlu, Akdeniz ve Karadeniz bağlantılı Ro-Ro hatlarının, karayolu taşımacılığına alternatif güzergâhlar sunarak hem maliyetleri düşürmekte hem de çevre dostu bir taşımacılık anlayışını güçlendirmekte olduğunu dile getirerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bugün, Türkiye’den Avrupa’ya; Tuzla, Yalova, Mersin, Çeşme, Ambarlı, Tekirdağ, Gemlik ve Kocaeli Kalkışlı olmak üzere toplam 18 Ro-Ro hattımız var. Bu hatlar ile Trieste, Patras, Bari, Sete, Lavrio, Sakız Adası, Marsilya, Valensiya, Anvers gibi Avrupa’nın 9 önemli limanına ulaşıyoruz. Karadeniz’de; Samsun, Karasu ve İstanbul kalkışlı 5 hat ile Tuapse, Novorossisk ve Köstence’ye, Akdeniz’de ise Mersin ve Taşucu kalkışlı yine 5 hat ile Gazimağusa, Girne, Trabluşşam’a varıyoruz. Yani toplamda 28 Ro-Ro hattı güzergahımız var ve 2024 yılında yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarımızda 706 bin 387 araç taşıdık.”
Bu araçların yüzde 69’unun Avrupa bağlantılı hatlarda, yüzde 15,5’inin Akdeniz’de, yüzde 15,2’sinin Karadeniz’de taşındığına dikkati çeken Uraloğlu, “Yaklaşık 1 milyon aracı biz karayolu taşımacılığından denize aktarmış olduk. Sadece çevre konusu değil, aynı zamanda trafik, ulaşım, can ve mal güvenliği noktasında çok ciddi bir katkı sağladık.” İfadelerini kullandı.
Avrupa taşımalarının yüzde 68’inin ise İtalya hattında gerçekleştiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “2025 yılının ilk dört ayında ise yurt dışı bağlantılı Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 8 artarak 246 bin 816’ya ulaşmıştır. Bu veriler, Ro-Ro taşımacılığının limanlarımızdaki yük artışından daha yüksek bir performans sergilediğini açıkça göstermektedir. Dolayısıyla 2025 rakamlarının 2024’ün çok üzerine çıkacağına biz eminiz.” açıklamasında bulundu.
“DFDS’NİN ACENTELİĞİNİ YAPTIĞI 22 FARKLI GEMİ, LİMANLARIMIZDA 7 MİLYON 914 BİN 394 TON YÜK ELLEÇLEDİ”
Türkiye-İtalya Ro-Ro hattında önemli bir rol oynayan DFDS Denizcilik ve Taşımacılık A.Ş.’ye de özel bir parantez açan Uraloğlu, “2024 yılında, DFDS’nin acenteliğini yaptığı 22 farklı gemi, limanlarımızda 7 milyon 914 bin 394 ton yük elleçlemiş, bu miktar toplam yükün yüzde 1,49’unu oluşturmuştur.” şeklinde konuştu. Uraloğlu, Ro-Ro hatlarında taşınan 706 bin 387 aracın yüzde 58’ine tekabül eden 409 bin 529 adedinin de yine DFDS tarafından taşındığını kaydetti.
Uraloğlu, söz konusu gemilerin Pendik Limanı, Yalova, Mersin, Marmara Ereğlisi, Alsancak ve Haydarpaşa Limanı gibi stratejik noktalarda faaliyet gösterdiğini belirtti. Uraloğlu, bu rakamların DFDS’nin Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki lider konumunu pekiştiren katkılarını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Uraloğlu, “Bugün burada DFDS’nin gemisiyle gerçekleşecek Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferi, bu hattın gücünü ve ülkelerimiz arasındaki ticaret köprüsünün sağlamlığını bir kez daha ortaya koymaktadır.” dedi.
“HEDEFİMİZ, AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZI ULUSLARARASI SULARDA DAHA FAZLA DALGALANDIRMAK”
Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferinin sadece bir dönüm noktası değil, aynı zamanda geleceğe yönelik hedeflerinin de bir başlangıcı olduğunu belirten Uraloğlu, “Hedefimiz, ay yıldızlı bayrağımızı uluslararası sularda daha fazla dalgalandırmak, denizcilik sektörümüzü dünyanın liderleri arasına taşımak ve küresel ticaretteki rolünü daha da güçlendirmektir.” açıklamasında bulundu.