02.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan -Saros Körfezi kıyısındaki Gökçetepe ve Sazlıdere köyleri arasına BOTAŞ tarafından yapılması planlanan doğal gaz dolum iskelesi projesi için hazırlanan ÇED olumlu raporunun Edirne İdare Mahkemesi tarafından ikinci kez iptal edilmesi gözleri son günlerde müsilaj kirliliği de görülen bu bölgeye çevirdi. Şimdiye kadar 3 ayrı dava için verilen toplam 6 bilirkişi raporunda söz konusu projenin faaliyete geçmesi durumunda doğal dokunun ciddi
şekilde zarar göreceği ortaya konuldu. Ancak mahkemenin son ÇED olumlu raporunun iptal karara rağmen liman inşaatının devam etmesi, tepki ve tartışmaları da beraberinde getirdi.
‘Yaşam tehdit altında’
Projenin bölgedeki deniz ve kara canlılarının neslini tehdit edeceğini dile getiren Ekoloji uzmanı Prof.Dr.Doğan Kantarcı, “Projenin hayata geçmesi Saros’un ekolojik dengesinde ciddi tahribata yol açacaktır. Gemilerin getireceği kirlilik ve sintine suları ekosistemin çöküşüne neden olur. Dev gemilerin buraya akın etmesi deniz içindeki yaşam döngüsünü bitiri” dedi.
Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz de şunları söyledi: “Raporda liman ve boru hattı projesinin inşaat, ziraat, jeoloji ve hidrojeoloji, biyoloji ve orman bilimlerine bir çok yönden aykırı olduğu, projenin hayata geçmesi durumunda doğal ve yaban hayatının, orman ekosisteminin tehlike altına gireceği açıkça belirtiliyor. Ekolojik sistem geri döndürülemez şekilde zarar görecek. Müsilajdan bile kötü bir tablo ortaya çıkacak. Herkes Marmara’yı konuşuyor ancak Saros Körfezi ciddi tehdit altında.”
‘Koruma altındaki bölge’
Saros Gönüllüleri Dayanışma Platformu’nda Ahmet Korkmaz da, tepkisini şöyle dile getirdi: “17 kilometre boyunca yapılan orman kesimleri, tarım arazi tahribatı bölgenin fauna ve florasını olumsuz etkileyecek. Proje alanına 5.8 km mesafede Saros Körfezi Sulak Alanı bulunuyor. Koruma altındaki bir bölgeye bu tür tesisi yapılamaz.”
‘Fay hattı var’
Trakya Platformu Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar ise “Projenin ÇED olumlu raporu iki kez mahkeme tarafından aykırı bulundu. BOTAŞ tarafından yeni bir ÇED raporu daha hazırlandı. Aslında bu yaptıkları ile birinci ÇED raporunun hukuksuzluğunu kabul etmiş oldular. Yeni hazırlanan ÇED raporu için de davacı olduk. Aktif fay hattı projenin 6 km açığından geçiyor. Deniz içinde çökel denilen yapı var ve çok tehlikeli sığ bir zemin olduğu uzmanlar tarafından raporlarda belirtildi” dedi.