Nominal efektif döviz kuru, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, Türk lirasının ağırlıklı ortalama değeridir. Ağırlıklar ikili ticaret akımları kullanılarak belirlenmektedir. Reel efektif döviz kuru ise nominal efektif döviz kurundaki nispi fiyat etkileri arındırılarak elde edilmektedir.
Merkez Bankası, her ay Reel Efektif Döviz Kuru endeksini yayımlıyor. Merkez Bankasının internet sitesinden takip edilebilir. Endeks 2003 ortalaması 100 olarak düzenleniyor. Endeksin 100’ün altına inmesi TL’nin değer kaybettiğini (ucuzladığını) gösteriyor.
Enflasyon yılın ilk çeyreğinde zirve yapacak. Bu nedenle önümüzdeki şubat ve mart aylarında yükseldiğini göreceğiz. Şu anda enflasyon 14.60 ve politika faizi 17 seviyesinde. Türk lirası cinsi varlıklarda +3 puan reel faiz oluştu. Ancak enflasyon yükseldikçe bu makas daralacak ve kurumların reel faiz baskısı devam edecek. Bu nedenle şubat ve mart toplantıları merkez bankası için ocak toplantısı kadar rahat olmayacak. Ancak bu sırada reformların hayata geçirilmesi Merkez Bankasının da elini rahatlatacaktır.
Türk lirasının ucuz ya da pahalı olup olmadığıyla ilgili değerlendirmede bulunabilmek için Merkez Bankası’nın Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi takip edilebilir. Reel efektif döviz kuru tarihi diplerinde ve 62,34 seviyesinde. Endeksin 100 seviyesinin altında olması TL varlıkların ucuzladığını gösteriyor. Reel efektif döviz kuruna göre TL geçmiş verilere göre dip seviyelerinde ve ucuz.
Yabancı yatırım kuruluşları dolar kurunda 7 lira seviyesine işaret ediyor. HSBC, yıl sonu dolar/TL tahmininin 7.10 olduğunu belirtirken tam bir normalleşme durumunda kurun 6.50’ye kadar çekilebileceği beklentisini paylaştı.
Capital Economics, dolar/TL’de yıl sonu tahmininin 7 seviyesi olduğunu belirtiyor. UBS, dolar/TL’de çeyrek sonu tahminleri birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyrekler için sırasıyla 7.10, 7.00, 7.30 ve 7.60 olarak öngörüyor. Rabobank önümüzdeki aylarda dolar/TL’nin 7’nin altına gerileyebileceği değerlendirmesi yapıyor.
Peki neden kurumlar kur hedeflerini düşürdü? Görüldüğü kadarıyla reel faiz düzeyinin artması ve enflasyonun kontrol altına alınacağına dair beklentinin yükselişi bunda etkili oldu.
Öte yandan reformlar bekleniyor. Aksi yönlü her gelişme ise sıcak paranın geldiği gibi gidebileceğini ve kurlardaki hedef fiyatların da değişebileceğini gösteriyor.
Türkiye şu anda sıcak paraya dünyanın en yüksek maliyetini ödeyen ülkelerden biri ve yüzde 17 faiz ile çekebiliyor. Sıcak para getirenler büyük bir kâr marjıyla dönüyor. Uzun vadede güçlü bir ekonomi için sıcak para bağımlılığını minimize edebilmek önemli.