Bugün size Kuzey İrlandalı punk grubu Kneecap’ten bahsetmek istiyorum. Kneecap politik şarkı sözleriyle tanınan bir ekip. Suya sabuna dokunuyorlar. Toplumsal eleştirilerini yapıyor, gördükleri yerde adaletsizliğe karşı seslerini yükseltiyorlar. 2017’de Belfast’ta kurulan üç kişilik grup son dönem İngiltere’de müzik basının kadrajına girmeye başladı. 2024 tarihli “Fine Art” albümüyle dikkat çektiler ve festivallerde giderek daha fazla boy göstermeye başladılar. Çok genç ve alternatif bir dinleyicileri var. Çıkışları itibarıyla işçi sınıfından gelen, cumhuriyetçi (Kuzey İrlanda’nın da dahil olduğu Birleşik Krallık’ın adı üzerinde bir krallık olduğunu hatırlayalım) fikirlere sahip grup Filistin halkına verdiği destekle de biliniyor.
18 Nisan’da ABD’de, Kaliforniya eyaleti sınırları içindeki Indio kasabasında her yıl yapılan Coachella’da verdikleri ikinci konserde tepkileri üzerlerine çektiler. Konuya uzak olanlar için küçük bir açıklama yapayım, Coachella dünyadaki yaz festivalleri arasında belki en “lüks” olanlardan biri. Hem biletler çok pahalı hem farklı seviyelerde VIP bilet imkânları sunarak zenginlere ve ayrıcalıklı insanlara ayrıcalıklı konser deneyimi sunan bir organizasyon. Her yıl nisan ayında hangi Hollywood ünlüsü ya da yarı ünlüsü ya da az ünlüsü varsa soluğu burada alıyor. Maksat görünmek, kıyafet göstermek, ne kadar da alternatifiz aslında demek. Lady Gaga, Green Day, Travis Scott ve Post Malone bu yıl assolistlerdi. Ama tabii kimi ararsanız var listede.
İşte bu ortamda Kneecap yaramazlık yaptı. Performansları sırasında kendilerini izlemeye gelen kalabalığa “Filistin’e özgürlük” sloganı attırdılar. Arkalarındaki ekranda “İsrail Filistinlilere karşı soykırım suçunu işlemektedir” yazdı. Ardından “Bu suçu onları silahlandıran ve onlara para veren ABD’nin yardımıyla işliyorlar” yazdı.
Grup üyelerinden Mo Chara, “Filistinlilerin gidecek bir yeri yok. Filistin onların evi ve tepelerine gökten bomba yağdırıyorlar. Bunun adı soykırım değilse nedir?” diye konuştu. Ardından ekranda “F… Israel, Free Palestine” yazdı. Tabii bir anda ortalık karıştı.
Fox TV’de olayı yorumlayan Ozzy Osbourne’un karısı ve menajeri Sharon Osbourne grubu saldırganlıkla suçladı. “Bu bir nefret söylemidir, ABD’li yetkililere sesleniyorum, bu grubun vizesini iptal edin” dedi. Yetmedi, “hemen sınır dışı edilmeleri lazım” diye de ekledi. Osbourne’a göre bu saldırgan söylemlerle Nazi Almanyası’nı Coachella’ya taşımış Kneecap.
18 Nisan’dan bu yana ABD’de ve Birleşik Krallık basın organlarında Kneecap’i uyaran, yaptığının yanlış olduğunu anlatan, bir ders almaları gerektiği belirtilen yazılar çıkıyor. Herkes çok alınmış. Herkes mağdur olmuş. Ancak Naziler bu lafları ederlermiş. Olay dönüp dolaşıp 80 yıl öncesine gitti gene ve günümüzdeki mezalimin üstü örtüldü. Hakkını vermek lazım bazı yazarlar grubun ifade özgürlüğünün ve mesajının haklılığının arkasında durdular. Ama genel anlamda İsrail devletinin Filistin’e karşı politikalarını eleştirmek eşittir antisemitizm denklemi bu olayda da işledi.
Saldırgan mesajlar vermekle suçlanan Kneecap’ten dün açıklama gelmiş: “Bizim açıklamalarımız saldırganlık değil, 20 bin çocuğu katletmek saldırganlıktır.” Zalimlerin alınganlığı bitmek bilmezken lafını sakınmayan cesur insanlar sayesinde mazlumun sesi zorlukla da olsa dünyaya duyurulmaya çalışılıyor.