28.01.2010 - 16:02 | Son Güncellenme:
TEKİRDAĞ'ın Çerközköy İlçesi'ne Kızılpınar Beldesi'nde oturan lise öğrencisi 14 yaşındaki Gizem Milli, erkek arkadaşı ile kavga ettikten sonra av tüfeği ile intihar etti.Kızılpınar Beldesi Fatih Sultan Mehmet Mahallesi'nde babası, üvey annesi ve 2 üvey kardeşi ile birlikte oturan Veliköy Çok Programlı Lisesi'nde 9-B sınıfında eğitim gören Gizem Milli erkek arkadaşı ile tartıştı. Bunun üzerine komşularının kızına sohbet etmek üzere evden ayrılan ve bulamayınca dönen Gizem odasına kapandı. Ailesinin akrabalarına misafirlik için evden ayrılmasından sonra dün saat 19.00 sıralarında babasına ait av tüfeği ile intihar etti. Eve döndüklerinde kızlarının cesedi ile karşılaşan Milli ailesi büyük bir şok yaşadı. İntihar eden Gizem Milli'nin cesedi otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. ÇERKEZKÖY(Tekirdağ), (DHA)
Dilovası'nda eşi Fransa’da çalışan ablasını evde başka bir erkekle yakalayan Musa E. çılgına döndü.Mutfaktan aldığı bıçakla ablasını yaralayan Musa E, sevgilisini ise öldürdü. Mimar Sinan Mahallesi 548 Sokak’ta oturan Z.E., komşusu Z.G.’yi önceki gece evine aldı. Bir süre sonra Musa E., ablasında unuttuğu bilgisayar kamerasını almak için eve geldi. Paniğe kapılan Z.E.’nin hareketlerinden şüphelenen Musa E., karyolanın altına baktığında ablasının sevgilisiyle karşılaştı. Mutfaktan bıçak alan Musa E., ablası ve sevgilisine saldırdı. Z.G. olay yerinde hayatını kaybederken, yaralanan Z.E. Gebze Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Polis, cinayetten sonra kaçan Musa E.’yi arıyor.KOCAELİ DHA
BURSA'daki ağabeyini annesi ile birlikte ziyarete giden ve burada 30 Ocak günü telefonunun çalmasından sonra dışarıya çıkan 17 yaşındaki Emel Ünver'den bir daha haber alınamadı.Kızlarının 60 yaşındaki evli akrabaları tarafından kaçırıldığını öne süren aile savcılığa suç duyurusunda bulundu.Kırklareli merkeze bağlı Kayalı Köyünde yaşayan ilköğretim okulu mezunu 17 yaşındaki Emel Ünver, Bursa'da yeni bir eve taşınan evli ağabeyine evi yerleştirmede yardım etmek için annesi Fatma Ünver ile birlikte 21 Ocak günü Bursa'ya gitti. Burada ağabey Nevzat Ünver'in evi yerleştirmesine yardımcı olan anne ve kızı bir süre kalıp dinlenmeye karar verdi.Ancak 30 Ocak günü Emel Ünver, eşofmanlarıyla evde otururken cep telefonunun çalması üzerine dışarıya çıktı. Geri dönmeyen kızlarından aile bir daha haber alamadı. Bunun üzerine aile polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Aradan geçen sürede, akrabaları olan evli ve 1 çocuk babası 60 yaşındaki O.G.'nin de Emel ile aynı zamanda ortadan kaybolduğunu öğrenen aile, kızlarını O.G.'nin kaçırdığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak yapılan tüm aramalara rağmen Emel ve O.G.'nin cep telefonlarına ve kendilerine ulaşılamadı.'40 YILDIR EVİMİZE GELİP GİDER'Baba Casim Ünver, "O.G. bizim akrabamızdır ve 40 yıldır Kırklareli'ndeki evimize sürekli gelip giderdi. Ekmeğimizi de yedi. Hiçbir zaman ondan böyle bir davranış beklemezdik. Kızımı kandırıp kaçırdığını düşünüyoruz" dedi.Kızının kaybolduğu günden bu yana sürekli ağlayan anne Fatma Ünver de, "Biz onu akraba bildik. Kızımı nasıl kandırdı, şimdi neredeler bilmiyoruz. Kızım daha 17 yaşında, hayatından endişe ediyorum. Bize yıllarca misfair gibi geldiler, hiçbir zaman kızıma bu gözle baktığını düşünmedik. Kızımı kaçırdığını düşünüyoruz. Bu yüzden olay gününden bu yana kayıp olan O.G. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk" diye konuştu.Kızını çok özlediğini ve geri dönmesini istediğini belirten anne Fatma Üner, "Emel haricinde 5 çocuğum daha var. Ama Emel en küçükleri. O bizim canımız. Ne olur beni duyuyorsa, o adamdan kaçıp kurtulsun ve geri dönsün. Onu çok seviyoruz. En yakın arkadaşlarına bir sevgilisi varmı diye de sorduk. Ancak hiç kimse bir sevgilisi var demedi.Kızımı gören varsa lütfen polise veya 02882937310 numaralı telefonu arasınlar"dedi.Olayla ilgili soruşturma sürüyor.Ali Ümit ÜLKER/KIRKLARELİ, (DHA)
Adana'da geçen perşembe günü yaşanan cinayet olayının ardından büyük bir darm çıktı. Boşanmak istediği kocası tarafından sokak ortasında öldürülen 23 yaşındaki Ebru Şahin'in dramı 4 yıl önce,üniversite sınavına hazırlanırken, dershane çıkışında tecavüze uğradığı ve tecavüzcüsüyle evlendirildiği ortaya çıktı.Olay, saat 22.00 sıralarında Turgut Özal Bulvarı Kurttepe Kavşağı’nda meydana geldi. Eşinden dayak yediğini öne süren 2 çocuk annesi Ebru Şahin, bir süre önce çocuklarını da alarak eve terk etti. Babasının evine yerleşen Ebru Şahin boşanma davası açtı.Bir dershanede çaycı olarak çalışan Ebru Şahin’i iş çıkışı babası astsubay emeklisi 58 yaşındaki Muzaffer Güngör otomobiliyle alarak Belediye Evleri’ndeki evlerine gitmek üzere yola çıktı.Baba kızın bulunduğu otomobil, saat 22.00 sıralarında Kurttepe Kavşağı’nda trafik ışıklarında beklerken, karşılarına çıkan Medeni Şahin tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Ebru Şahin kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken babası ise yaralı olarak kurtuldu.MOBESE'DE GÖRÜLDÜ Eşi ve kayınpederini kurşun yağmuruna tutan Medeni Şahin olay yerinden yaya olarak kaçtı. Polis ekipleri yaralı Muzaffer Güngör’den aldığı bilgi doğrultusunda olayı gerçekleştirenin Medeni Şahin olduğunu belirleyerek, çevrede geniş çaplı arama çalışması başlattı. MOBESE kamerası önünden eşkale uyan bir kişinin koşarak geçtiği bilgisini alan polis ekipleri Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde Şahin’i görerek dur ihtarında bulundu. Polisleri karşısında gören Şahin, tabancayı başına dayayıp tetiği çekti. Medeni Şahin'de kaldırıldığı hastahane de öldü.
İzmit'te doğuştan kılcal damar uru (Hemanjion) oluşan ve ardından yüzünde erimeler meydana gelerek gözü kapanan 14 yaşındaki İrem Çelikörs'ün ailesi özürlü maaşı almak için başvurdukları Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan gelen cevapla şok yaşadı. İrem'in kayıtlarda evli gözüktüğünü söyleyen anne Yasemin Çelikörs 14 yaşındaki yüzde 52 oranında özrü bulunan kızının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan gelen yazıda evli olduğu ve eşinin SSK kaydığı bulunduğu gerekçesiyle aylık bağlanmayacakları şeklinde cevap geldiğini söyledi.Mevlana İlköğretim Okulu 6. sınıf öğrencisi olan ve doğduktan bir hafta sonra yüzünde oluşan kılcal damar uru (Hemanjion) hastalığı nedeniyle ağzı, burnu, kulağı ve gözü eriyen İrem Çelikörs yapılan tüm müdahelelere rağmen sol gözünü kaybetti. İstanbul'da özel bir hastanede (Göztepe Özel Hastanesi)'nde 3 kez ameliyat olan ve gözüne protez takılan 14 yaşındaki İrem'in ailesi özürlü maaşı alabilmek için Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na başvurdu. Yapılan muayenelerinde yüzde 52 oranında özür raporu verilen İrem Çelikörs'e Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Pirimsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü Sosyal Yardımlar Dairesi Başkanlığı'ndan akıllara durgunluk verecek bir cevap geldi.KAYITLARDA EVLİ GÖZÜKÜYOR Ailenin özürlü maaşı almak için yazdıkları dilekçenin cevabı üzerine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan gelen cevapta ise: "Kocaeli Kaymakamlığı ve Valiliği saymanlığında 18.12.2009 ve 83 sayı ile geçen belgelerinizin kurumumuzca yapılan incelemesi sonucunda eşinizin SSK kaydı olduğu tespit edilmiştir. Bu itibarla anılan kanunun 1. maddesinde belirtilen muhtaç olma koşulunun taşımadığınızdan tarafınıza aylık bağlanmasına imkan bulunmamaktadır. Ancak halen sosyal güvenlik kurumuna tabi değil ve muhtaç iseniz balı bulunduğunuz kaymakamlığa, valiliğe başvurularak 2022 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 14. maddesine göre yeniden düzenlenecekbelgelerin gönderilmesi halinde durumunuz aylık bağlanması yönüyle incelenebilecektir " şeklinde yazılı cevap geldi.ÇOK BÜYÜK YANLIŞLIK YAPILDI Kızının yüzde 52 oranında özrü bulunduğunu söyleyen ve özürlü maaşı alabilmek amacıyla başvuruda bulunduklarını söyleyen Yasemin Çelikörs, "Özürlü maaşı alabilmek amacıyla evraklarını düzenledik. Oturduğumuz muhitteki kaymakamlığına başvurduk. Kızım heyete girdi ve raporlar çıktı. Onaylandıktan sonra Ankara da 4-5 ay beklendi. Bize gelen cevapta ise kızım evli olduğu ve eşinin sigorta kaydı olduğu gerekçesiyle özürlü maaşı bağlanamadığı şeklinde yazı geldi. Çok büyük yanlışlık yapıldığını düşünüyorum. Benim kızım 14 yaşında ve evli değil. Çok şaşırdık Şimdiye kadar kızımın ameliyat olması gerekiyor. Estetiğin dışında burnundan nefes almakta zorlanıyor. Malesef özürlü maaşı da alamıyor kızım. Zor durumdayız ve yetkililerin biran önce bize sahip çıkmasını istiyoruz." dedi.b GÜZELLEŞMEK İSTİYORUM Estetik ameliyat yapılarak biran önce güzelleşmek istediğini söyleyen İrem Çelikörs, "Nefes almakta zorluk çekiyorum. Bazen zorlanıyorum. Okuyup öğretmen olmak istiyorum. Biran önce de estetik ameliyat olup daha da güzelleşmek istiyorum. " dedi.
MERSİN'in Mezitli İlçesi'ndeki bir marketin müdürü, 2 çocuk babası 29 yaşındaki Murat Şen'in, aynı markette kasiyer olarak çalışan 16 yaşındaki Ö.Ö.'yı kaçırdığı öne sürüldü.Menderes Mahallesi'nde oturan Ö.Ö., evlerinin yakınındaki markette 3 ay kasiyer olarak çalıştıktan sonra 20 gün önce işten ayrıldı. 1 Şubat sabahı odasında bulunamayan genç kızı arayan yakınları kontrol için gittiği markette Müdür Murat Şen'in de işe gelmediğini öğrenince, Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Kızın kaybolmasıyla yıkılan anne 35 yaşındaki Rahşan Ö., Murat Şen'in evine gidip eşi 2 çocuk annesi 24 yaşındaki Mehtap Şen'e durumu sordu. Genç kadın da, eşinin kayıplara karışmadan önce pazar günü kendisini dövdüğünü ve bu sırada Ö.Ö.'yü kaçırıp evleneceğini söylediğini öne sürdü. Bu bilgi üzerine Mehtap Şen de, polis karakoluna giderek olayla ilgili ifade evirip eşinden şikayetçi oldu. Şanlıurfalı bir aşirete mensup olan Rahşan Ö., “Kızım ve onun cep telefonları sürekli kapalı. Kızımızın yaşı küçük, bu nedenle sağlıklı düşünemez. Kızımızın saçının teline zarar gelmeden en yakın polis karakoluna götürüp teslim etmesini istiyoruz. Buradan biricik kızıma sesleniyorum. Kesinlikle bizden korkmasın o bizim canımızın bir parçası onu her zaman bağrımıza basmaya hazırız” dedi. Sık, sık sinir krizleri geçiren ve defalarca bu nedenle sağlık kuruluşlarına götürülen anne, kızının kötü yola düşürülmesinden