05.06.2008 - 16:24 | Son Güncellenme:
Ali GÜLERYÜZ/ADANA (DHA)
ADANA'da Fatih Terim Lisesi'nde geçen salı günü ders saatinde 10 öğrencinin binanın damında toplu namaz kılarken görüntülenmesinin yankıları sürerken Adana Valisi İlhan Atış, soruşturma açtırdı. Vali Atış, “Bakacaklar, yasaya aykırı bir durum varsa ceza vereceğiz. Gereğini yapacağız” dedi. Dinci bir gazeteye yaptığı açıklamada “Teneffüste kılınan namaz sözkonusu. Öğrencilerin ibadetine karışamayız” dediği ileri sürülen Okul Müdürü Ahmet Nacar ise telefonlara çıkmadı, görüşme taleplerini geri çevirdi. Vali Atış, müdürün böyle demeç vermeye yetkisinin olmadığını söyledi.
Fatih Terim Lisesi'nde çatıda namaz görüntüleri geniş yankı uyandırdı. Okulun çevresindeki binalarda oturanların sürekli şikayet ettiği okulun damındaki toplu namaz kılınması, salı günü basın mensupları tarafından görüntüledi. İkili öğretim yapılan Fatih Terim Lisesi'nde öğlenciler için saat 12.30'da ders zilinin çalmasından sonra sınıflara giren öğrencilerden 10 kadarının daha sonra çatışa çıkıp seccadeleri sererek toplu namaz kılması kameralar tarafından görüntülendi.
Lisenin damında toplu namaz görüntülerinin yayımlanmasından sonra olayla ilgili soruşturma açılırken, dinci bir gazede Okul Müdürü Ahmet Nacar'ın “Teneffüste kılınan bir namaz sözkonusu. Öğrencilerin ibadetini yerine getirmesi de doğal bir durum. Kimsenin iubadetine karışmayız. Zorla ’kılacaksın, kılmayacaksın’ diyemeyiz” dediği ileri sürüldü. Ahmet Nacar bugün gazetecilerin görüşme taleplerini geri çevirdi ve telefonlarına da çıkmadı.
VALİ: BÖYLE DEMEÇ VEREMEZ
Adana Valisi İlhan Atış, lisenin damında toplu namazla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirterek, “Bakacaklar, yasaya aykırı bir durum varsa ceza vereceğiz. Gereğini yapacağız. Bu kadar” dedi.
Vali Atış, dinci bir gazetede Okul Müdürü Ahmet Nacar'in, öğrencinin ibadetine karışamayacaklarına söylediğine ilişkin haber hatırlatılınca, müdürün böyle bir demeç veremeyeceğini söyledi. Vali Atış, “Ben okul müdürünün o demecini okumadım. Okul Müdürü’nün böyle bir demeç verme yetkisi yok zaten. Ona da bakılır” diye konuştu.
EĞİTİM- SEN'İN TAPKESİ
Eğitim- Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, Adana’da son olarak Fatih Terim Lisesi’nin damında öğrencilerin namaz kılmalarıyla ilgili yaptıkları açıklamalar nedeniyle ‘din düşmanı gibi’ gösterildiklerinden yakınarak, “Bizim sendika olarak tepkimiz, öğrencilerin namaz kılmalarına değildir. Namaz kıldıkları, ibadet yeri olarak seçtikleri yer ve uygulamalardır” dedi. Adana Valisi İlhan Atış da lise binası damında öğrencilerin namaz kılmasıyla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirterek, “Yasaya aykırı bir durum varsa ceza vereceğiz” dedi.
Fatih Terim Lisesi’nden önce de Tepebağ Lisesi, ÇEAŞ Anadolu Lisesi’nde öğrencilerin okulda namaz kıldıklarını hatırlatan Güven Boğa, lise damında öğrenci namazı sonrası bazı kesimlerin kendilerine sert eleştiriler yöneltip, tehdit yağdırdığını söyledi. Sendika binasında yaptığı toplantıda, yapılan haberleri kastedip, “bizi din düşmanı gibi göstermeyin” çağrısı yapan Boğa, şunları söyledi:
“AKP’nin eğitim alanına ilişkin gerici müdahaleleri karşısında bilimsel, demokratik, laik eğitimin savunucusu olan Eğitim-Sen, bilimi, aydınlığı, laikliği savunmaya devam edecektir. Biz namaz kılan öğrenciyi kamuoyuna suçlu diye lanse etmiyoruz. Biz namaz kılana değil, ibadet yerine bakarız. Okul içerisindeki uygulamalarda eksik davranışlar var mı bunu dile getiriyoruz. Yetkililer, okullarda namaz kılmak serbest midir, değil midir? Bunu çıkıp açıkça belirtmelidir. Namazını kılana, ibadetini yerine getirene bir sözümüz yok ama ibadet yerleri bellidir. Okullar dini eğitim alanları değildir. Okulda namaz kılınamaz, okulda türban takılamaz, okulda sigara, içki içilemez, okulda kavga edilemez, okulda değişik inanç ve mezheplere ait dini davranışlar sergilenemez. Bu eylem ve etkinlikler yapılamaz diyen Eğitim Sen değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu devletin anayasasıdır. Eğitim-Sen laikliğin, demokratik eğitimin savunucusudur. Biz bazı sendikalar gibi gözyumsak, gelecekteki Türkiye’nin İran olmaması için bir neden yoktur. Okullarda eğer Said Nursi’nin kitapları dağıtılıyorsa, okullarda ağabey- abla evleri, Işık evleri yaygınlaşıyorsa, bazı dokümanlar okullardaki çocuklarımızın ufkunu karartacak şekilde dağıtılıyorsa göz yumamayız. Bir öğretmen olarak, devletin bize verdiği müfredat bünyesinde ders anlatıyoruz, ama el altından dağıtılan dokümanlarla, yaz dönemindeki kurslarla çocuklarımızın ufku karartılmak istenmektedir. Kimsenin inancıyla, kimsenin ibadetiyle uğraşmıyoruz. Biz çağdaş bir Türkiye’den yanayız.”
1977 genelgesi
EĞİTİM-Sen Şube Başkanı Güven Boğa, bir gazetecinin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1977’de yayınladığı genelgede, ‘Din ve vicdan hürriyeti Anayasa ile teminat altına alınmıştır. Bakanlığımıza bağlı okullarda ders saatleri dışında ibadetlerini yerine getirmek isteyen öğrencilere okul idarelerince mümkün olan kolaylıkların gösterilmesi gerekmektedir’ maddesinin hatırlatılması üzerine, “Eğer 1977’de yayınlanan genelge geçerli olsaydı, namaz kılmak için yapılan mescitler kapatılmaz, okul yöneticileri soruşturma geçirmez, öğrencilerin ifadesi alınmazdı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası bu konuda belirleyicidir. Eğer genelge hala geçerliyse, Milli Eğitim Bakanı çıkıp, ‘Okullarda namaz kılmak 1977 genelgesine göre serbesttir’ desin. Okullar, laikliğin en önemli gösterge alanlarından biridir. Biz orada bütün çocuklara eşit muamele ederiz. Biz bir mezhebin yanında durarak, okullarda ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyoruz” dedi.