Cennet özlemi “utopia” değil. Bir avuntu, bir teselli de değil.
Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin hızır olmadığını anladığımda kırılıyorum; düş kırıklığına dönüşüyorum.
Bari bundan böyle hiçbir helal mahalle çıkmadığını acı çekerek gördüğümüz sokağa bir daha sapmayalım.
Diyorum, hepimizin bir gizli adı olsa gerek; Belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek.
Hiç kimse, adına tarih denilen şey her ne ise ona ana hatlar izafe ederek onu tafsilâtından arındırma gücüne erişemez.
Aklımızı Allah’ın bizim için neyi seçtiğine yormadığımız zaman felâketi hak ettiğimiz âyan olacaktır.
Çok şükür ki benim bütün işim Allah’ladır. Ve yine binlerce şükür ki benim bütün işim Allah’a kalmıştır.
Fareleri küheylan, balkabağını fayton yapacaklar; ama saat gece yarısını vurur vurmaz bütün büyü bozulacak.
Ne kadar insanın özünün tarihinden ibaret olduğunu söylesek de, şiire müracaat etmeksizin o özü temellük etmek o kadar imkânsızdır
İnsan mısralarda, şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir “yurt” bulur. Böyle bir yurdu olmasından güven duyar.
Yılanın başı mutlaka, her şart ve ahvalde ezilmeli. Yılan yaşama hakkını bizi sokmamış olmasından almamalıdır.
Şiir için özgürlük istemek beyhudedir; istenilecek olan özgürlük için şiirdir.
Her kim şiir önemlidir, büyüktür derse, aslında ben önemliyim, ben büyüğüm diyordur.
Şiirden yoksun bir edebiyat ortamının kofluğunu hiçbir dâhiyane açıklama gideremez.
Modernlik, Medeniyet, Kapitalizm insanlar arasındaki itibarını cennet özlemine menfi bir anlam yükleyerek kazandı.
Her sağlıklı ve dolaysız bildirişim şiirin doğmasını gerektiren pürüzleri ortadan kaldırır.
Anlamlı En Güzel Sözler için TIKLAYINIZ