endişe ettiğini de kaydetti.EŞİ BOŞANMAYA HAZIRLANIYORBoşanma davası açmaya hazırlanan Mehtap Şen, polise verdiği ifadesinde eşini suçladı. Eşinin internet aracılığı ile çok sayıda kızı tuzağa düşürdüğünü öne süren Şen, şöyle dedi;“Pazar günü kahvaltı yaptık. Kızımı alıp gezmeye götürdü. Ancak, hava kötü olduğu için kısa süre sonra eve döndü. Evden gitmek isteyince aramızda tartışma çıktı, ardından beni dövdü. Bu sırada ‘Sana inat ettim, Ö.'yü kaçıracağım. Sevdiğimden değil, senin inadına kızı alacağım’ dedi. Durumdan haberdar ettiğim ailem beni gelip aldı. Ertesi gün eve gittim. Evde yoktu. Ben de çalıştığı yeri aradım. Market görevlisi ‘Eşiniz zaten 3 gündür işe gelmiyor, kayıpmış' dedi. Burada daha önce çalışan Ö. de yok. Beraber gittiğini zannediyoruz’ dediler. Nüfus cüzdanımı ve evlilik cüzdanımı da almış. Evlilik cüzdanımda fotoğrafı değiştirip, Özge'nin fotoğrafını yapıştırıp eşi gibi yanında dolaştırıyor olabilir.”Eşinin internet üzerinden arkadaşlık sitelerine girdiğini öğrendiğini belirten Şen, Ö.Ö.'ye seslenerek, “Bu tip adamlar internette çok fazla. Bu adam seni her türlü kullanabilir. Bu adam beynini yıkamış olabilir. Bir inat uğruna seni kaçırdı. Ailenden korkma. Bu adama güvenme, ortaya çıkınca boşanacağım” diye konuştu.Ali Ekber ŞEN- Mustafa ERCAN/ MERSİN, (DHA)
SAMSUN’da 58 yaşındaki K.A., yakınlarının çocuğu 14 yaşındaki G.Ş'ye tecavüz etmekten 22.5 yıl hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıktı. K.A., küçük kızın rızasıyla bir kez ilişkiye girdiğini iddia etti. G.Ş. ise, annesinin amcası olan K.A.'dan daha önce hamile kaldığını ve 5 haftalıkken çocuğunu aldırdığını belirtti.Olay geçen yıl Nisan ayında ortaya çıktı. İlköğretim okulu öğrencisi olan G.Ş, gittiği dershanedeki öğretmenine annesinin amcası olan K.A.’nın kendisine tecavüz ettiğini söyledi. Öğretmen de küçük kızın durumunu ailesine bildirince, şikayet edilen K.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi. G.Ş. dedesinin kardeşi olan K.A.'nın 8 yaşından bu yana kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve daha önce 5 haftalıkkan da bir çocuk aldırdığını iddia etti. Soruşturma sırasında G.Ş.’nin cep telefonunda iç çamaşırlarıyla çekilmiş kendi fotoğrafları da tesbit edildi.1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinsel istismar suçundan 22.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan K.A. bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Küçük kız ile bir kere kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini iddia eden K.A., “Oğlumun evinde tamirat yaparken yanıma geldi. Evde kimse yoktu. Benim üzerimde bulunan tulumu çıkardı. Kendisi de soyundu. Beni tahrik etti. Sonra da ilişkiye girdik. Kendisi başkalarıyla da ilişkiye giriyordu” dedi.Duruşmaya katılmayan G.Ş. ise, soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde annesinin amcası olan ve ‘Dede’ dediği K.A.’nın kendisine tecavüz ettiğini ileri sürerek, “Arabasıyla beni dershaneye bırakacaktı. Biraz gittikten sonra başka bir yola saptı. Nereye gittiğimizi sordum. Benzin alacağını söyledi. Ormanlık bir alana gittik. Ellerimi ve ayaklarımı iple bağlayıp bana tecavüz etti. Söylemeyeyim diye ölümle tehdit etti. Bir kaç gün sonrada oğlunun evine götürdü. Orada benimle yine ilişkiye girdi. Fotoğraflarımı çekti. Bu fotoğraflarla da bana şantaj yaptı” dedi. Mahkeme, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.İsmail AKDUMAN/SAMSUN, (DHA)
