Gündem Dünya bizi UNUTMASIN!

Dünya bizi UNUTMASIN!

08.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Myanmar’daki katliamdan kaçarak Bangladeş’de kurulan Kutupalong Kampı’na sığınan Arakanlı Müslümanlar evlerine dönmek istiyorlar. “Biz buradayız, dünya bizi duysun” diyen mülteciler, desteğinden dolayı Türkiye’ye teşekkür ediyorlar.

Dünya bizi UNUTMASIN

Dünyanın son dönemde gördüğü en büyük dramlardan biri Arakan’da yaşanıyor. En son 2017’de bölgedeki Müslümanlara yönelik başlayan kıyımlar neticesinde 700 binden fazla Arakanlı mülteci Bangladeş’deki kamplara sığındı. Myanmar sınırında Cox’s Bazar şehrindeki bu kamplarda resmi rakamlara göre 750 bin resmi olmayan rakamlara göre ise 1.1 milyon mülteci var. Bölgedeki kamp kompleksi halihazırda dünyanın en büyük mülteci bölgesi. Milliyet, bu kamplardan biri olan ve onbinlerce Arakanlı mültecinin yaşadığı Kutupalong kampına girdi.

Haberin Devamı

Arakan’daki sorun aslında yeni değil. 1930’larda başladı ve aralıklarla devam etti. Yüzbinlerce insan katledildi, yüzbinlercesi de yerinden yurdundan oldu. Arakan, Myanmar’ın Bangladeş sınırındaki bir eyaletti. Müslüman Rohingyalar ile budist Rakhineler yaşıyor. Bizim “Arakanlı” dediğimiz insanlar bölgede “Rohingya” olarak adlandırılıyor.

Dünya bizi UNUTMASIN

Bangladeş’te kurulan kampların en büyük nüfusunu çocuklar oluşturuyor. Arkadaşımız Musa Kesler, Kutupalong Kampı’nda yaşanan insanlık dramına tanıklık etti.

Kıyım dalgaları

Meselenin temelinde Myanmar’ın Rohingyaları vatandaş olarak kabul etmemesi var. Myanmar’a göre Rohingyalar aslen Bengalli göçmenler. Zamanında çalışmak için geldiler ve orada kaldılar. Dolayısıyla vatandaşlık hakları yok. Bütün baskı ve katliamların arkasında bu mantık var. Rohingyaların yaşadığı baskılar 2012’de yeni bir katliama dönüştü. Köyleri yakıldı, binlercesi katledildi. Bangladeş’e kaçanlar canlarını kurtardı. Geride kalanları ise 2017’nin ağustos ayında yeni bir kıyım bekliyordu. BM raporlarına göre 600 binden fazlası geçen yıl kaçarak Bangladeş’e sığındı.

Haberin Devamı

750 bin mülteci

Arakanlı Müslümanlar için Bangladeş’in hemen sınırda kurduğu 30 kamp var. Resmi rakamlara göre 750 bin kişi bu kamplarda yaşamaya çalışıyor. Bangladeş hükümeti uluslararası camianın desteğinden memnun. Özellikle Türkiye’ye minnet ve teşekkürlerini ifade ediyorlar. Ancak sonsuza kadar bu mültecilerin ülkelerinde kalamayacağını da vurguluyorlar. Bangladeş Başbakanı Sheikh Hasine “Gerekirse günde bir öğün yemek yeriz ama bu insanları aç bırakmayız” diyerek Rohingyalara ne kadar sahip çıktığını gösteriyor. Ama 160 milyon gibi devasa bir nüfusa sahip ülkenin kaynakları da sınırlı. O yüzden milletlerarası diplomasi marifetiyle Myanmar’ın üzerinde baskı kurulmasını ve bu insanların topraklarına geri gönderilmelerinin sağlanmasını istiyorlar.

Dönmek istiyorlar

Mülteciler de kendi topraklarına geri dönmek istiyorlar. Kiminle konuştuysak önce yaşadıkları vahşeti anlattı, sonra da her şeyin düzelmesini, yurtlarına huzur içinde dönmek istediklerini söyledi. Evleri, köyleri yakılmış olsa da tek istekleri bu. “Buradayız, dünya bizi duysun” diyor 20 yaşındaki Abdül Mennan...

Haberin Devamı

Ufuktaki tehlike

Kampı bekleyen en büyük tehlike yakında başlayacak olan muson yağmurları ve siklonlar. Kamplardaki kulubelerin şiddetli yağmur ve siklonlara dayanması mümkün değil. Ayrıca kamp küçük tepeciklere kurulduğu için yağmurla birlikte toprak kaymasının yaşanması da kaçınılmaz. BM’ye göre en 100 bin kişi bundan etkilenecek.

Gelecekleri meçhul

Çocuklar kampın her yerindeler; kâh çamurlu sular içinde yüzüyor kâh kulubelerin etrafında koşup oynuyorlar. Kimisi kamp ziyaretçilerine karşı çok temkinli. Kimisi ise meraklı gözlerle bir süre takip ettikten sonra ileri atılıyor. Bazılarının yüzleri kendi geleneklerine göre boyanmış. Boyası olmayan da çamur sürmüş. Küçük küçük motifler var yanaklarında. Hiçbirinin neler yaşandığından haberi yok. Bir kısmı da zaten bu kamplarda dünyaya gözlerini açmış. Gelecekte onları neyin beklediğini ise BM dahil hiç kimse bilmiyor. Yetişkinler suskun ve endişeli. Herşeye rağmen vakur ve gururlular. Dilenmiyorlar, yalvarmıyorlar. Sadece orada olduklarını dünyaya duyurmak ve güven içinde evlerine dönmek istiyorlar...

Haberin Devamı

Dünya bizi UNUTMASIN

Her şeye rağmen hayat

Kutupalong kampı bölgedeki en büyük kamplardan biri. Myanmar sınırının 4-5 kilometre ötesinde. Ufukta görünen dağların arkasında can havliyle kaçıp geldikleri köyleri, kasabaları var.

Kamplardaki yaşam ne kadar gayret gösterilse de kolay değil. Yüzbinlerce insan için sosyal ihtiyaçlar ve diğer altyapı ihtiyaçların sağlanması ciddi bir organizasyon ve destek gerektiriyor. Ama yine de kampta günlük bir hayat kendi ritmi içinde devam ediyor. Evlenenler de var. Kıt imkânlar içinde öyle-böyle süslenmiş bir düğün arabasına denk geldim ancak gelini veya damadı görmek ve konuşmak mümkün olmadı.

Dünya bizi UNUTMASIN

Yer tezgâhları

Mültecilerden bazıları derme çatma barakalarda öte-beri satılan küçük bakkallar kurmuş. Günlük ihtiyaçların bir kısmı buralardan karşılanabiliyor. Yine yollar üstüne serilmiş yer tezgahlarından oluşan küçük pazarcıklar var. Balık, et, sebze ve meyve gibi ürünler satılıyor. Sağlık ve eğitim ihtiyaçları için kamp yönetimi ve uluslararası organizasyonların idaresinde üniteler var. Kızılay’ın da kampın her yerinde böyle üniteleri var.

Yazarlar