İngiltere ile Falkland adaları arasındaki mesafe 12 bin 789 km.
İngiltere ile Irak arası 5 bin 355 kilometre.
Bu iki mesafe bilgisini niye verdiğimi yazayım şimdi.
Bütçesini İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın verdiği BBC Dünya Servisi önceki gün ilginç bir propaganda haberi yaptı.
Türkiye sınırına 16 kilometre mesafedeki bir Irak köyüne gidip 50 yaşındaki bir çiftçiyle konuştu.
Verdikleri röportajın içerisinde “Türkler mahvetti” gibi ifadeler dikkat çekici.
Güvenlik kuşağı nedeniyle topraklarının bir kısmını ekemediklerini söyleyen 3-4 çiftçi röportajının yer aldığı bu sözde haberin hedefi, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde oluşturduğu ve terör geçişini engellemek için kurulan üsler.
Haberde kullanılan detaylı haritada İngiliz Gizli Servisi MI-6’in imzası yok ama izleri çok belli.
Kendi ülkesinden binlerce kilometre ötedeki Irak’ı işgal eden, Güney Amerika’nın dibindeki ada için Arjantin’e savaş açanlar, Türkiye’nin 16 kilometre içeride sınırını korumasını neredeyse işgalcilik gibi sunuyor.
BBC’nin B’si eğer British’den gelmiyorsa sorun yok demektir ama adının başında British olan bir kurumun bu kadar utanmaz olabilmesi ilginç.
Tamam böl-yönet bir İngiliz işidir, tamam, İngilizler bu tür operasyonel işleri iyi bilirler, tamam Irak’ın işgalinde kovboy ABD’liler her gün çatışmaya girerken, İngilizler yerelde satın aldıklarıyla neredeyse kurşun atmadan tüm Güney’i işgal ettiler ama özgüvenin bu kadarı da fazla.
BBC Kürtçe’nin devşirilmişlerini takip eden, propaganda bültenlerini okuyan, BBC World Service içerisindeki ağırlığını bilenler var.
Operasyon çekmeye niyetiniz varsa, bunu bizi salak yerine koymadan yapın...
PKK’dan çatlak operasyonlar…
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için Ankara’da çok yoğun bir çaba var ama Kandil’den çatlak sesler değil çatlak eylemler geliyor.
PKK, iki ayrı drone saldırında Barzani güçlerinden 5 peşmergenin yaralanmasına neden oldu.
Can sıkıcı olan eylem değil, eylemin gerekçesi.
Terör örgütü saldırılara dair yaptığı açıklamada ““Guherzê “ve “Belavê “köyleri arasında askeri üs kurulmaya çalışıldığını ama bu noktayı stratejik olarak gördüklerini ve bırakmayacaklarını vurguladı.
Silah bırakmaya hazırlanan bir örgütten beklenmeyecek bir hareket bu.
Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılmasını istemeyen ülkelerin Kandil’deki terör ağları üzerinde tüm güçlerini kullandıkları bir dönemdeyiz.
Ankara bu meseleyi zaten yakından takip ediyor ama süreci DEM’in de dikkatle izlemesinde büyük fayda var.
Bak şu Yunan hocanın talebesine…
Selçuk Bayraktar ile ilgili dünya medyasında okuduğum en ilginç haber Yunanistan’dan gelmişti.
Atina’da yerli SİHA üretme çabaları sırasında yapılan bir haberde “Selçuk Bayraktar’ın Hocası Yunanlıydı, biz de yapabiliriz” cümlesini okumuştum.
İtalya seyahati öncesi sohbet ettiğimiz sırada Selçuk Bayraktar’a bu haberi hatırlattım, o da hocalarından birinin Yunanistan vatandaşı olduğunu doğruladı.
Buradan TEKNOFEST’e geçeyim.
Kıbrıs Rum Kesimi, dünyadan ve AB’den aldığı kaynaklar sayesinde birçok konuda iyi bir gelişmişlik seviyesi yakaladı.
Bugüne kadar her alanda Kuzey’den daha iyi olmakla övünüyorlardı ama TEKNOFEST bu geleneği bozdu.
Sadece Rum Kesimi ya da Yunanistan değil, Fransa’dan Almanya’ya kadar AB üyesi birçok ülkenin Türkiye’nin gerisinde kaldığı bir dünya yaratıldı.
Selçuk Bayraktar o dünyanın en önemli figürlerinden birisi durumunda.
Üstelik hayata geçmeyen teorik bilginin, tezgâh başında zaman geçirmeden kütüphaneden elde edilen bilginin pek de işe yaramadığının kanıtı.
TEKNOFEST; Kuzey’in Güney’in önünde olduğu en önemli örnek durumunda ve keyfini çıkarmak lazım...
Popülizmin sonunu Trump mı getirecek?..
Popülist siyasetin giderek yükseldiği ülkelerde sorunlar hemen hemen aynı.
Trump versiyonu siyasetçiler tıpkı Trump gibi daha az göçmen, daha ucuz gıda-konut, daha iyi maaşla daha çok iş imkânı vaat ediyorlardı.
ABD Başkanı’nın ilk 100 günü ve dünyada yarattığı sarsıntı Trump’ın izinden gidenlerin işlerini zorlaştırdı.
Kanada’daki seçim sonuçları ve Avustralya’da yapılan son kamuoyu yoklamaları gösterdi ki, Trump etkisi popülist siyasetçilere oy kaybettiriyor.
Dört ay öncesine kadar Trump’a benzetilmekten gurur duyan adamlar, şimdi karakterlerimiz farklı falan demeye başladılar.
Bir popülist siyasetçi olarak umudumuz Trump’ın aşırı sağı da aşağıya çekmesi.