01.12.2020 - 10:13 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Otomobiline binip bir video kaydetti, ardından bunu sosyal medya hesabına yükledi. İsmini vermekten çekinmeyen bir sağlık çalışanının çektiği ve on binlerce kez paylaşılan görüntüler izleyenleri ikiye böldü. Facebook kısa süre içinde görüntüleri kaldırdı ancak o zamana kadar 1 milyondan fazla kez izlenmişti bile. Dünya basının da ilgisini çeken açıklamalar gündem yaratırken genç kadın işinden kovuldu.
Dünya, İngiltere'nin Ulusal Sağlık Hizmetleri'nde görevli bir kadının yaptığı itirafı konuşuyor. Louise Hampton adlı sağlık görevlisi, Ulusal Sağlık Hizmetleri tarafından kendisine verilmiş olan sertifikayı da göstererek otomobilinde bir video çekti.
Sağlık çalışanının paylaşımı, kısa süre içerisinde binlerce kez izlendi ve viral oldu. Ardından medyanın da dikkatini çeken Louise Hampton, sadece İngiltere gazetelerinde değil, dünya gazetelerinde de birinci sayfada yer aldı.
Yüzyılın kabusu koronavirüs dünyaya diz çöktürmeye devam ederken, dünyanın farklı yerlerinde sokağa çıkma kısıtlamaları ve maske takma zorunluluğunu protesto eden yürüyüşler ve gösteriler devam ediyor.
Dünya genelinde yeni tip koronavirüse yakalanan kişilerin sayısı 64 milyona yaklaştı. Salgından en fazla etkilenen ülke olan ABD'yi, artışın durdurulamadığı Hindistan, Brezilya, Rusya, Fransa, İspanya ve İngiltere izliyor.
Dünyanın dört bir yanında belirli kısıtlamalarla virüsün yayılmasının önüne geçmeye çalışan yetkililer, bir yandan da protestolara maruz kalıyor.
Avrupa’da aşı ve koronavirüs tedbirlerine karşı olan kişi ve grupların protestolarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Hyde Park’ta bir araya gelen binlerce kişi aşıları ve Kovid-19 kısıtlamalarını protesto etti. Binlerce gösterici, koronavirüs tedbirlerine karşın hükümeti protesto etmek için sokaklara indi.
İngiliz polisinin müdahele ettiği gösterilerde polise görevi yaptırmamak için direnmek, koronavirüs tedbirlerine uymamak ve uyuşturucu bulundurmak suçlarından en az 150 kişi gözaltına alındı.
İngiliz polisinin müdahele ettiği gösterilerde polise görevi yaptırmamak için direnmek, koronavirüs tedbirlerine uymamak ve uyuşturucu bulundurmak suçlarından en az 150 kişi gözaltına alındı.
Sık sık “Aşı olmak istemiyoruz”, “Hükümet politika değiştirmeli” ve “Başbakan Boris Johnson istifa“ sloganları atıldı. Protestocuların hiçbirinin maske takmadığı görüldü.
Protestolara düzenli olarak katılanlar göstericilerden biri olan Ulusal Sağlık Hizmetleri çalışanı Louise Hampton, Ağustos ayı sonunda, işe gitmeden önce otomobilinde dünyayı şoka uğratan bir video kaydetti.
Çektiği görüntülerde, sosyal medyadaki takipçilerine, çalışmalarından ötürü kendisine verilen teşekkür sertifikasını ve rozetini gösterdi. Louise Hampton, Ulusal Sağlık Hizmetleri tarafından kendisine verilen sertifikayı "saçmalık sertifikası" olarak yorumladı.
Hampton, "Bu sertifikayı hak edecek hiçbir şey yapmadım çünkü hastanede telefonları bile açmıyorduk" ifadelerini kullandı.
Hampton'ın hastanedeki görevinin ne olduğu kesin olarak bilinmiyor. Ancak Ulusal Sağlık Hizmetleri, gelen telefonları açmadıkları yönündeki iddiayı reddetti ve çağrı merkezinin her zaman kesintisiz olarak çalıştığını söyledi.
Videoyu yayınladıktan bir gün sonra Hampton, NHS çalışanları da dahil olmak üzere insanlardan "çok fazla destek mesajı" aldığını söyledi. Ancak yakın çevresinden bazı kişilerin kendisine "deli" muamelesi yaptığını ve akıl hastanesine yatırılması gerektiğini söylediğini aktardı.
Louise Hampton, "İnsanlar kendilerine anlatılana inanmak istemezlerse istemesinler. Ben gerçek olduğuna inandığım şeyi söylemeye devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
Ağustos ayında salgının bir düzmeceden ibaret olduğunu iddia eden bir NHS çalışanı, arabasında çektiği videonun ardından yeni görüntülerle yine gündeme oturdu.
O dönemde Londra'nın batısındaki Southall'da Sağlık Danışmanı olarak çalışan 37 yaşındaki Louise Hampton, bu kez de Londra'daki bir hastanede boş Acil Servis'i görüntüledi.
Hampton, geçtiğimiz cuma günü çektiğini iddia ettiği görüntülerden bahsederken, insanların hastanelere gitmeye korktuğu için acil servisin boşboş olduğunu söyledi.
İngiliz Daily Mail gazetesine röportaj veren eski hemşire, doktorların ve diğer sağlık yetkililerinin sessiz kalarak krizi daha da derinleştirdiğini ve "gribe yeni bir isim verdiklerini" ileri sürdü.
37 yaşındaki Hampton'ın çektii son videodan sonra, görüntülerin çekildiği hastaneden bir yetkili, "Hampton’ın pandemi sırasındaki kişisel deneyimi hakkında yorum yapamayız, ancak ülkenin en yoğun hastanelerinden birinin acil servisinin boş boş oturması fikri tamamen saçma" ifadelerini kullandı.
Sağlık yetkilisi açıklamalarına şöyle devam etti: "Ekiplerimiz, pandemi sırasında Londra'da en çok etkilenen acil servislerinde hayat kurtarmaya çabalayarak yorulmadan çalıştı. Geçen hafta 900'den fazla kişiye Ealing ve Northwick Park'taki acil servislerimizden müdahale edildi."
Hastane yetkilisi, sözlerini şöyle tamamladı: "Hampton'ın Bunu fark edemeyecek kadar meşgul olduğunu varsayıyoruz."
Hampton gibi birçok kişi, koronavirüsün yeni bir dünya düzeni kurmak ve kalıcı olarak sokağa çıkma yasakları benzeri otoriter önlemler empoze etme amaçlı bir komplonun parçası olduğuna inanıyor.
Hampton'ın ilk çektiği video, yayınlanmasından sadece birkaç saat sonra video, 30 binden fazla kişi tarafından izlendi. Facebook tarafından Topluluk Standartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırılmadan önce ise, bir milyondan fazla kez görüntülenmiş ve on binlerce kez paylaşılmıştı.
Çektiği görüntüler hakkında açıklama yapan eski hemşire, "Görüntülerin ne kadar hızlı viral olduğuna inanamadım" dedi ve ekledi: "Videoyu çektiğimde gerçekten çok sinirlenmiştim, çünkü hiçbir şey yapmadan ödül sertifikası verilmiştim."
"Sadece ben değil, diğer hemşireler de öyle. Mart ayından beri TikTok'ta dans videoları çekmekten başka bir şey yapmadılar. Ne onlar ne de ben herhangi bir ödül hak etmedik."
"Sözde pandeminin ilk dört ayında mesleğimdeki en sakin zamanları yaşadım. Videoyu yaptığım için işten atılacağımı biliyordum ama umursamadım. Halka yalan söyleyen bir kurumda çalışmak istemedim."