İstanbul'da düzenlenen fuhuş operasyonunda gözaltına alınan kadınlardan ikisi AIDS'li çıktı.Aksaray'da bir evde fuhuş yaptırıldığı şeklinde yapılan ihbar üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği’nce soruşturma başlatıldı. Bu kapsamda, kendini müşteri gibi tanıtan bir polis memuru, belirlenen telefon numarasını arayarak telefona çıkan Azeri aksanlı kadından her biri 100 TL'den 3 kadınla fuhuş yapmak için randevu aldı. Müşteri gibi davranan polisler, önce anlaşmaları gereği Ursula T.'ye 3 kadın parası olan 300 TL verip ardından da 3 kadını gözaltına aldı.Kumkapı'da bulunan Zührevi Hastalıklar Hastanesi'ne sevk edilerek doktor kontrolünden geçirildi. Yapılan kontrollerde, Özbek uyruklu U.M.(34) ve M.B.(29)'nin, HIV'li taşıdıkları ortaya çıktı. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde gözaltında bulunan iki Özbek kadının, hasta olduklarını bilmediklerini, aldıkları bu habere çok üzüldüklerini söyledikleri öğrenildi. Özbek kadınlar, sınır dışı edilmek üzere Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne sevk edildi. Kadınların 3-4 yıldır Türkiye'ye fuhuş yapmak amacıyla kısa süreli gelip gittiklerini belirten polis yetkilileri, bu kadınlarla birlikte olan kişilerin, bir an önce sağlık kontrolünden geçmeleri gerektiğini söyledi.Mehmet AKTARAN -DHA/İstanbul
Adıyaman’ın Kahta ilçesinde, evlerinin bahçesindeki kümeste cesedi toprağa gömülü halde bulunan Medine Memi’nin, üzeri toprakla örtülürken sağ olduğu belirlendi.Erkeklerle konuştuğu gerekçesiyle dedesi ve babası tarafından öldürüldükten sonra cesedi kümeste kazılan çukura gömüldüğü iddia edilen Medine Memi’nin cesedine, Malatya Adli Tıp Kurumundaki otopsinin ardından İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde mikroskobik inceleme yapıldı. İnceleme sonucunda genç kızın elleri bağlı ve canlı gömüldüğü belirlendi.AA muhabirinin Adli Tıp yetkililerinden aldığı bilgiye göre, mide ve ciğerlerinde toprak olduğu belirlenen genç kızın kanında ilaç veya uyuşturucuya rastlanmadı.Vücudunda ciddi darp da olmadığı belirtilen genç kızın, gömüldüğü zaman hayatta ve bilincinin açık olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.Yetkililer, şu bilgiyi verdi: "Medine Memi’nin (16) cesedi 2 metrelik bir çukurda elleri bağlı ve oturur vaziyette bulunmuş, Malatya Adli Tıp Morgu’na gönderilmişti. Burada yapılan ilk otopsinin ardından mikroskobik dediğimiz inceleme de tamamlandı.Çıkan sonuç ürpertici. Çünkü elimizdeki verilere göre, vücudunda ciddi darp izine rastlanmayan, kanında uyuşturucu veya zehirli bir madde bulunmayan genç kız elleri bağlı, canlı ve bilinci açıkken gömüldü. Zira genç kızın mide ve ciğerlerinde yoğun toprak olduğu belirlendi." -OLAY- Adıyaman’ın Kahta ilçesinde, 40 gün kendisinden haber alınamadığı belirtilen genç kızın cesedi, ihbar üzerine Kahta İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, Hürriyet Mahallesi Sağlık Caddesi’nde, Ayhan Memi’ye ait evin bahçesindeki kümeste açılan iki metre derinlikteki çukurda bulunmuştu.Cesedin oturur vaziyette bulunduğu belirtilirken, olay yerinde yapılan incelemenin ardından genç kızın cesedi, otopsi yapılmak üzere Malatya Adli Tıp Merkezine gönderilmişti.Olayla ilgili baba Ayhan Memi, dede Fethi Memi ve anne İmmihan Memi gözaltına alınmış, baba ve dede çıkartıldıkları nöbe mahkemece tutuklanmıştı.Baba Ayhan Memi ile dede Fethi Memi, sevk edildikleri mahkemede susma hakkını kullanmıştı.
