29.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
CEM EMİR Diyarbakır DHA
Güneydoğu’da 1992-94 yılları arasında işlenen 8 cinayete ilişkin Diyarbakır’da yürütülen ve aralarında ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile itirafçı Abdulkadir Aygan’ın da bulunduğu 15 sanıklı JİTEM davasına ifadeleri ulaşan emekli Albay Arif Doğan, Suriye’nin Türkiye sınırına yakın bir köyünde bombalama eylemi gerçekleştirdiklerini söyledi. Eylemi gerçekleştirdikleri sırada dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın Hafız Esad’ı ziyaret ettiğini kaydeden Doğan, “PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye iadesini talep etmiş. Hafız Esad da, ’Siz bize Müslüman Kardeşler Örgütü’nün liderini teslim edin, biz de size Abdullah Öcalan’ı teslim etmeyi düşünelim. Kaldı ki 2 saat önce Cemşeref köyünde 75 vatandaşımız hayatını kaybetti’ diyerek Abdullah Öcalan’ı teslim edemeyeceklerini söylemiş” dedi.
15 kişinin yargılandığı davanın görülmesine Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya, başka bir suçtan tutuklu bulunan Adil Timuştaş ile sanık ve mağdur avukatları katıldı.
‘JİTEM’in kurucusu benim’
1992’de Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Mehdi Kaydu’yu öldürmekle suçlanan sanık Adil Timurtaş, “Ben öyle birini tanımıyorum. JİTEM’in varlığını da basından duydum. Ahmet Cem Ersever’i tanıyordum, ancak kendisine bağlı çalışmadım. Emir, talimat ve para almadım. Emekli Albay Arif Doğan ile hiç görüşmedim. Ben Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı’nda temizlik işçisiydim. Bir nevi bahçıvanlık yaptım. Bunun dışında hiçbir yasadışı olayda yer almadım” dedi. Müdahil avukatlardan Tahir Elçi ise Timurtaş’ın 1 Eylül 1999’da savcıya verdiği 3 sayfalık ifadeyi okudu. Elçi, Timurtaş’ın bu ifadesinde JİTEM’in varlığından açıkça söz ettiğini, Silopi’deki BOTAŞ tesislerinde kaldığını, burada Arif Doğan ile astsubay Şaban Bayram’ın da olduğunu, yine Ahmet Cem Ersever’e bağlı çalıştığını itiraf ettiğini belirtti.
Arif Doğan’ın Beşiktaş Adliyesi’nde talimatla verdiği ifadeleri de mahkemeye ulaştı. Doğan ifadesinde, istihbarat tim komutanlıkları şeklinde faaliyet yürüttüklerini belirterek şunları söyledi:
‘Görevi Veli Küçük’e devrettim’
“İstihbarat elemanları prim karşılığı çalışıyordu. Ödeme konusunda yetkim vardı. JİTEM operatif istihbarat birimiydi. Operasyonel faaliyetlerdeki gecikme ve bir kısım sıkıntılardan dolayı ortaya çıkan ihtiyaçtan, ikinci bir emre kadar JİTEM adı altında deneme amaçlı bir ünite kadro oluşturuldu. Gerek Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı, gerekse JİTEM’in kurucusu benim. Bu yapının oluşması emrini veren de Burhanettin Bigalı’dır. JİTEM’in görev alanı OHAL Valiliği sınırları içinde kalıyordu. 1990 yılında görevi Veli Küçük’e devrettim. Deneme amaçlı kurulan JİTEM yapısında Binbaşı Hüseyin Kara Mardin JİTEM tim komutanıydı. Yine Ahmet Cem Ersever, Ali Yıldız, Aytekin Özen, Abdulkerim Kırca, Yunus Nebioğlu, Hasan Gökmen ve Sinan Yaşar subay sınıfındaydı. Musa Anter’i de kimin öldürdüğünü bilmiyorum.”
‘Mükemmel bir ajandı’
‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ı tanıdığını kaydeden Doğan, “Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’na bağlı, mükemmel bir ajandı. Tunceli’de İstihbarat Komutanlığı’na ait bir büro açmak istediğimde bana Emniyet ve MİT’teki arkadaşlar Mahmut Yıldırım’ı tavsiye etti” dedi.
Bazı ses kayıtlarının sorulması üzerine Doğan ifadesini şöyle sürdürdü: “Suriye sınırına yakın Tarım İl Müdürlüğü’ne ait çiftlikte PKK’lılar 200 ineğin memelerini kesmişler, ayrıca 2 bin 500 dönüm tarladaki mahsulü ve 25 traktörü yakmışlar. Sınırın öbür tarafından, Cemşeref köyünde yaşayan bazı kişilerin PKK’ya yardım ettiğini öğrenmiştik. Bu köyde JİTEM olarak eylem yaptık. Bu sırada dönemin Başbakanı Turgut Özal, Hafız Esad’ı ziyaret etmiş ve Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye iadesini talep etmiş. Esad da, “2 saat önce Cemşeref’de 75 vatandaşımız öldü” diyerek Öcalan’ı teslim edemeyeceklerini söylemiş.”