26.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yaklaşık 30 yıl önce "Ortadoğu'nun Venedik'i" denilen Basra'da, savaşın derin izleri silinmeye, kentte hayat yavaş yavaş normale dönmeye başlamış. Saddam Hüseyin yönetiminde baskı gören Şii halkı, bu yönetimin devrilmesinden memnun olduğu için İngiliz askerleri Bağdat ve "Sünni üçgeni"ndeki Amerikan askerlerine kıyasla rahat. Savaşta koalisyon güçlerine en fazla direnen yerlerden biri olan Umm Kasr Limanı'nda ise, hummalı bir çalışma var. Canlanan limana Dubai'den, Avrupa ülkelerinden ticaret gemileri, kullanılmış otomobiller, beyaz eşyalar, sebze ve meyveler taşınıyor. Limanda 1000 Iraklı çalışıyor. Batık gemilerin çıkartılması için de limanda hızlı bir çalışma sürdürülüyor. Bu işi üstlenen firmalardan biri de Türk firması "Sadıkoğlu". Firma için çalışan iki Türk mühendis, "Hayat her geçen gün iyiye gidiyor" diyor.
Polis teşkilatı kurulacak
İngiliz askerleri, savaşçı gibi görünseler de Iraklıların kalbini kazanmak için ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Nitekim aralarında hoş bir dostluk da oluşmuş. Hızlandırılmış Arapça kursu gören İngiliz askerleri, kendilerini "Hello" diyerek selamlayan Iraklı askerlere "Selamünaleyküm" diye karşılık veriyor.
Basra'daki güvenlik kuvvetleri çerçevesinde görev yapan Başkomiser Yardımcısı Stephen White ve 2. Tümen Paraşüt Alayı'ndan binbaşı Michael Edgeley'in görevi Basra için çok önemli. Onlar Basra'nın Sivil Savunma Gücü'nü ve Basra Polis Teşkilatı'nı kurmak için Iraklıları eğitiyorlar. Irak Polis Akademisi'nde ve Jandarma yetiştiren okullarda eğitim gören Iraklılar iş ve maaş sahibi oluyorlar. Diplomalarını alan Iraklılar, ayda 120 ile 190 dolar arasında kazanıyor. Ama şimdi dinar almak istiyorlar çünkü Irak dinarı dolara karşı değer kazanmış. Biz Sivil Savunma Okulu'nu ziyarete gittiğimizde yeni bir grup mezuniyetini kutluyordu.
İngiltere Savunma Bakanlığı'nın davetlisi olarak, İngiliz ordusunun Basra Havaalanı'nda kurduğu karargâha girip 5 gün boyunca onların misafiri olduk. İngiliz ordusu yetkililerinin, dünya basınında aleyhlerinde çıkan görüşler nedeniyle bozulan imajlarını düzeltmek amacıyla davet ettikleri dört etkin medya kuruluşu arasında, Türkiye'den sadece Milliyet vardı.
Savunma Bakanlığı, bizi Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin askeri uçağı ile Basra'ya götürdü. Basra'da kaldığımız süre içinde hem iyi ağırlandık, hem de çok iyi korunduk.
Miğferlerle dolaştık
Güçlü bir direniş görülmese de, biz gazeteciler miğferlerle, kurşun geçirmez yeleklerle, zırhlı otomobillerde dolaştırıldık.
Şii nüfusun yoğun olduğu kentte halkın önemli çoğunluğunun Saddam yönetiminin devrilmesinden memnun olduğunu, ticaretin canlanmaya başladığını, hayatın yavaş yavaş normale döndüğünü gördük. Radikal dinci gruplar dışında güçlü bir direnişle karşılaşmayan İngiliz askerleri, Basralılarla iletişim kurmayı da başarmış.
Basralı tüccarlar da hayatlarından memnun. Kuveyt sınırından gelen Amerikan malları dükkânları doldurmuş. Sigaraların her çeşidi var. Cep telefonları da satılıyor. Her çeşit televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesini bulmak mümkün. Bu arada Basra pazarında, "seks-shop"ları andıran bir dükkân var ki, göreni şaşırtıyor. Vitrininde rengarenk tanga külotları görünce, şaşırıp hemen içeri daldım. Leoparlı g-string ve ponponlu sutyenin fiyatını sordum; 5 dolardı. Bize refakat eden Binbaşı Tom Rounds, benim satın alacağımı sanıp pazarlığa başlamıştı ki, dükkânın sahibi Sel Al Hac tezgâhın altından bir kutu çıkartıp "Armani" dedi. Meğer Viagra'ya rakip olduğunu iddia ettiği bir ilaç da satıyormuş!
GEÇİCİ KOALİSYON YÖNETİMİ'nin Basra'daki merkezinde inşaat sektöründen sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Michael O'Connell da bizi görünce ilk olarak, Türklerin Irak savaşında yer almamasına ne kadar üzüldüğünü anlattı. "Türk ordusu çok güçlü ve çok iyi askerlere sahip. Türklerin bu savaşta yer almamasına çok üzüldük ve şaşırdık. Onların bizim yanımızda yer alacaklarından o kadar emindik ki... Neyse ki iki ülkenin arası yine düzeldi. Biz Türkleri severiz" dedi.
BASRA'daki Çokuluslu Gücün Komutanı Tümgeneral Andrew Stewart, Türkiye'de 2 kez NATO tatbikatına katılmış ve ülkemizi yakından tanıyor. Üç hafta önce Basra'daki 13 bin askerin komutanlığına atanan Tümgeneral Stewart, "Iraklılar kendi güvenlik birimlerini oturtuncaya kadar burada kalacağız. Iraklılar kendi ayaklarının üzerinde durmayı istiyorlar. Halk öğrenmeye ve ilerlemeye çok meraklı" diye konuşuyor.
GÜNCEL
İngiliz askerleri artık Arapça selam veriyor
Bu telefonlar mı hayat kurtarıyor!
Çocukları ararken donarak öldüler...
Önce kurye avlandı
Başbakanlığa 'beni kurtarın' çağrısı
Yağmur yağacak, hava ısınacak
Kış güneşi afetin izlerini eritti...
Mücadeleye devam
Kimlikleri kameraya alındı
Duble yol faciası: 1 ölü, 1 yaralı
Aç kalan geyikler Abant yoluna indi
Kurbanlıklar telef oldu
'Bodrum tarihinde böyle kış görülmedi'
Ecstacy baskını
Asker silahıyla cezaevinden firar
Kısa kısa..