03.07.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Genel Merkez AR-GE Başkanlığı Teşkilat Akademisi Liderlik Okulu Kamp Programı’nın açılışında konuştu. Erdoğan özetle şunları söyledi:
■ 2028 BİR BAŞKA OLACAK: AK Partimizi hanım kardeşlerimizle birlikte kurmuştuk. Bu ülkenin kadınlarını birilerinin aksine asla dolgu malzemesi olarak görmedik. Bu coşkuyla inşallah 2028 bir başka olacak. Kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde kimler var? Kadınlar var.
■ MÜSTEVLİLER KARŞISINDA EĞİLMEYİZ: Türkiye’nin onurunu, ülkemizin saygınlığını, milletimizin izzetini ve itibarını korumakta zafiyet göstermeyeceğiz. Herkes bilsin ki bu kadro alkış almak için müstevliler karşısında eğilen bir kardo değildir. Bu kadro kendi ülkesini süklüm püklüm bir halde yabancılara ve yabancı basın kuruluşlarına şikâyet eden bir kadro değildir. Özgür neredeydi? Almanya’da. Ne yapmaya gitti? AK Parti’yi şikâyet etmeye. Bizim böyle bir derdimiz yok. ‘Kuvâ-yi Milliye’ciz’ deyip Batı’ya hoş görünmek için şekilden şekle girenler, elbette bizim özgüvenimizi anlayamaz. Çıkarları ve siyasi ikballeri için güç odaklarına bel bağlayanlar, bizim dik ve dirayetli duruşumuzu anlayamaz.
■ ATATÜRK’ÜN TELGRAFINI OKU: Onlar şu önemli telgrafın ne manaya geldiğini anlayamaz. (Atatürk’ün 21 Nisan 1920 tarihli telgrafını okuyarak) Bu ülkeyi kuran esas irade budur. Türkiye, bu telgrafta vücut bulan hassasiyetleri korumak, yaşatmak, yüceltmek, her türlü saldırı karşısında bu değerleri muhafaza ve müdafaa etmek niyetini de istikbale güçlü bir şekilde taşımak için kurulmuştur. CHP Genel Başkanı Özel’e sözde karikatür üzerinden Peygamber Efendimize saygısızlık eden müptezellerin avukatlığını üstlenmeden önce bu bahsettiğim telgrafı tekrar tekrar okumasını tavsiye ediyorum.
■ GÖZ DOKTORUNA GÖRÜN: Çıkmış alçaklığı masum göstermek uğruna akla ziyan argümanlar öne sürüyor. Utanmadan, sıkılmadan gerçekleri çarpıtmak için kırk dereden su getiriyor. CHP Genel Başkanı’na sadece şunu söylüyorum: Milyonların gördüğü hakareti, rezilliği, provokasyonu sen göremiyorsan sorunu başkasında değil, kendinde ara. Özgür, git bir göz doktoruna görün. Hadi yolsuzlukları, hırsızlıkları, belediyeleri saran rant ve rüşvet düzenini diyet borcundan dolayı savunuyorsun, peki bu küstahlığı niçin savunuyorsun? Haramilere canlı kalkan oluyorsun da hadsizlere niçin sahip çıkıyorsun? O saçmasapan cümleleri kurarken hiç mi yüzün kızarmadı?
‘CHP’nin siyasi kıble sorunu var’
■ CHP MARJİNALLEŞMEKTE: Ne yaptığını, kime ve neye hizmet ettiğini hesap edemiyor. CHP’nin çok ciddi bir siyasi kıble sorunu var. CHP sadece belediye soyguncularının değil daha vahimi milleten kopuk marjinallerin, yüzü maskeli provokatörlerin, ağzı bozuk sokak eşkıyalarının da oyuncağı haline gelmiştir. CHP tek başına karar alma ehliyeti olmayan bir şahsın ve şürekasının elinde giderek marjinalleşmekte, Türk siyasetini enfekte eden söylemlerin merkez üssüne dönüşmektedir.
■ ANKARA MERKEZLİ SİYASET YAPSINLAR: Şundan hiçkimsenin şüphesi ve endişesi olmasın: Bu millet basiret ve feraset sahibi bir millettir. CHP’nin sorumsuz ve şuursuz yöneticilerinin çekmek istediği tuzağa evelallah düşmeyecektir. AK Parti olarak samimi dileğimiz ülkemizin ana muhalefet partisinin kendisini süratle toparlaması, rotasını bulması ve Ankara merkezli siyaset yapmasıdır.
DEM görüşmesi 9 Temmuz’da yapılacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıl boyunca düzenli olarak gerçekleştirdiği “gruplar halinde milletvekilleriyle istişare buluşması”, önceki gün AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan son toplantı ile tamamlandı. Erdoğan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili, “Süreç istediğimiz gibi ilerliyor, bir sorun yok. Sahadan gelen raporlar da bunu destekliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin en önemli gündeminin “Terörsüz Türkiye” olduğunu vurgularken, TBMM’de kısa bir süre içinde komisyon kurulacağını söyleyen Erdoğan’ın, “Önümüzdeki hafta Çarşamba günü (9 Temmuz) DEM heyetiyle görüşeceğim” dediği öğrenildi.
Bürokrat tepkisi
Toplantıda bazı vekiller bazı bakanlar ve bakanlık bürokratları ile ilgili sert eleştirilerde bulundu. Vekiller, özellikle bazı il müdürlüklerinde parti aleyhine söylemlerde bulunan bürokratlarla ilgili “harekete geçilmesini” istedi. Buluşmada isim verilmeden bazı bakanların “popüler olma” isteğinin çok ön plana çıktığı, kamuoyu önünde yaptıkları açıklamalarda yalnızca kendi bakanlıkları döneminde yapılan icraatları anlattıkları da eleştiri konusu edildi.