GAZİANTEP'te kaybolan 4 yaşındaki Aliye Sultan Şen'in darp edildikten sonra boğazı cam parçasıyla kesilerek öldürülmüş cesedi bulundu. Katil zanlısı olarak gözaltına alınan üvey dayı 20 yaşındaki Murat KKöşger, "Ablam beni nişanlımdan ayırdı. Ben de Sultan'ı öldürüp intikamımı aldım" dediği ileri sürüldü.Nuri Pazarbaşı Mahallesi'nde 1 Şubat'ta saat 15.00 sıralarında Aliye Sultan Şen, bakkaldan çikolata alıp çıktıktan sonra kayıplara karıştı. Ailenin şikayeti üzerine olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatan polis, küçük Aliye'nin olarak çikolata alıp çıktığı bakkalın ifadesini aldı. Bakkal, küçük kızın kapıda bekleyen annesi; annesi bir babaları ayrı olan üvey dayısı ile birlikte ayrıldığını söyledi. Bunun üzerine sorguya alınan ve 10 gün sonra askere gideceği belirtilen dayı Murat Köşger çelişkili ifadeler verdi. Çapraz sorguya alınan katil zanlısı, olay saatinde Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde sekreterlik yapan koltuk değnekleriyle yürüyen 20 yaşındaki Mustafa Yıldırım'ın yanında olduğunu öne sürdü. Polisin gözaltına aldığı bu kişi, "Çalışıyordum. Murat gelip, 'Arabanla bir yere gidip gelelim' dedi. Ben de anahtarı verip, işimi bitirdikten sonra yanına gittim. Arabanın yanına gittiğimde, yeğeninin de orda olduğunu gördüm. Burç Ormanı'na doğru gittik. Yolda Sultan uyuyordu. Bir tepeye geldiğimizde yeğenini uyandırıp yanımdan ayrıldı. Çocuğun kucağında bebeği vardı. Birazdan çocuğun 'Yapma dayı' diye bağırmasını duydum. Sonra geldi ve beni de tehdit ederek dönmemizi istedi" dedi.NİŞANLIMDAN AYIRDI İNTİKAM ALDIMSorgusunda suçunu itiraf ettiği belirtilen Murat Köşger, üvey ablasının kendisini çok sevdiği nişanlısından ayırdığını bu nedenle intikam aldığını belirterek, "Sultan'a 1 lira verip bakkaldan çikolata alması için gönderdim. Bakkalın önünden alıp arkadaşımın arabasıyla o araziye götürdük. Vurmaya başladım. Sultan, 'Dur dayı yapma' diye ağladı. Yerden bulduğum kırık içki şişesiyle boğazını keserek, tel örgülerin üzerinden bahçeye attım. Sonra da ablamla birlikte polise giderek yeğenimin kayıp olduğu ihbarında bulunduk" dediği ileri sürüldü.FOTOĞRAFLAR KATİL ZANLISINDANKatil zanlısı , kayıp kızla ilgili röportaj yapmak için Aliye Sultan Şen'in evine giden gazetecilere, kendi cep telefonuyla çektiği yeğeninin fotoğraflarını verdiği de ortaya çıktı.12 yıl sonra dünyaya gelen tek çocuğunu kaybetmenin şokunu yaşayan anne 35 yaşındaki Fatma Şen de, "Canavar dayı diye yazın bunu. Çocuğumu Burç ormanlarına götürmüş. Önce dövmüş. O güzel saçlarını topraklara bulamış. Her yerini morartmış. Sonra çocuğumu ölmedi diye 4 yerinden bıçaklamış. En son bıçak kalbine değmiş. Cani, yeğenini 2 gün benimle aradı. Çöp bidonlarını parkları poşetleri birlikte aradık. Evime gelip yemeğimi yiyip, çayımı içiyor. Eşime, bir ay kadar önce 'Bu Sultan'ı bir gün öldürürüm' demiş. Demek ki o bir şeytanmış" diye ağıt yaktı.
İsmail AKTAŞ/İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Şişli’deki evinde dün ölü bulunan 28 yaşındaki avukat Ece Arslan’ın cesedinde, Adli Tıp Kurumu’nca yapılan ilk incelemede ölüm nedeni tespit edilemedi. Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından cenazesi ailesine teslime edilen Ece Arslan, yarın Eskişehir Reşadiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Adli Tıp Kurumu Morgu'nda yapılan ilk incelemelerde Ece Arslan’ın ölüm sebebinin tespit edilemediği alınan parçalar üzerinde inceleme yapılmasına devam edileceği, ölüm sebebinim Morg İhtisas Dairesi’nce verilecek raporla ortaya çıkacağı belirtildi. Ancak yapılan incemede kalp krizi ya da beyin kanaması gibi bulgulara da rastlanmadığı ifade edildi. Ece Arslan’ın içtiği bir ilacın yan etkisi nedeniyle ya da zehirlenme sonucunda hayatını kaybetmiş olabileciği ihtimali üzerinde duruluyor. Şişli’de bir hukuk bürosunda çalışan Ece Arslan’ın ölüm haberini alan babası Oğuz ve annesi Gülay Arslan dün gece Eskişehir’den İstanbul’a geldi. Avukat Uğur Poyraz, Ece Arslan’ın yanında çalıştığını, tansiyon hastası olduğunu belirterek, "Geçen hafta da rahatsızlanmış. Tansiyonu 4’e düşmüş. Arkadaşları hastaneye zor yetiştirmiş. Ece’nin babası da sınıf arkadaşımdı. Ece kızım gibiydi" dedi. Ece Arslan’ın babası Oğuz Arslan’ın, iki dönem Eskişehir Baro Başkanlığı yaptığı öğrenildi.
