5 müebbet isteniyor

İstanbul'daki bombalı saldırılarla ilgili İstanbul DGM Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame, eylemlerde kullanılan patlayıcı malzemelerin kuryeliğinin, örgüt üyelerinin eşleri tarafından yapıldığını ortaya çıkardı. Bu arada, eylemin kilit isimlerinden biri olarak gösterilen Azat Ekinci'nin isminin iddianamenin sadece bir bölümünde geçmesi dikkat çekti.
15 ve 20 Kasım tarihlerinde Beth Israel ve Neve Şalom sinagogları, İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu ile HSBC binasına yönelik bombalı saldırılarla ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul DGM Başsavcılığı, iddianamesini tamamladı. El Kaide'nin Türkiye Emiri'nin Habib Akdaş olduğunun belirtildiği iddianamede, terör örgütü El Kaide'nin İncirlik ve Mersin Limanı'na gelen İsrail gemilerine eşzamanlı saldırı düzenlemeyi planladığı, Türkiye'deki yöneticilerinin de, bu saldırıyı istihbarat, fizibilite ve maddi destek sağlanması halinde yapabileceklerini ilettikleri vurgulandı. İddianameye göre, El Kaide'den 150 bin dolar alan örgüt üyelerinin her birine kısıtlı bilgi verilerek gizlilik sağlandı, bombacılar da gönüllülük esasına göre seçildi.

Azat ismi yok gibi
İddianamede, eylemden sonra yapılan açıklamalarda adı sıkça telaffuz edilen Azat Ekinci'nin ismine ve faaliyetlerine çok az yer verilmesi dikkat çekti. İddianamede, Ekinci'nin kardeşi Metin Ekinci ile ilgili bölümde, 'Sanık Metin Ekinci ve ölen sanıklar Mesut Çabuk ve Gökhan Altuntaş ile bu patlamaları organize eden firari sanık Azat Ekinci arasında Bingöl ilinde örgütsel faaliyetlerin tespit edildiği' belirtildi. Sanıkların ifadesine göre, örgüt üyesi Gürcan Baç'ın dini nikâhlı eşi Mediha Yıldırım, Baç'ın 2003 Kasım ayı başlarında 'Cihada gidiyorum' diyerek evden ayrılmadan önce verdiği iki poşetten birini, Osman Eken'e ulaştırılması için Habib Akdaş'ın eşi Cemile Akdaş'a verdi. Diğer poşeti ise sakladı. Eken ise bomba yapımında kullanılan malzemelerin olduğu torbayı, Harun İlhan'a verilmek üzere sanıklardan Mustafa Atılhan'a iletti. Yıldırım'ın evde tuttuğu poşet, yakalanmasından sonra yapılan aramalarda ele geçirildi.
Habib Akdaş'ın eşi Cemile Akdaş da, eşiyle birlikte Afganistan'a giderek, El Kaide kamplarında diğer kadınlarla birlikte eğitim gördü. Sanıkların evlerinde yakalanan CD'ler arasında, kadın intihar eylemcilerinin görüntüleri de bulundu.

İddianamenin ceza istemi bölümünde, El Kaide'nin sözde Türkiye Şûrası üyeleri Harun İlhan, Adnan Ersöz, Fevzi Yitik, Osman Eken ve Yusuf Polat'ın, TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek suçundan ölünceye kadar infaz edilmek üzere müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. Sanıklardan Metin Ekinci ile Süleyman Uğurlu'nun TCK'nın 146/3. maddesinde düzenlenen anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye fer'an iştirak etmek suçundan 7.5-22.5'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmaları istenen iddianamede, Baki Yiğit ile Seyit Ertul'un da örgütün liderliğini yapmak suçundan 22.5'ar yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkûm edilmesi öngörülüyor. İddianamede, diğer sanıklardan 45'inin örgüte üye olmak suçundan 15-22.5'ar yıl arasında ağır hapse, 15'inin de yardım ve yataklık suçundan 4.5-7.5'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.


