Çocuğun rızası varsa kaçırmanın cezası yok

Sivas'ta Asliye Ceza Mahkemesi, 16 yaşındaki bir kızı kaçırarak cinsel ilişki kuran sanık Y.E. hakkında açılan davada beraat kararı verdi. Mahkeme, sanığın bu suçu işlediğine kanaat getirecek kadar delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatını kararlaştırdı.Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne geldi. Daire, yerel mahkemenin aksine sanığın mağdureyi kaçırarak cinsel ilişki kurduğu yolundaki iddianın gerçek olduğuna karar verdi. Ancak daire, çocuk yaştaki mağdurenin kaçırılması ile cinsel ilişki kurulması suçlarını ayrı ayrı ele aldı. Yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "rızayla kaçırma" eylemini cezasız bıraktığı ortaya çıktı. Yargıtay, özellikle çocuk kaçırma suçlarında önemli sonuçlar doğurabilecek nitelikteki kararında, 16 yaşındaki kız çocuğunu rızasıyla kaçıran kişiye ceza verilemeyeceğini belirtti. Böylece, kandırılarak kaçma konusunda rıza gösteren çocuklar, yasaların korumasının dışında kaldı. Daire, kararında sanığın reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoymak suretiyle eski TCK'nın 430/2. maddesine uyan suçu işlediğinin sabit olduğunu, ancak sonradan yürürlüğe giren yeni TCK'ya göre bu fiilin suç sayılamayacağını belirtti. Kararda, yeni TCK'nın 26. maddesine göre, kişinin açıkladığı rızası sonucu meydana gelen fiile göre kimseye ceza verilemeyeceği kaydedildi. Yeni TCK'nın 26. maddesi olmasaydı sanığa 10 yıla kadar hapis cezası verilebilecekti. Dairenin kararına göre çocukları rızalarını alarak kaçıranlara hiçbir ceza verilemeyecek. Daire, bu görüşle sanığı sadece cinsel ilişkiye girmesi nedeniyle cezalandırdı. 'Ayrı eylemler' değerlendirmesi