26.04.2021 - 13:32 | Son Güncellenme:
Dilekçede davalı Thodex’in hizmet sözleşmesine uymadığı belirtilerek, ivedilikle Thodex’in tespit edilecek her türlü taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile alacak haklarına ve banka hesaplarına ihtiyarı tedbir konularak üçüncü kişilere devrinin önlenmesi talep edildi.
Avukat Sinan Keskin müvekkili S.K. adına Thodex şirketi hakkında Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava dilekçesi sundu.
Dilekçede 2017 yılında Faruk Fatih Özer tarafından kurulan Thodex adıyla internet ortamında faaliyet gösteren Koineks Teknoloji A.Ş.’nin kripto paranın alımı ve satımı konusunda yatırımcılara aracı kurum niteliğinde hizmet veren bir ticari şirket olarak ilgili ticaret sicilinde yer aldığı belirtildi.
Dilekçede, S.K.’nin Thodex üzerinden 160 bin lira değerinde çeşitli kripto para aldığı kaydedildi. Faruk Fatih Özer’in binlerce kişiden aldığı paralarla yurt dışına kaçtığı belirtilen dilekçede, konuyla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmanın devam ettiği ifade edildi.
S.K.’nin Thodex’de satın aldığı kripto paraları tekrar aynı platformda satamadığı bildirilen dilekçede Thodex’in haklı bir neden olmaksızın kapatıldığı ve S.K.’nin işlem yapmasının engellendiği vurgulandı.
Thodex’te S.K.’nin sanal cüzdanına ulaşamadığı kaydedilen dilekçede, davalı Thodex’in kripto para satma işlemi adı altında müvekkilden aldığı paraları, aradaki finansal hizmet sözleşmesine aykırı bir şekilde kullandığı, S.K.’nin aldatıldığı ve maddi zarara uğradığı kaydedildi.
Dava dilekçesinde S.K.’nin uğramış olduğu zararının giderilebilmesi ve alacak haklarının güvece altına alınabilmesi için ivedilikle davalı şirketin tespit edilecek her türlü taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile alacak haklarına ve banka hesaplarına ihtiyatı tedbir konularak üçüncü kişilere devrinin önlenmesi talep edildi.
Dilekçede "Bununla birlikte müvekkil kripto para satım bedeli olarak yaklaşık 160 bin lira tutarında bir ödeme yapmışsa da kripto para birimlerinin piyasa değerinin, anlık olarak ve geniş kapsamlı değişkenlik göstermesi nedeniyle, müvekkilin satın aldığı kripto paranın şu an ki Türk Lirası karşılığının tarafımızca hesaplanması ve belirlenebilmesi mümkün değildir" denildi.
Avukat Sinan Keskin, belirsiz alacak kapsamında dava açılma zorunluluğunun hasıl olduğu belirtilerek mahkemeden dava konusu alacak miktarının tam şekilde tespit edilebilmesi adına bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etti.
Dilekçenin sonuç ve talep kısmında ise sözleşmeye aykırı davranan davalı şirket aleyhinde belirsiz alacak kapsamında ve fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik bin lira ödenmesi ve davalı şirketin tespit edilecek malvarlığına tedbir konulmasına karar verilmesi talep edildi.
Yaklaşık 50 mağdurun avukatlığını üstlenen Keskin, DHA'ya açıklamalarda bulundu. Avukat Keskin," Mağdurlar bu süreçle ilgili yıprandılar ve manevi anlamda da sıkıntıya düştüler. Basın karşısına çıkmak istemiyorlar. Yıpratıcı süreç devam ediyor. Bu süreçle ilgili soruşturma derinleştikçe gerek savcılık gerekse tarafımızdan yapılan suç duyurusuna istinaden yürütülen soruşturma kapsamında yeni bilgi ve belgeler tarafımıza geliyor. Üç gündür çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz ofis olarak, geceli gündüzlü. Telefonlarımız susmuyor. Ellinin üzerinde mağdur var, çok ciddi kayıplar var. Benim iki kimliğim var. Biri avukat ve hukukçu kimliğim, diğeri yatırımcı kimliğim. 15 yıldır sermaye piyasalarında yatırım yapıyorum. Aynı zamanda sermaye piyasası SPK borsa alanında avukatlık faaliyetleri yürütüyorum. Dolayısıyla gerek foreks gerekse coin işlemleriyle ilgili yeterli derecede bilgi sahibiyim" dedi.
Keskin sözlerine şöyle devam etti: "Burada şahıs, hiç bir şekilde insanlara coin vermemiş. Sanal anlamda insanlara bir sistem yaratmış. İnsanlar orada coin aldıklarını zannederken aslında ekranda soyut bir şeye yatırım yapmışlar.
Paraları toplayıp, malesef yurt dışına kaçıyor. Savcılık ve emniyet birimleri gereken titizlikle araştırmalarını yapıyor. Mağdur sayısı kat, kat artıyor. Bir hususu daha vurgulamam gerekiyor. Bu yatırımcılar ve mağdurlar açısından çok önemli. Kadıköy Göztepe şirketin merkezi.
Dolayısıyla alacaklarına kavuşmaları açısından tedbir talepli olarak Anadolu Mahkemeleri'nde alacak davasını açtık. Şimdi yargı bununla ilgili alacak bakımından karar verecek. Şehir dışında yaşayan mağdur vatandaşlarımız, oradan da dava açabilirler ancak süre kaybı yaşamamaları açısından bu davayı Anadolu Adliyesi'nde açmaları son derece önem taşımaktadır."
Önümüzdeki süreçte şirkete kayyum atanabileceğini söyleyen Keskin, "Kayyum atandığı zaman mağdur vatandaşlarımızın davalarını açmak suretiyle bir sıra oluşturulacak. Önce tedarikçiler yani bu firmaya tedarikte bulunan firmalar alacaklarına kavuşacak. Sonra sırayla diğer mağdur vatandaşlar dava açmaları durumunda sıraya girecek. Olumlu bir haber ise, hesaplarında 31 milyon lira tespiti yapıldı.
Şirket bizim muhatabımız ancak ceza soruşturması ve davası kapsamında şahsın da mal varlığına gidilebilir. 5 bin liradan 2 buçuk milyona kadar kayıp yaşayan mağdurlarımız var. Bana gelen telefonlar ve mesajlar insanın canını sıkacak nitelikte. Eşinin kendisinden boşanmak istediğini söyleyen, intihar aşamasına kadar gelen, varını yoğunu buraya yatıran mağdurlar bulunmakta. Bunlar da insani olarak canımızı sıkmakta. Mağdurların hakkını sonuna kadar iş nereye varırsa varsın savunmaya devam edeceğiz" dedi.
"Şahıs yurt dışına çıkarken bu hadise yoktu. Bununla ilgili ihbar, şikayet yoktu. Dolayısıyla emniyet birimlerimiz ve yargının bu konuda yapabileceği bir husus yoktu" diyen avukat Keskin, "Seyahat özgürlüğü kapsamında dışarı çıktı. Peki bu paralarla nasıl dışarı çıktı? Teknik anlamda bir dolandırıcılık yapılıyor. Aynı zamanda bilişim suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamına da girmekte.
Mağdurlardan topladığı paraları coine çevirmek suretiyle soğuk cüzdanına koymuş. Soğuk cüzdan dediğim küçük bir flash bellek. O belleğe isterseniz 10 milyar dolar bile koyabilirsiniz. Çin'e, Amerika'ya, Avustralya'ya istediğiniz yere gidebilirsiniz. Arnavutluk Tiran'a gidiyor. Bununla ilgili Sayın İçişleri Bakanımız da görüşmelerini yapıyor. Şahsın yakalanacağına ilişkin inancımız tam" diye konuştu.
Faruk Fatih Özer'in yakalanmasının ardından yaşanacak süreçle ilgili de bilg veren Keskin, "Şahıs yakalanıp geldiği zaman TCK'nın 220'nci maddesindeki suç örgütü kurmak ve yöneticisi olmak ile nitelikli dolandırıcılık ya da bilişim suretiyle dolandırıcılık suçlarından çok ciddi hapis cezası bekliyor;100, 150,200 sene" şeklinde konuştu. Soruşturmanın başladığı gün kendisini bir kişinin aradığını kaydeden Keskin, "Adını söylemek istemedi. Bana Semroot isimli bir firmanın adını söyledi. Güven Özer'e yani bu şahsın ağabeyine ait olduğunu ifade etti. Firmayı, Güven Özer'i, Fatih Özer'i çok yakından bildiğini söyledi. Hatta araç plakalarından yanlarında çalıştırdıkları koruma ve şoföre kadar bilgi verdi. Şoförün Suriye uyruklu olduğunu söyledi. Adının baş harflerinin de A.S. olduğunu söyledi.
Tabi bu bilgileri savcılık makamıyla da paylaşacağız. Dedikleri çok enteresan ve gündemi sarsabilecek nitelikte şeyler. Bunların adli merciler tarafından araştırılması ve teyit edilmesi gerekiyor" dedi.
Öte yandan THODEX eski çalışanı D.G. "Kaçacaklarını tahmin etmiyorduk, bunların da o zamanlar pek para kazandığını düşünmüyorduk. Çünkü ekip çok küçüktü Thodex olana kadar az adamla çok iş yapıyorlardı. Thodex olduktan sonra baya işleri açıldı, televizyonda reklam yapmaya başladılar" dedi.
Kripto para borsası Thodex üzerinden yüz binlerce insanı mağdur ettiği gerekçesiyle şirketin firari kurucusu Faruk Fatih Özer ve mevcut şirket çalışanları hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması devam ediyor. Adının Koineks olduğu zamanlarda şirkette çalışan D.G., şirket CEO'su Özer'in 'Dayı' lakabıyla bilinen emekli bir özel harekat polisini yanından ayırmadığını, şirketin adresinin Maslak'ta gösterildiğini fakat Kartal'da çalıştıklarını söyledi.
D.G.,"Kaçacaklarını tahmin etmiyorduk, bunların da o zamanlar pek para kazandığını düşünmüyorduk. Çünkü ekip çok küçüktü Thodex olana kadar az adamla çok iş yapıyorlardı. Thodex olduktan sonra baya işleri açıldı, televizyonda reklam yapmaya başladılar" dedi. Adının Koineks olduğu zamanlarda şirkette çalıştığını belirten D.G., "Bir süre burada çalıştım. Adı Koineks'ti o zamanlar, çok müşteri potansiyeli yoktu. Çok fazla iş yapamıyordu, yeni yeni kendine pazar buluyordu" diye konuştu.
Şirketin yöneticisi Faruk Fatih Özer'i de tanıdığını belirten D.G. şöyle devam etti: "Koineks yeni kurulduğunda önce büyük çaplı hacklendiğini diğer personellerden duyduğunu ama bilmediğini söyledi. Bunlar aile şirketi, ağabeyinin şirketi farklı ama kardeşiyle birlikte aynı ofisi paylaşıyorlardı. Serap Özer, muhasebeye bakıyordu. Serap'ın yanında Rana diye de biri vardı o da duyduğum kadarıyla Faruk'ların çocukluk arkadaşlarındandı"
Koineks şirketini resmi olarak Maslak'ta gösterdiklerini fakat Kartal'da çalıştıklarını belirten D.G. “Kartal'da ağabeyinin şirketiyle birlikteydi. Koineks'te bazı çalışanlar, ağabeyinin işlerini de yapıyordu. Oradayken herkesin sigortasını asgari ücretten verip, geri kalanını elden veriyorlardı" şeklinde konuştu.
Faruk Fatih Özer'in yanında düzenli olarak özel harekattan emekli bir polisin gezdiğini ifade eden D.G. “Faruk'un koruması hiçbir yerde onu yalnız bırakmazdı. Biz 'Dayı' diye bilirdik. Genelde hep Faruk'un yanında olurdu. Faruk'un Recep isimli bir akrabası da vardı. Recep şoförlüğünü yapardı. Bunların genelde lüks araba kiraladığını duydum, yurtdışından bir Coin ATM'si getirerek Nişantaşı'nda bir alışveriş merkezine koymuşlardı" şeklinde konuştu.
D.G., Özer için de, “Kaçacaklarını tahmin etmiyorduk, bunların da o zamanlar pek para kazandığını düşünmüyorduk. Çünkü ekip çok küçüktü Thodex olana kadar az adamla çok iş yapıyorlardı. Thodex olduktan sonra baya işleri açıldı, televizyonda reklam yapmaya başladılar. Benim bir mağduriyetim olmadı, ben çok az paraya çalışıyordum.
Faruk ailesiyle kalmıyordu, ayrı güvenlikli özel bir sitede kalıyordu. Faruk'la ikili ilişkilerimiz gayet güzeldi, insanlarla muhabbeti çok iyiydi. Kardeşi Serap ise öyle değildi, Serap şu an gözaltında olan birini muhbir olarak tutmuştu. 'Diğer personeller ne yapıyor, kaç dakika sigara molası veriyor' gibi sorular soruyordu. Kadıköy'deki ofise Mart 2019 yılında geçince ağabeyi Kartal'daki ofiste kaldı, onlar ortak oldu, şirket kurdular. Hatta lahmacuncu açtılar. Aile şirketi olunca biz de çoğu şeyi duyup görüyorduk tahmin edebiliyorduk. Ben tanıdığım kadarıyla Faruk'tan gerçekten böyle bir şey beklemezdim. Ben şirketin ismi Thodex olduktan kısa bir süre sonra şirketten ayrıldım"
Kripto para dolandırıcılığı Thodex soruşturmasında hakimliğe sevk edilen 28 kişi de "Yurt dışına çıkmamak" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.
Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen 62 şüphelinin ifadesi alındı. Savcılık 6 şüpheliyi "Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" ve "Suç örgütü kurma" suçlarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti.
22 şüpheli de "Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", Tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" ve "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından 'Yurt dışına çıkmamak' şeklindeki adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Savcılık, ifadelerinin alınmasının ardından 34 şüpheliyi de serbest bıraktı.
Sulh Ceza Hakimliği sorgularının ardından 22 şüpheli hakkında "Yurt dışına çıkmamak" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.
Hakimlik tutuklanma talebiyle sevk edilen 6 şüpheli hakkında ise, "Suçun kanunda öngörülen ceza miktarının üst sınırları, kanun koruyucu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin son kanun değişiklikleri ile tutuklama hususunda belirtilen tutum ve içtihatları" dikkate alarak, tutuklama talebinin ayrı ayrı reddine karar verdi. 6 şüpheli de "Yurt dışına çıkmamak" şeklindeki adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında, firari CEO Faruk Fatih Özer'in kardeşleri Güven Özer ve Serap Özer'in de aralarında bulunduğu 10 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Söz konusu 10 şüphelinin önümüzdeki günlerde adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.