‘Medine'nin diri gömüldüğü' raporu ortalığı karıştırdı

ADIYAMAN'ın Kahta İlçesi'nde, geçen Aralık ayında evlerinin bahçesinde kümeste toprağa gömülü olarak bulunan 16 yaşındaki Medine Memi'nin diri gömüldüğü yönündeki Adli Tıp raporu, yakınlarının tepkisine yol açtı. Yakınları töre cinayeti iddialarına inanmadıklarını, Memi'nin ‘Polise peş peşe şikayet ettiği’ gerekçesiyle tartıştığı dede ve babası tarafından öldürülüp toprağa gömüldüğünü, cesedin bulunduğunda başında dayak izi olduğunu savundu.

Cinayet, 2 Aralık'ta polise yapılan ihbar ile ortaya çıktı. Akşam saatlerinde polisi arayan bir kişi, ailesi tarafından kayıp olduğu polise bildirilen ‘Medine Memi'nin öldürüldüğünü ve evlerinin bahçesindeki kümesin altına gömülüp, üzerinin beton ile örtüldüğünü söyledi. İhbar ardından çalışma başlatan polis, genç kız için yaklaşık 45 gün önce ailesi tarafından kayıp ihbarı yapıldığını belirlerken, ‘Memi' ailesinin oturduğu Hürriyet Mahallesi Sağlık Caddesi'ndeki evine gitti. Burada ihbardaki gibi üzeri beton ile yeni örtülmüş kümesin görülmesi ardından, bahçede Cumhuriyet Savcısı'ndan alınan karar ile kazı yapılmaya başlandı. Yaklaşık 2 metre derinliğinde yapılan kazı ardından kayıp olduğu öne sürülen Medine Memi'nin boynunda eşarp bulunan cesedine oturur vaziyette rastlandı. Genç kızın çürümeye yüz tutmuş cesedi önce Kahta Devlet Hastanesi'ne ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cinayet ardından başlatılan soruşturma kapsamında Medine Memi'nin dedesi Fethi, babası Ayhan ve annesi İmmihan Memi gözaltına alındı. Poliste ve Savcılıkta susma hakkının kullanan şüphelilerden anne İmmihan serbest bırakılırken, dede ve babası ise tutuklandı.

“DİRİ DİRİ GÖMÜLDÜ” RAPORU Cinayetten yaklaşık 2 ay sonra Malatya Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından genç kızın İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde mikroskobik inceleme yapılan cesedinde, diri gömüldüğüne dair bulgulara ulaşıldı. Adli Tıp Kurumu yetkilileri, mide ve ciğerlerinde toprak olduğunu, bunun da genç kızın diri gömüldüğüne işaret olduğunu söyledi.

Cinayet ardından gazetecilere konuşmayan yakınları, diri diri gömüldüğü yönündeki Adli Tıp raporunun doğru olduğuna inanmadıklarını söyledi. Hiç okula gitmeyen ve fotoğrafı bulunmayan genç kızın, zaman zaman baba ve dedesiyle tartıştığını söyleyen yakınları, şunları söyledi: “Medine, bir defasında dede ve babasından dayak yediğini iddia ederek polise şikayetçi olmuştu. Şikayetin ardından polisler, geldikleri evde ruhsatsız tabancaya el koydu. Tutuksuz yargılanmasına karar verilen baba ve dede serbest bırakılırken, kısa süre sonra Medine Memi yeniden polise dayak yediği iddiası ile başvurdu. Peş peşe yaşanan bu olayların ardından baba ve dedesi, Medine'ye sürekli polise gitmesinden dolayı tepki gösterip tartışıyor. Bu sırada kız başını duvara çarpmış ve ölmüş. Sonra da paniğe kapılıp bahçede kazdıkları çukura gömmüşler. Kahta Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk otopsisinde de kızın kafasında ezilme ve zedelenme vardı. Diri diri gömüldüğüne asla inanmıyoruz.” Cinayet üzerinden 2 ay geçmesine rağmen, Memi ailesinin yaşadığı evin bahçesinde Medine'nin cesedinin çıkarıldığı kümesin altındaki çukurun halen açık olduğu görüldü. Genç kızın cesedinin çıkarılışı sırasında polisler tarafından çekilen olay yeri şeritlerinin de durduğu bahçede, Medine'nin yakınları gazetecilerin görüntü almalarına izin vermiyor. Cinayetin ardından, öldürülen Medine'nin geride kalan 9 kardeşine psikolojik destek veriliyor. Anne İmmihan Memi ile 9 çocuğu, baba Ayhan Memi'nin cinayetten dolayı tutuklanması ardından yaşamlarını yakınlarının yardımıyla sürdürüyor.

Cinayet ardından ilçede oturanlar Kahta'nın isminin Medine Memi ile birlikte cahiliye dönemi uygulamaları ile gündeme gelmesinden rahatsız olduklarını dile getirdi. Kahta'da yıllardır töre cinayeti işlenmediğini, kadın ve çocuklara pozitif ayrımcılık uygulandığını ifade eden ilçe sakinleri, “Herkes gibi bizi üzen ve tepkimize yol açan bu cinayet bütün ilçeye mal edilmemeli. Burada töre cinayeti yok ve ilçede herkes kızlarını okula gönderiyor. Kadın ve kız çocuklarına bu kadar pozitif ayrımcılığın uygulandığı Kahta’da, kimsenin tasvip etmediği bu cinayet, bireysel olarak değerlendirilmeli” yorumunu yaptı.

Kahta Kadın ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Emine Kardeş, cinayet ardından aile ile sık sık görüştüklerini ve destek olduklarını vurgularken yaptığı görüşmelerin ardından genç kızın diri gömüldüğüne inanmadığını söyledi. Cinayetin bir anlık öfke ile işlendiğini, devamında panik ve korku nedeniyle çukura gömülerek örtbas edilmek istendiği belirten Kardeş, şunları söyledi; “Aileyi yakından tanıyor ve devamlı görüşüyorum. Böyle bir caniliği kimse kabul edemez. Ama aile bu tip bir olayı planlayarak yapacak zihniyetten uzak. Aile fertlerinin ve akrabalarının da düşüncesi olayın bir anlık öfkeden kaynaklandığı ve öldüğü düşüncesiyle toprağa gömüldüğü yönünde. Biz her ne şekilde olursa olsun bir insanın canına kıyılmasını asla kabul etmiyoruz. Şu anda da, Medine’nin baba ve dedesi suçlu olarak cezaevinde bulunuyorlar. Adaletin yapacağı yargılama sonunda suçlulara gereken cezayı vereceğini biliyoruz. Bizi üzen konu ise, cinayetin ardından bütün Kahta’nın aynı düşünce içerisinde olduğu imajının verilmesi. Biz buna karşı çıkıyor ve ilçemizin isminin bu şekilde gündeme getirilmemesini istiyoruz.”