Fener Rum Patrikhanesi'nin katkıları ve bir bağışçının desteğiyle restorasyon süreci başlatılan kilisede, iç merdiven, ahşap koltuk ve yapıların onarılarak tekrar kullanılabilir hale getirildiği, tavanında ve iç duvarlarında yer alan Hristiyan motifleri ve simgelerinin de el işçiliğiyle boyanarak restore edildiği görüldü. Yapıdaki çalışmaların aksamadan ilerlemesi durumunda 2024 yılı ilkbaharında düzenlenecek özel bir törenle ibadete açılması bekleniyor. Kilisede yaklaşık 600 kişinin ibadet edebileceği, 2005'te çalınan çanın yerine, bağışçılar tarafından birkaç yıl sonra yaptırılarak yerine monte edilen çanın da restorasyon sonrası kilisedeki kuleye tekrar yerleştirileceği öğrenildi. Beyoğlu Yenişehir Panayia Evangelistra Kilisesi Vakfı Başkanı Alexandros Meydan ve Başkan Yardımcısı Prodromos Kozmaoğlu restorasyon süreci ve tarihi yapı hakkında bilgi verdi.
Vakıf Başkanı Alexandros Meydan, "Daha öncesinde 1850 yıllarında çıkan bir yangından dolayı yanmıştı bu kilise. Daha sonra da bölgede olan Rum Cemaati'nin bağışlarıyla bu bina yeniden inşaa ediliyor. Mimari olarak 2.Tanzimat Dönemi öncesi kubbeli kilise yapımı yasaktı. 2.Tanzimat sonrası izin verilince, kilisemiz o dönemde yapılmıştır.Kubbeli bir mimari yapıya sahiptir." dedi.
Beyoğlu Yenişehir Panayia Evangelistra Kilisesi Vakfı Başkan Yardımcısı Prodromos Kozmaoğlu, "Restorasyon projemiz Patrikhanemizin de desteğiyle bulunan bir bağışçı sayesinde başladı. Yaklaşık 1.5 yıldır çalışma devam ediyor, tarihi bir binanın tadilatından söz ediyoruz. Zamanında bakımsızlıktan diyelim, çatıda çıkan sorunlardan beton bölmelerde, sıva bölmelerinde, çizimler zarar gördü bu sebeple çizimlerin de tadilatı yapılıyor" ifadelerini kullandı.
Kozmaoğlu, "Vakfımızda aktif olarak 3 kişi çalışıyor; 600 kişiye kadar kilisede ibadet edebiliyor fakat cemaatimiz burada çok az. 30 kişi bölgemizde ya var ya yok. Dışarıdan gelenlerle, yabancılarla her Pazar günü ayinimiz oluyor. Kapılarımız haftanın her günü, sabah saat 08.00'den 16.00'ya kadar açık, tüm ziyaretçilere açık." diye konuştu.
Kozmaoğlu, "O günlerde biz yönetici değildik. Yanılmıyorsam 2004 ya da 2003 olmalı.Bir ekip kimseye belli etmeden kilisenin dışına iskele kurup buranın çanını götürdü. Bunca yıldır o çan bulunamadı, 20 seneyi de aşkın süredir bulunamadı. Onun akabinde yurtdışında yaşayan Dolapderelilerin bağışlarıyla yeni bir çan yaptırılarak yerine kondu. O çan şimdi duran çan, değiştirmedik, o tekrar takılacak zaten daha 20 senelik.
Kilisemizin ana kapısından girdikten sonra, bağışçılarımız tarafından zamanında bağışlanan avizeler ile duvardaki çizim ve süslemeler çok güzel, bunlar çok dikkat çekici şeyler" diye konuştu.