Katili medyum bulacak!İZMİR Balçova'da 11 yıl önce, ormanda tecavüz edildikten sonra başına taşla vurularak öldürülen Norveçli 47 yaşındaki Eileen Gullaksen cinayeti tüm çabalara karşın çözülemedi. İl Jandarma Komutanlığı'nın cinayeti çözmek için özel ekip kurması, bugüne kadar toplam 21 bin 200 kişinin ifadesini alması ise sır olayı aydınlatmaya yetmedi.Norveçli 2 çocuk annesi, 47 yaşındaki Eileen Gullaksen, romatizma tedavisi için arkadaşı Marianna Holmedall'la birlikte 13 Nisan 1999'da Balçova Termal Tesisleri'ne geldi. Tedavisi sırasında tek başına yürüyüşe çıkan Gullaksen, ormanlık alanda başına taşla vurularak tecavüze uğramış halde bulundu. Gullaksen'in cansız bedeninden, şüpheli ve şüphelilere ulaşmak için DNA testiyle karşılaştırma yapmak için sperm örneği de alındı.BİNLERCE KİŞİ SORGULANDI Olayı çözmek için harekete geçen İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Gullaksen'in arkadaşı Marianna Holmedall'ın ifadesini, o sırada tesislerde bulunan Norveçli, Bulgar ve Arnavut 64 turistin kan ve kıl örneğini hukuki engeller nedeniyle alamadı. Jandarma, olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra Norveç'e ekip gönderip ifade almak istedi. Kabul edilmeyince, sadece hazırlanan sorular, Norveç hükümetine gönderildi. Gerekli kişilerden alınan ifadeler de jandarmaya geri gönderildi, ancak herhangi bir faydası olmadı.Soruşturma kapsamında, jandarma, olayla ilgili en ufak bir ipucu el edebilmek için bölge sakinleri, işçiler, çevre köylerdekiler, ziyaret için gelenler, toplam 21 bin 200 kişiyi sorgularken, bine yakın yerli ve yabancıdan alınan kıl ve kan örnekleri sonuca götürmedi. Öldürülen Gullaksen'in eşi Asbjş"rm Gullaksen, kızı Nina ve oğlu Ronny Gullaksen, sık sık İzmir'e gelip cinayetin aydınlanması için yetkililerle de görüştü. Ailenin, katil veya katillerin yakalanmasını sağlayacak kişiye 20 bin dolarlık vaadi de işe yaramadı.MEDYUM BİLE GETİRİLDİ Cinayetin bir türlü çözülememesi üzerine Gullaksen'in ailesi, Norveç'te medyumlar aracılığıyla faili meçhul cinayetlerin katillerine ulaşmayı içeren 'Formemmelse for mord' adlı programın yapımcılarına başvurdu. Program yapımcıları İsveş§li medyum Lena Ranehag ve Norveş§li medyum Deborah Borgen'i yanlarına alıp İzmir'e geldi. İki medyum, öldürülen Eileen Gullaksen'in ruhuyla sözde bağlantı kurup katilleri belirlemeye çalıştı. Ancak iki medyumda cinayetle ilgili ortaya farklı iddialar attı, faili meçhul olayı çözmeye güçleri yetmedi.Tüm bunlara ve aradan geçen 11 yıla rağmen Gullaksen'in kim veya kimler tarafından öldürüldüğü belirlenemedi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli faili meçhul olaylara bakan savcının, yetkili makamlara her ay yazı yazıp bilgi istemesinden de sonuç çıkmadı.
Cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen doktoru tuzak kurup gasp ettilerADANA’da 55 yaşındaki Kulak Boğaz Uzmanı (KKB) Dr. E.S hakkında hastasının refakatçisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla 2 yıla kadar hapis, doktora tuzak kurup gasp ettikleri ileri sürülen 27 yaşındaki E.S ve nişanlısı 24 yaşındaki G.Y hakkında da 25’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.E.S’nin yengesinin, 11 Temmuz 2009’da Adana Devlet Hastanesi KKB Servisi’nde ameliyat olmasından sonra başlayan olay iddiaya göre şöyle gelişti: KKB Uzmanı doktor, ameliyatını yaptığı H.H’nin yanında refakatçi olarak bulunan ve daha önceden tanıdığı E.S’ye “Sen dulsun, birlikte olalım” teklifinde bulundu. S’nin teklifi kabul etmeyerek terslemesine rağmen ısrarla telefonla arayan Doktor, ayrıca hastasına da sık sık S.’yi sordu.Ardından S., durumu yengesi ile nişanlısına anlattı. Bunun üzerine nişanlı çift birlikte Doktora tuzak kurdu. Kendisini arayan doktor ile nişanlısının talimatları doğrultusunda konuşan kadın, doktoru, nişanlısına ait Yavuzlar Mahallesi’ndeki evine çağırdı. Öğle saatlerinde eve gelen Doktor, G.Y ve beraberindeki adı tespit edilemeyen bir erkek kişi ile birlikte 3 saat alıkonuldu. Ayrıca, arabasının anahtarı ve cep telefonu alınırken biri boş diğeri 100 bin TL olan 2 bono ile aracının torpido gözünde bulunan 600 lirası alındı. Sanıklar, 3 saat sonra doktorun anahtarını ve cep telefonunu bezle silerek teslim etti. Evden ayrılan Doktor, bu kişilerden şikayetçi olmak için Gasp Büro Amirliği’ne gitti.Daha sonra da telefonla aranarak tehdit edildiğini iddia eden Dr., kendisinden 100 bin TL para istendiğini ve kendisinin de polisin bilgisi dahilinde 15 bin TL parası olduğunu söyleyerek buluşma teklifinde bulundu. Polis ekipleri de buluşma yerinde tertibat alırken durumdan şüphelenen G.Y olay yerine gelmedi.Olaydan 3 ay sonra nişanlısıyla birlikte yakalanarak çıkarıldıkları nöbetçi mahkemede tutuklanan nişanlı çift doktora ders vermek istediklerini söyledi.Olayla ilgili incelemesini tamamlayan Adana Cumhuriyet Savcısı, Doktor hakkında ‘Cinsel taciz’ suçundan 3 ay ile 2 yıl arasında hapis, nişanlı çift hakkında ‘Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ suçundan toplam 12 ile 25 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açtı. Sanıklar önümüzdeki günlerde Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlanacak.ADANA/DHA
İZMİT'İN Erenler Mahallesi’nde 28 yaşındaki Elif Şişman, evinde bıçaklanarak ve boğazı kesilerek öldürüldü. Akşam eve geldiğinde sevgilisinin cesedini bulduğunu belirterek polise haber veren, birlikte yaşadığı erkek arkadaşı gözaltına alındı. Elif’in evinde beslediği Amerikan Cocker cinsi köpeğinin ise olay sırasında sürekli havladığı belirtildi. Köpek, polisler eve gittiğinde korkudan kulübesinden çıkmadı.Olay dün gece Erenler Mahallesi Cedit Konutları E3 Blok’daki dairede meydana geldi. İddiaya göre saat 21.30 sıralarında eve gelen Olcay Salcan, aynı evde birlikte yaşadığı Elif Şişman’ın kanlar içinde yerde yatan cesediyle karşılaşınca polise haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, duvarlarda da bıçak ve kan izleri bulunan odada Elif’in birçok kez bıçaklanarak ve boğazı kesilerek öldürülmüş cansız bedeniyle karşılaştı.Apartman komşuları Elif’i gün boyu görmediklerini, ancak evde beslediği köpeğin sürekli havlama sesini duyduklarını söyledi. İlk belirlemelerde evin kapısında herhangi bir zorlama olmadığının anlaşılması, katile Elif’in kapıyı kendisinin açmış olabileceği ihtimalini kuvvetlendirdi. Olay sırasında sürekli havladığı anlaşılan Elif’in köpeği ise, polisler içeri girdiğinde korkudan kulübesinden dışarıya çıkmadı.Polis Elif Şişman ile aynı evde kalan ve cinayeti haber veren Olcay Salcan'ı gözaltına alarak sorgularken, Elif Şişman’ın daha önce fuhuş yaptığı iddiasıyla gözaltına alındığı ve sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı anlaşıldı.Orhan UZUN/İZMİT (Kocaeli), (DHA)
Samsun’da gittiği apartmanda 9 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen kargo şirketi çalışanı tutuklandı.Edinilen bilgiye göre, Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi’ndeki bir binaya giden kurye Bülent S. (29), zilini çaldığı bir dairede oturan 9 yaşındaki A.A’nın evde tek başına olduğunu öğrenince, giysilerini düzeltme bahanesi ile elle tacizde bulunduktan sonra olay yerinden ayrıldı.Daha sonra eve gelen A.A’nın ailesinin durumu öğrenerek polise başvurması üzerine binanın güvenlik kamerası kayıtlarından şüpheli belirlenerek, gözaltına alındı.Mağdurun da teşhis ettiği şüpheli ifadesinde suçlamaları kabul etmezken, ilk sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen Bülent S. tutuklandı.