07.12.2010 - 02:20 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan, dünkü duruşmada, pişman olduğunu tekrarladı.
Silivri’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen birinci Ergenekon davasının dünkü 167. duruşmasında tanık olarak bilgisine başvurulan Salih Yaşar, tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz’in sorularını yanıtladı.
Yaşar, Arslan’ın isteği üzerine dua okuduğunu, dua sırasında bir zorlama, Arslan’ın üzerine çıkma gibi bir durumun olmadığını belirtti. Duruşmada Arslan ile Mahkeme Başkanı Köksal Şengün arasında şöyle bir diyalog gelişti:
Alparslan Arslan: Dua sırasında Salih Yaşar ‘uzan’ diyor. Ayıp olmasın diye uzanıyorsun. Uzanınca nefes alamıyorsunuz. Ama kırmamaya çalışıyorsunuz. Reddedemiyorsunuz.
Köksal Şengün: Niçin okuyor?
A.A.: Hal vardır. Moral bozuktur. Kafa bir şeylere takılmıştır. O dönemde baskılar söz konusuydu. Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi olayları, Mustafa Yücel Özbilgin’in rahmetli olduğu olay baskı altında oluşmuş hadiselerdir.
K.Ş.: Bunların evveliyatı mı baskı yaptı?
A.A.: Olaylar gerçekleştiği dönemde baskı altındaydım. Anlatabildim mi?
K.Ş.: Anlatamadın. Neden, kimden baskı gördün?
A.A.: Baskı altındaydım. Neticede pişmanlığım o zamandan beri vardı da anlatmadım.
K.Ş.: Baskı neydi?
A.A.: Halin altına girme.
K.Ş.: Halin altına girme nedir?
A.A.: Ben kanunlara aykırı bir şey yapma taraftarı değilim. Kanunlara bağlıyım. Pişmanım.
Hâkim Sedat Sami Haşıloğlu: Senin mi yoksa ailenin, yakınlarının üzerinde mi baskı vardı?
A.A.: Hukuk eğitimi aldım, kanunları okudum. Kanunlara uyulması taraftarıyım.
Doğu Perinçek: Salih Kurter’in evine baskıyla mı götürüldün?
A.A.: Bizler yüzde yüz bağımsız varlıklar değiliz. Bazı şeyleri istemeyerek irade dışı yapabiliriz.
Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük ise duruşma sırasında fenalaştı. Sağlık görevlilerin müdahalesiyle kendine gelen Zeynep Küçük, duruşma salonundaki yerini yeniden aldı.