18.12.2014 - 13:17 | Son Güncellenme:
Çifte müebbetten 31 yıl 8 ay hapse mahkum edilen Yılmaz, “Bu olayın asıl mağduru ben ve 3 çocuğum. Çocuklarım yurtta, ben her gün ölüyorum” diye isyan etti.
EVE YAKLAŞMAMA CEZASI
Olay, 20 Temmuz’da merkez ilçe Seyhan’a bağlı Dumlupınar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre; 27 yaşındaki Songül Yılmaz, eşi Yakup Yılmaz ile ‘şiddetli geçimsizlik’ nedeniyle 3 çocuğunu da yanına alıp evi terk etti. Genç kadın, kendisine şiddet uygulayan Yılmaz hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Mahkeme, Yakup Yılmaz hakkında ‘eve yaklaşmama’ cezası verdi.
BİR ANLIK ÖFKE ÇİFTE İNFAZ
Yılmaz, bir süre sonra komşusu olan evli ve 2 çocuk babası Çetin Altun (36) ile birlikte Karataş ilçesine tatile gitti. Denizde Yılmaz ve Altun’u birlikte gören komşular, durumu Yakup Yılmaz’a iletti. Öfkeye kapılan Yılmaz, evden çıkıp işe giden Altun’u otomobilinde, eşini de evde silahla vurup öldürdü. Sonrasında kaçıp kayıplara karışan Yılmaz, çifte cinayetten tam 5 gün sonra yakalanıp, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
CEZAMI ŞİMDİ VER ARKAMDAN VURMA
Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında 2 kez ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ ve cinayet öncesi eşini eve hapsettiği için 10 yıla kadar da hapis cezası istenen Yılmaz, karar duruşmasına çıktı. Yılmaz, yaşadıklarını şöyle anlattı; “Çetin, mahallemizin çocuğuydu. Bana; ‘Ben bir hata yaptım, eşinle birkaç kere buluşup görüştüm’ diyerek önüme bıçak attı ve; ‘Cezamı veriyorsan şimdi ver, daha sonra arkamdan vurma' dedi.”
BUNU EVLİYKEN YAPMASAYDIN
Daha sonra eve gittiğini dile getiren Yılmaz, “Komşular anneme; ‘Senin gelini Karataş’ta denizde bir adamla gördük’ demişler. Bu olayın şokunu yaşarken eşim beni aradı ve ayrılmak istediğini söyledi. Kendisinden sadece çocuklara iyi bakmasını ve gelip eşyaları almasını söyledim. Sonrada Merkez Park’ta buluştuk. Çocukları sevdim. Eşime; ‘Keşke bunu evliyken yapmasaydın. En azından mahalleden biriyle yapmasaydın’ diye sitem ettim” dedi.
‘SEN ADAM DEĞİLSİN’ DEDİ
Eşinin olaydan bir gün önce eve gelip eşyaları toplamaya başladığını anlatan Yılmaz, “Eşim uyumaya gitti, ancak rahatsızlığım nedeniyle uyuyamadım. Gün ışırken, ruhsatsız tabancamı da yanıma alıp bakkala gittim. O esnada Çetin geldi. Arabasında oturuyordu. Bana; ‘Sen adam değilsin, şerefsizsin' diye hakaret etti. Bu beni çok sinirlendirdi. Bir metre geri çekilip ateş ettim” ifadesini kullandı.
EVLİLİĞİMİZ KAĞIT ÜZERİNDE
Daha sonra eve gittiğini belirten Yılmaz, savunmasını da şöyle sürdürdü; “Eve gittiğimde eşim uyanmış, pencereden bakıyordu, 'Hayırdır' dedi, ben de; 'Bir şey yok' diye yanıt verip eve girdim. Kendisine; 'Birlikte olduğun adama bak, yeter artık' dedim. O da bana; 'Ne olmuş, evlilik kağıt üzerinde, olmuşsa olmuş, sen adam değilsin' dedi. Tabancayı çıkarınca üzerime atladı, bir elde ona sıkıp kaçtım. Bu olayın asıl mağduru ben ve 3 çocuğum. Çocuklarım yurtta, ben her gün ölüyorum. Çocuklarımdan ayrı kalacağıma ölsem daha iyiydi.”
ÇİFTE MÜEBBETTEN 31 YILA
Bu savunmanın ardından mahkeme heyeti son sözünü söyledi. Mahkeme, katil zanlısı Yılmaz’ı önce 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti, sonra da çifte cinayetin ‘haksız tahrik’ altında işlendiğine kanaat getirip, Yılmaz'ın cezasını duruşmadaki iyi halini de göz önüne alıp, cezasını düşürdü. Yılmaz, eşini öldürmekten 18 yıl 4 ay, Çetin Altun'u öldürmekten de 13 yıl 4 ay olmak üzere toplam 31 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi.