Gündem Görevsizlik kararında ‘anayasal suç’ mesajı

Görevsizlik kararında ‘anayasal suç’ mesajı

10.11.2010 - 03:24 | Son Güncellenme:

12 Eylül darbecileri ile ilgili görevsizlik kararında, kapatılan DGM’lerin benzer suçlar için kurulduğunun belirtilmesi, “Savcılık, eylemi ‘anayasayı ihlal’ suçu olarak görüyor, ancak yasal engelden soruşturamıyor” yorumlarına yol açtı

Görevsizlik kararında ‘anayasal suç’ mesajı

12 Eylül darbecileri hakkındaki soruşturmayı, “1984’ten önceki suçlara özel yetkili mahkemeler bakamaz” gerekçesiyle, adli suçlara bakan Ankara Başsavcılığı’na gönderen özel yetkili Ankara Başsavcı Vekilliği’nin görevsizlik kararının satır aralarında tartışma yaratacak ifadeler yer aldı.
Askeri darbenin anayasayı ihlal suçu mu yoksa görev suçu mu olduğuna yönelik tartışmalar konusunda açık ifadeler kullanılmayan kararda, “Suç tarihinin 1980-1983 olarak belirlendiği, bu tarihte eski TCK’nın yürürlükte bulunduğu ve fiilin cezasının belirlendiği görülmüştür” denildi.
Milliyet, Özel Yetkili Ankara Başsavcı Vekilliği’nin 12 Eylül darbecileri ile ilgili görevsizlik kararını ele geçirdi. Başsavcı Vekili Hamza Keleş’in 27 Eylül 2010’da verdiği görevsizlik kararında, referandumda anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılmasının ardından 36 müştekinin, 12 Eylül 1980-07 Aralık 1983 tarihlerinde eski Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının ülke yönetimine el koydukları, darbe yaptıkları, anayasayı değiştirdikleri, işkence yaptıkları, cezaevlerinde ölüme sebebiyet verdikleri, bu suçlara o tarihte görevli kamu görevlileri, Bakanlar Kurulu üyeleri, il ve ilçe yöneticilerinin katıldıklarını belirterek, sorumlular hakkında yasal gereğinin yapılmasını istedikleri kaydedildi.

4 başlık altında incelendi
Görevsizlik kararında, Evren ve arkadaşları ile ilgili hukuki süreç 4 başlık altında incelendi. “Genel anlamda” altındaki başlıkta, “olay tarihinde eski TCK’nın yürürlükte olduğu ve fiil için yaptırım öngörüldüğü, cezanın belirlendiği” ifadelerine yer verildi.
“Yasal mevzuat” bölümünde, Evren ve arkadaşlarına isnat edilen Anayasa’yı ihlal etmek suçlarına ilişkin davalara, kapatılan DGM’lerin baktığına işaret edildi.
“Uygulama” başlığında Sıkıyönetim Mahkemeleri’nce verilmiş kararların uyarlama işlemlerinin özel yetkili mahkemelerin görevinde olmadığı kaydedildi.
“Sonuç” bölümünde ise, Evren ve arkadaşlarının işlediği iddia edilen suça ilişkin cezanın miktarı, görev ve yetkinin kamu düzeni ile ilgili bulunduğu, bu suçun suç tarihi itibarıyla sonradan kurulan özel yetkili mahkemelerin görevine girmediğinden görevsizlik kararı verildiği ifade edildi.
“Yasal mevzuat” bölümünde, “Adli yargı sistemimizde geçmişte benzer suçlarda görevli uzmanlık mahkemeleri olarak DGM’ler kurulmuştur” ifadesinin kullanılması, yargı kulislerinde, “Savcılık, bu ifadeyle eylemi anayasayı ihlal olarak gördüğünü ortaya koydu, ancak yasal engel nedeniyle soruşturma yürütemediğini anlattı” yorumlarına yol açtı.
Bu yorum doğruysa, aynı savcılıkta bulunan emekli kuvvet komutanlarının şüpheli olarak yer aldığı Darbe Günlükleri soruşturmasına dair tartışmalar da son bulacak. Savcılık, darbe girişimini “anayasayı ihlal” suçu olarak görüyorsa, Darbe Günlükleri soruşturmasını, eylemin 1984’ten önce olması gibi bir durum olmadığından bizzat kendisi yürütebilecek.