04.11.2021 - 05:52 | Son Güncellenme:
İki binden az nüfuslu köyde asfalt yol olmadığı gibi, çeşme suyu ya da kanalizasyon da yok. Elektrik bağlantısı da pek güvenilir değil. O yüzden Sridhar, mazotlu jeneratör kullanmak zorunda kalıyor.
Kısacası Silikon Vadisi ile hiçbir alakası yok buranın. Peki ama Sridhar bu koşullarda çalışmayı, şirketi yönetmeyi nasıl başarıyor?En önemli araç olan internet bağlantısı mevcut. Sridhar, yüksek hızlı fiber optik internet bağlantısı almayı başararak çalışması için en önemli altyapıyı oluşturmuş.
Tabii başarılı ve büyük bir şirketin patronu olmanın bazı avantajları var. "Esasen sadece çok büyük politik kararların alınışında bana geliyorlar. Şirket yeterince büyük olduğundan kararların çoğu yerel düzeyde, orada çalışanlar tarafından alınıyor" diyor.BBC Türkçe'nin haberine göre, şirketin yöneticilerinden ya da danışmanlarından hiçbiri yakın yerlerde yaşamıyor. Sridhar yine de işleri yakından izlediğini ve işin içinde yer aldığını söylüyor:
"Ekiplerden birinin başındayım. Programcılarla yakın ilişki içinde çalışıyor ve bazı gelişmiş teknoloji projelerinde yer alıyorum. Yazılım ekibi dünyanın dört bir yanına dağılmış mühendislerden oluşuyor."
Sridhar yakın zamanda inşa edilmiş iki odalı bir çiftlik evinde yaşıyor ve kır hayatının tadını çıkarıyor.Evinde havalandırma yok. Bir yere gideceği zaman araba değil elektrikli çekçek ya da bisiklet kullanıyor. Sık sık da köy kahvesine giderek köy sakinleriyle sohbet ediyor:
"Buradaki hayattan büyük zevk alıyorum. Bu köy ve çevre köylerden çok sayıda insan tanıdım."Şu anda kot pantolon ve tişörtlü fakat bazen de Hindistan'daki erkeklerin çoğu gibi 'doti' adı verilen bir tür şalvar giyiyor.
Medyada sık sık görünmesi nedeniyle köy sakinlerinin çoğu onun kim olduğunu biliyor ama o, "ünlü" olmadığında ısrarcı. Köyünün adını vermememizi rica etti çünkü insanların sırf bu yüzden burayı ziyaret etmeye başlamasını istemiyor:"Kırsal sosyal hayat tamamen farklı. İnsanların güzel arkadaşlıklar kurmaya zamanı var. Birisi sizi durup dururken evine yemeğe davet edebiliyor. Yakındaki komşu köye gittiğimde belki 10-15 kişiyle sohbet ettim."
Sidhar hiçbir zaman gösteriş ve lüks hayat düşkünü bir iş insanı olmadığını; bu yüzden de buraya taşındığında eski hayatını aramadığını anlatıyor: Sektöründeki son eğilimleri sosyal medyadan izliyor ve sosyal medyada ilginç insanları izlediğini, zihin açıcı sohbetler yaptığını söylüyor."Hiç golf oynamadım. Hiçbir zaman çok sosyal değildim. İş için seyahat ediyordum ama şimdi bu tür şeylerin çoğu zaten görüntülü video bağlantısı yoluyla yapılıyor."
Koronavirüs salgını başlayınca dünyanın dört bir yanında ofisler kapanmak zorunda kaldı ve birçok kişi evden çalışmaya başladı.Bu sürecin sonunda birçok şirket salgın sona erse bile artık uzaktan çalışmayı düşünmeye başladı.Fakat Sridhar salgından çok önce uzaktan çalışma fikrini uygulamaya koymuştu. Kendisi gibi birçok çalışanını da salgından önce uzaktan çalışmaya uyarladı ve bunun sonucu olarak şimdi çok daha sürdürülebilir bir çalışma düzenleri olduğunu düşünüyor.
Şirketi Zoho, kırsal bir bölgedeki ilk ofisini bundan 10 yıl önce Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletindeki Tenkasi'de açtı.O zamandan beri Zoho, Hindistan'ın birçok farklı kırsal bölgesinde yaklaşık 30 uydu ofis oluşturdu.
"Henüz yapılanmanın nereye doğru evrileceğini tam olarak anlamış değiliz. Ama kırsal bölgelerdeki bu ofislerin oluşturulmasına büyük yatırım yapıyoruz. Ayrıca internet araçlarına da yatırım yapıyoruz."Sridhar çalışanlarının yalnızca yüzde 20 ile 30'unun sürekli evden çalışacağını ve kurdukları uydu ofislerin şirketin en büyük ofislerinin bulunduğu Çennai'de olmayacağını söylüyor. Böylece daha yerel düzeyde çalışanların sosyal etkileşim ve iletişim ihtiyacını karşılayacağını düşünüyor.
İnsanlar evden bir, iki gün çalışıp diğer günler ofise gelebiliyor. Sridhar, bir uydu ofiste ideal çalışan sayısının 100 olacağını da söylüyor.Sridhar, Hindistan'da ve ABD'de işini kurmadan önce çok iyi okullarda eğitim görmüş fakat bugün eğitim sistemine yönelik sert eleştirileri var.
Hindistan'da Madras'daki Teknoloji Enstitüsü'nü bitirip ardından ABD'deki Princeton Üniversitesi'nde master ve doktorasını yapan Sridhar, başarısının bu eğitimle hiçbir alakası olmadığını düşünüyor.Okullarda bağlamından koparılmış teorilerin, henüz günlük hayatı yeterince çözememiş öğrencilere dayatıldığını söylüyor.
Bu konudaki tutkulu görüşleri onu Zoho okullarını açmaya yöneltmiş. Buralarda geleneksel eğitim ve öğretim yöntemleri kullanılmıyor.Bu okullardan ikisi Tamil Nadu eyaletinde ve Sridhar, Tenkasi bölgesindekini sık sık ziyaret ediyor.
Zoho okulları yazılım teknolojisi, idarecilik, tasarım, yaratıcı yazarlık gibi konularda iki yıllık yoğunlaştırılmış programlar yürütüyor.Bu okullara girebilmek için 17 ile 20 yaş arasında olup en az 12 yıllık temel eğitim görmüş olmanız şart koşuluyor.
Öğrencilere yemek ve aylık 140 dolar harçlık da veriliyor.Bu eğitimi "Biz programlama öğretiyoruz. Siz gerçek uygulamalar üretiyorsunuz. Bu, iş yaparak öğrenmedir" diye tanımlıyor:"Sıvıların nasıl hareket ettiğinin teorisini bilmeden de harika bir muslukçu olabilirsiniz. Bilgisayar biliminin en derin prensiplerine hakim olmadan da iyi bir programcı olabilirsiniz. Bunu hatırlamakta fayda var."
Zoho okullarında yetişmiş 900 öğrenci şimdi Sridhar'ın şirketinde çalışıyor.Bu Bill Gates ve Warren Buffet gibi sayılı bazı milyarderlerin hayır çalışmalarından farklı.Sridhar, batı modelini taklit etmek niyetinde olmadığını söylüyor:"Birçok şey yapıyor ama bunları yardım faaliyeti diye adlandırmıyoruz. İnsanların iş becerilerini artırmaya yatırım yaptığımızda aynı zamanda hem şirketin çıkarına hem de eğitilen kişiye yardımcı olan bir şey yapmış oluyoruz."