Gündem İstese belindeki silahla öldürürdü

İstese belindeki silahla öldürürdü

11.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Sanık polis Saldoğan’ın avukatı Karayılan, Korkmaz’ın, ‘eylemde koştururken beyin kanaması geçirmiş’ ya da ‘eşya taşırken düşmüş olabileceği’ni ileri sürdü

İstese belindeki silahla öldürürdü

Eskişehir’de Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasında sanık polis Mevlüt Saldoğan’ın avukatının verdiği dilekçede Ali İsmail Korkmaz’ın polis dayağı nedeniyle değil, eylemler sırasında koştururken herhangi bir travmaya bağlı olmadan beyin kanaması geçirmiş olabileceği ileri sürüldü.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Ali İsmail Korkmaz davasında Terörle Mücadele Şubesi polisi Mevlüt Saldoğan’ın avukatı Mutlu Karayılan, 16 Ekim’de verdiği, “tutukluluğun devamı kararına itiraz” dilekçesinde ilginç iddialarda bulundu. Müvekkilinin eylemcilere müdahale ederken kanunda tanınan zor kullanma yetkisini aşmadığını savunan Karayılan, bugüne kadar duruşmalarda tartışma konusu olan bir iddia ile ilgili olarak da sanıkların amirlerini zor durumda bırakacak, “itiraf” gibi bir beyanda bulundu.
Karayılan, müvekkiline, amirlerince, “Gözaltı ve yakalamanın yapılmaması, ancak gerektiğinde zor kullanılarak gösteri ve yürüyüş yasasına aykırı eylem yapanların, kamu malına zarar verenlerin, toplumun huzur, sükun ve asayişini bozanların dağıtılması ve eylemlerine son vermelerinin sağlanması talimatının verildiğini ve müvekkilinin de kendisine verilen emir ve talimatları kanunlar çerçevesinde uyguladığını” belirtti.
Karayılan, bu iddialarının devamında ise, “Müvekkilimin belinde silahı bulunmaktadır. Öldürmek isteyeceği bir kişiye varsa husumeti, onu engelleyecek ne vardır?” diye sordu. Karayılan ayrıca, Korkmaz’ı tedavi etmeden evine gönderdiği iddiasıyla yargılanan doktor Hasan Gülcü’nün beraat etmesini de dayanak göstererek, “Korkmaz’ın darp edildiği saatten itibaren beyin kanaması teşhisi konulana kadar geçen sürede nerede olduğu tartışmalıdır” iddiasında bulundu.

Haberin Devamı

‘Belki de eceliyle hayatını kaybetti’

Korkmaz’la 1 Haziran’da görüşen arkadaşı D.B.’nin Korkmaz’ın kendisine ev taşıdığını söylediğini, 2 Haziran’daki görüşmelerinde ise, “Kafasına cop yediğini, dişinin kırıldığını ve omzunun çıktığını bana söyledi. Ondan sonra kendisine ulaşamadım” diye ifade verdiği belirtilen dilekçede, “bu ifadenin Korkmaz’ın eşya taşırken düşmüş olabileceğini gösterdiği” savunuldu.
Karayılan, Korkmaz’ın öldürülmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu raporuna da itiraz ederek, “Maktulün kullandığı ilaçların olması gerekenin dört kat fazlası olması ve eylem sırasında koşuşturması dikkate alındığında herhangi bir travmaya bağlı kalmaksızın bilinç kaybı yaşayabileceği ve beyin kanaması geçirebileceği muhtemeldir” iddiasında bulundu. Karayılan, Korkmaz’ın ölümü ile ilgili olarak da, “komplo” teorilerini çağrıştıran şu ifadelere yer verdi:
“Belki de eceli veya olay dışında meydana gelen sebepler doğrultusunda hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü şartlı olgunlaştırılarak farklı hesapların temelinde kullanılmaya çalışılmaktadır.” Karayılan, herhangi bir husumet olmadan bir kişinin öldürme kastı ile hareket etmesinin o kişinin akıl sağlığının yerinde olmadığını göstereceğini, bunun da kişinin cezai ehliyetini tartışmaya açacağını belirtti. Karayılan, müvekkilinin hiçbir eylemciye husumeti olmadığını kaydetti.
Davanın önemli tanıklarından Semih Berkay Yapıcı’nın anlattıklarına itibar edilmemesini isteyen Karayılan, “Yapıcı’nın ifadeleri hazırlanmış senaryonun tiyatral gösterisine dönüşmüştür. Emniyet mensuplarına duyduğu kin, nefret, öfke ve garazini açıkça mahkemede de dile getiren tanığın yalan ve yanlı ifadelerine itibar edilmesi açıkça vicdana ve kanuna aykırı olacaktır” denildi.

Yazarlar