El Kaide'nin Türkiye Emiri Hüseyin kod isimli Habib Akdaş'ın nasıl kaçtığı da iddianamede yer aldı. Akdaş, kardeşi Saadettin Akdaş'la birlikte Osman Eken tarafından Atatürk Havalimanı'na bırakıldı. Polis, yaptığı ilk incelemede Habib Akdaş'ın uçuş kaydına rastlayamadı. Ancak Saadettin Akdaş'ın yan koltuğunda bulunan Mehmet Ali Etiz isminden şüphelendi. Akdaş'ın, Mehmet Ali Etiz adına sahte kimlik düzenlediği ve 7 Aralık 2003 günü Adana'ya uçtuğu belirlendi. Bir gün sonra Hatay Cilvegözü kapısından Suriye'ye giriş yaptığı tespit edilen Akdaş, iki gün sonra yeniden ülkeye girdi. Akdaş patlamalardan bir gün önce Kilis Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan yeniden yurtdışına çıktı.

Pilotlara eylem
Konya'da El Kaide'ye bağlı faaliyet gösteren sanıklardan Seyit Ertul, bu ile tatbikata gelen İsrail ve ABD'li pilotlara yönelik silahlı eylem kararı aldı, ancak vazgeçildi. Ertul, patlamalardan sonra Konya'ya gelen Harun İlhan'ı bu ilde gizledi. Patlamaların en önemli sanıklarından olan Harun İlhan'ın da, Afganistan'da Taliban güçlerine katılarak Şah Mesut'a karşı savaştığı belirtildi. 2000'de Türkiye'ye dönen İlhan, bir süre Sultanbeyli'de kurbanlık hayvan ticareti yaptı. İlhan, Akdaş'la bu sırada tanıştı. Yasir kod adlı Feridun Uğurlu'nun ise, bazı örgüt üyelerine evlerinde 3 - 5 milyon lira karşılığında cihat dersi verdiği ortaya çıktı.

Gemilere saldıracaklardı
İDDİANAMEDE, El Kaide'nin Türkiye sorumlusu Habib Akdaş, Baki Yiğit ve Adnan Ersöz'ün Afganistan'a giderek örgütün askeri sorumlusu Ebu Hafs El Mısri'yle, Türkiye'den geleceklerin eğitimi konusunda görüştüğü bilgisi yer aldı. Buna göre Mısri, İncirlik ve Mersin'e gelecek İsrail gemilerine eşzamanlı bombalı saldırı düşündüklerini, bunu yapıp yapamayacaklarını sordu. Türk sanıklar, bunu yapabileceklerini, ancak desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtti. Bunun üzerine, El Kaide'nin lideri Usame bin Ladin'le yapılan görüşmede, söz konusu eylemlerin yapılması konusunda anlaşmaya varıldı.

İnternetle haberleştiler
BOMBA eğitimi verilen örgütün tüm üyeleri, sürekli ikamet değiştirdi. Sık sık telefon değiştirmeyi kolaylaştırmak için telefon bayii açtılar. Örgüt üyeleri, güvenli olduğu için internet aracılığıyla haberleştiler. Bu arada eylemi gerçekleştiren Yusuf Polat; Feridun Uğurlu ve Gürcan Baç ile saldırı öncesi Beth Israel Sinagogu'nun çevresinde inceleme yaptı. Bu sırada, Baç, Polat'a "Kendine çekidüzen ver" diyerek kıyafet alması için 160 milyon lira verdi. Aynı kişiler ve Akdaş, 3 gün sonra sinagogda yine inceleme yaptı. Diğer sanıklar, Polat'a 1500 dolar vererek, 1000 doları eşine vermesini söylediler.

Yolun kod adı '1 milyar'
HABİB Akdaş, yolda Polat'a eylemin zamanının geldiğini belirterek, cep telefonu verdi. Telefonda Harun İlhan ve Mesut Çabuk'un numaraları vardı. Sinagoga çıkan birinci yola 1 milyar, ikinci yola ise 2 milyar kodu verildi. Eylem sabahı olay yerine gelen Polat, İlhan ve Çabuk'u arayarak, yolların trafiğe uygun olmadığını söyledi. Kısa süre sonra 1 milyar kodlu yolun trafiğe açık olduğunu söyleyerek eylemin yapılabileceğini bildirdi. Şişli otobüs durağına vardığı sırada da patlamayı duydu. Polat, sim kartını ve telefonu kırıp attı. Taksici Suat Sarman'a Uğurlu'nun canlı bomba olma teklifi sunduğu belirtildi.







GÜNCEL


Eşler, El Kaide'nin bomba kuryesi çıktı
Vurmadan önce de boğmayı denemişler
Meslek liseliler dertli...
Polis, kadını ciddiye almıyor
Tarihi hastane harabeye döndü
Aşçılarımız ödüle doymadı
Kısa kısa..
Tarihte bugün
Serin Duruş