19.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan-İstanbul
Besin alerjisi görülme sıklığı Türkiye’de son 10 yılda 2 kat artarken, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar alerjiden muzdarip.
Türkiye’de sadece 0-4 yaş arası 350 bin çocuk besin alerjisi sorunu yaşıyor. Ülke genelinde 0-1 yaş dilimindeki bebeklerin yüzde 6’sı, 1-12 yaş çocukların yüzde 4’ü, ergenlerin yüzde 2’si, 18 yaş üstü bireylerin de yüzde 1’inde besin alerjisi görülüyor. Uzmanlara göre, besin alerjisi görülme sıklığı Türkiye’de son 10 yılda 2 kat artarken, alerjiye neden olan başlıca ürün ise yüzde 40 oranında inek sütü ve yumurta. Son dönemde görülmeye başlanan besin alerjenlerinden biri de kaju...
Bu tabloya karşı “Alerji Hedefte” sosyal sorumluluk projesini hayata geçireceğini duyuran Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, besin alerjisinin gözden kaçan ancak sağlığa ciddi olumsuz etkileri olan bir sorun olduğunu belirterek; “Türkiye’deki 6 milyon 459 bin 0-4 yaş arası çocuğun 350 binden fazlasında besin alerjisi tespit ettik. Bu oran azımsanmayacak düzeyde. Ancak asıl büyük sorunumuz vatandaşın doğru bilgiye erişimi. Sanal ortamlar ve sosyal medya güvenilir ve bilimsel yönlendirmeler yapmıyor. Öncelikle amacımız büyük şehirlerde ebeveynlere yönelik yüz yüze bilinçlendirme toplantıları düzenlemek. İlk aşamada İstanbul, Ankara ve İzmir’de halk toplantıları organize edeceğiz” dedi.
Büyük kent hastalığı
Besin alerjilerinin büyük kentlerde görüldüğüne dikkat çeken Prof.Dr.Şekerel; “Bunun da başlıca nedenleri endüstrileşme, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, aşırı hijyenik yaşam ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı. Besin alerjili çocuklarda büyüme geriliği, izole edilmiş olma hissi, özgüven kaybı, yüksek stres, kaygı ve hatta bazen depresyon gibi durumlar görülüyor. Türkiye’de en sık görülen kuruyemiş alerjisi fındık, ceviz ve kaju. Alternatif gıda ve tedavi imkanlarına sahibiz. Örneğin 2 yaş altı çocuklarda inek sütü proteini alerjisi varsa o çocuklarda yerine koyabileceğimiz formül mamalar var” diye konuştu.
Prof.Dr. Şekerel doğru bilinen bazı yanlışları da şöyle özetledi; “Şekerleme, kakao, çikolata, çilek, domates ve katkı maddeleri en sık alerjik besinler olarak biliniyor. Oysa bu ürünlerin alerji olasılıkları epeyce düşük. Besin alerjilerinin yüzde 40’ını en temel besin maddesi olan inek sütü oluşturuyor. Bu ürünü yine aynı oranla yumurta takip ediyor. Kuru yemiş, buğday, balık, susam, mercimek de Türklerde alerjik reaksiyona neden olan gıda ürünleri. İnek sütü dışındaki, keçi, koyun ve manda sütleri de yüksek oranda alerjik reaksiyona neden olabiliyor.”