Gündem Kızıyla 348 gün sonra ilk gece

Kızıyla 348 gün sonra ilk gece

22.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Önceki akşam 50 bin lira kefaletle serbest bırakılan Çilem Doğan, özgürlüğünün ilk gecesinde kızı ve ailesiyle hasret giderdi. Genç kadın, Yargıtay’daki sonucu beklemeye başladı

Kızıyla 348 gün sonra ilk gece

Adana’da kendisini fuhuşa sürüklemek istediğini öne sürdüğü eşi Hasan Karabulut’u (33) tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle 15 yıl hapis cezasına çarptırılan ve önceki akşam 50 bin lira kefaletle serbest bırakılan Çilem Doğan (24), özgürlüğünün ilk gecesinde ailesiyle hasret giderdi. Kızı Mira’yı bir an olsun kucağından indirmeyen, mutluluğunu gece boyunca ailesiyle paylaşan genç kadın, Yargıtay’daki sonucu beklemeye başladı.

Doğan, ‘adam yaralama’ ve ‘uyuşturucu’ gibi suçlamalarla ‘şüpheli’ sıfatıyla 19 kaydı bulunan ve 9 kez koruma kararı aldırdığı eşi Hasan Karabulut’u 8 Temmuz 2015’te kendini Antalya’ya fuhuş yaptırmaya götürmeye kalktığı için tabancayla öldürünce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandı. Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi Doğan’a 8 Haziran’da 15 yıl hapis cezası verdi. Duruşmalar süresince kadın kuruluşları da sürekli destek gösterisi yaptı.

Coşkuyla karşılandı
Genç kadının avukatı İsa Ayanoğlu, müvekkillinin 2.5 yaşında anne bakımına muhtaç bir kızının bulunması, kaçma şüphesinin bulunmaması, ileride suç vasfının değişme ve Yargıtay tarafından verilen mahkumiyet kararının da bozulma olasılığını ortaya koyarak, mahkemeden Doğan’ın tahliyesini istedi. İtirazı değerlendiren mahkeme, önceki gün Doğan’ın adli kontrol tedbiri ve 50 bin liralık nakdi kefaletle tahliyesine karar verdi. Baba Yusuf Doğan, kızını özgürlüğü kavuşturacak olan 50 bin lirayı temin edip vezneye yatırdı. Baba Doğan ve Avukat Ayanoğlu, Çilem’in tutuklu bulunduğu Mersin’in Tarsus ilçesindeki C Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’na gidip tahliye işlemlerini yaptı. 348 gün sonra özgürlüğüne kavuşan Doğan, coşkuyla karşılandı.

‘Şimdi uyandıramam’
Çilem Doğan, Adana’nın merkez Yüreğir ilçesindeki baba evine önceki akşam ulaştı. Çevresinde güvenlik kameraları olan 2 katlı evde, yakınları tarafından karşılanan genç kadın, hasretini çektiği kızı Mira ile sarmaş dolaş oldu. Zaman zaman da sevinç gözyaşları döken genç kadın, dostlarıyla hasret giderdi. Çilem Doğan, komşu ve akrabalarının evden ayrılmasıyla sabah 09.00’da uyudu. Baba Doğan, sabah Çilem’le görüşmek isteyenlere “Kızım ancak sabah uyudu. Şimdi uyandıramam” dedi.

Haberin Devamı

Artık kadınlar için mücadele edeceğim
Artık şiddet gören kadınlar için mücadele edeceğini belirten Doğan, “Tahliye olduktan bu saate kadar hiç uyumadık. Çok mutluyum. Hâlâ özgürlüğü duyumsayamadık, çünkü tahliye bizim için sürprizdi. İlk gece konuştuk, oturduk, kucaklaştık. Kızımla uyuyabildim sadece bir saat. Ne yapacağımız konusunda program yapmadık ama bir kadına şiddet ve mücadele söz konusuydu. Bu şiddetin esas mağduru bendim ve benim gibi şiddet gören kadınlar var. Onlar için biz de mücadele edeceğiz bundan sonra” dedi.

‘Öldüreni savunuyordu’
Tarsus’ta vahşice öldürülen Özgecan Arslan’ın memleketindeki cezaevinden tahliye olduğunu anımsatan genç kadın, “Özgecan’ın öldürüldüğünü duyduğumda, yoğun şiddet görüyordum. Kendisine (eşine) bu olayı anlattığımda bana tepkisi, ‘Kim bilir ne yaptı da öldürülmeyi hak etti, iyi oldu’ olmuştu. ‘Ben hak ediyor muyum, dayağı? Kimse öldürülmeyi hak etmiyor’ demiştim. Bana bir saldırısı olmuştu. Özgecan’ı öldüreni savunuyordu.”

Polise teslim olduğunda üzerindeki “Verdiğin bütün dersler için teşekkür ederim sevgili geçmiş” yazılı tişörte de değinen Çilem, “Tişört gerçekten tesadüf. Olay kıyafetimi teslim etmek zorundaydım. Annem, polislerin yardımıyla bir mağazadan 5 liralık bir tişört alıyor. Annemin okur yazarlığı yok zaten. Tişörtü getirdi, giydim. Adli Tıp önünde basını gördüm. Polisler üzerimde ne yazdığını bilip bilmediğimi sordu. O an hayatta kalmanın sevincini mi yoksa çocuğumun babasının ölmesine üzeleyim bilemiyordum. İngilizce bilmiyorum. Cezaevine girdiğimde arkadaşlar tişörtü sordular, güldüler. İngilizce çevirisini bana söylediler. O an çok kötü oldum, çünkü tasarlayarak giymişim, öldürmüşüm gibi değerlendirilebilirdi. Korktum. Sonraki sabah tişörtü babamla gönderdim” diye konuştu.

Haberin Devamı

Soy ismini değiştirecek

Avukat Ayanoğlu, Çilem’in cezaevinde olduğundan kızlık soy ismi Doğan’ı kullanabilmek için girişimde bulunamadığını söyledi. Çilem’in eşi öldüğü için Nüfus Müdürlüğü’ne vereceği bir dilekçeyle kızlık soy ismini alabileceğini belirten Ayanoğlu, bunu birkaç gün içinde gerçekleştireceğini belirtti.

Haberin Devamı

‘Önemli bir adım’

Çilem Doğan’ın kefaletle serbest kalmasını değerlendiren hukukçular, “Olması gereken bir karar” dedi.

- Prof. Dr. Ersan Şen (Ceza hukukçusu): “Bizde normalde bu tür öldürme ile ilgili cezalarda tahliye verilmez. Fakat mahkeme Çilem için böyle bir yöntem izlemeyi uygun görmüş. Verilen kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Mahkeme burada Çilem Doğan ile ilgili tam olarak şunu demiş: ‘Burada tutuklamanın şartları vardır. Ama olayın özellikleri ve cezanın miktarı itibariyle adli kontrol uygulanması uygun görülmüştür. Bu durumda imza zorunluluğu ve yurtdışına çıkmaması söz konusudur.’ Verilen karar doğru bir karardır. Özetle, mahkeme buna meşru savunma dememiş, kasten öldürme demiş ve haksız tahrik var diyerek cezasını indirmiş. Tutuklama yerine de tahliyesine karar vermiştir.”

- Aydeniz Alisbah Tuskan (İstanbul Barosu Yön etim Kurulu Üyesi): “Mahkemenin yetkisi olan bir karardır. Çilem Doğan’ın tahliye edilmesini de olumlu buluyorum. Olması gerek bir karardı. Fakat bu sürede de yargılaması devam ediyor. Bu tür davalarda olumlu bir kararın çıkması önemli. Bu ve buna benzer olaylarda örnek olmasına iyi bir adım oldu. Normalde yasalara aykırı olmamak şartı ile hâkim yetkisini kullanabiliyor. Çilem olayında da hakim yasalara aykırı olmadan kendi yetkisini kullanmıştır. Bu kararın, benzer davalarda da kullanılması kadınlar adına önemlidir.”

- Eray Karınca (Emekli aile mahkemesi hakimi): “Bu tür olayda kefaletle serbest bırakmak mümkün. Fakat hukuk sistemimizde bu şekilde kefaletle serbest bırakma pek alışık olmadığımız bir durumdur. Mahkeme büyük bir ihtimalle Çilem’in küçük yaşta çocuğu olmasını gerekçe göstermiştir. Eğer gerekçe buysa verilen karar da gayet insani bir karardır. Çünkü Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocuğu ilgilendiren durumlarda çocuğun menfaati her şeyin üzerinde tutulur ve gözetilir. Çilem Doğan’ın da serbest bırakılması hukuk adına önemli bir adım ve gelişmedir.”

- Defne Bülbül (Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkan Yardımcısı): “Çilem’in kefaletle serbest bırakılması da çok normal ve mümkündür. Yerinde, doğru ve tüm kadınlar için sevindirici bir karar.” (ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul)