Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi son yolculuğuna onbinler uğurladı. Acılı eşi Türkan Elçi cenazeye katılanları gözyaşına boğan konuşmasında, “Kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler? Seni faili meçhuller ordusu karşılayacak” ifadelerini kullandı. Elçi’nin cenazesi dün sabah 09.00’da Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi morgundan meslektaşları tarafından alındı. Üzerine Diyarbakır Barosu’nun logosu bulunan bir bayrak konulan tabutu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile avukatlar taşıdı. Elçi’nin naaşı cenaze aracına eşlik eden kalabalıkla birlikte törenin yapılacağı Koşuyolu Parkı’ndaki İnsan Hakları Anıtı önüne getirildi. Burada tabuta Kuzey Irak’ta Kürt yönetiminin kullandığı sarı, kırmızı, yeşil bayrak örtüldü.

Maktul oldu
Törende Diyarbakır Barosu adına konuşan Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, Elçi”nin hukuk mücadelesi verdiğini, bu uğurda işkenceler gördüğünü ve cezaevine girdiğini söyledi. Elçi’nin düşüncelerini ifade ettiği ve yargısız infazları ortaya çıkardığı için insanlık dışı çetelerin hedefi olduğunu kaydeden Özmen, Elçi’nin tehditlere karşı Twitter hesabından yaptığı ‘1990’lı yıllardan bugüne JİTEM’ci ağababalarınıza ve generallerinize boyun eğmedim, sizden mi korkacağım?’ sözlerini tekrarlayarak şöyle devam etti: “Sanık yaptılar, bu da yetmedi maktul yaptılar. Katillerin takipçisi olacağız, yakalarını bırakmayacağız.”
‘Yasak kalktı, özgürüm’
Tören boyunca metanetini koruyan ve ağlayan çocuklarını teselli etmek için büyük çaba harcayan Türkan Elçi ise eşini “faili meçhuller ordusunun karşılayacağını” söyledi. Duygusal konuşmasıyla törene katılanları ağlatan Türkan Elçi özetle şunları söyledi:
“Sen yine bütün nezaketinle kendini tanıtacaksın. ‘Tanıtmaya ne hacet, seni bütün faili meçhuller, seni bütün ailen tanır. Biz seni buradan izledik. Bizim gibi faili meçhullere bir ömür adadın. Kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler. Valla ne diyeyim, geldiğim yerde topu topu bir avuç güvercin vardı. Leş kargalar, kartallar, şahinler kol geziyordu. Ona diyecekler ‘Sen bizi savundun, peki, seni kim savunacak?’ Benim gibi düşünen eşim var, arkadaşlarım var’ diyecek. ‘Bugün dilekçe verdim, yurtdışı yasağım kalktı, artık özgürüm, kıtaları, denizleri fersah fersah gezeceğim.’ Bütün faili meçhuller onu bağrına basacak. Dört Ayaklı Minare’nin en tepesine konulacak. ‘Tarih anlayacak beni. Kirli medya, beni hedef gösteren gazeteler hoşça kalın, beni anlamak istemeyenler, dudak bükenler, geçirdiğim işkence tezgâhları, faili meçhulün yetimleri hoşça kalın, çocuklarım, eşim hoşça kalın’ diyecek.”
‘Devletsizlik öldürdü’
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise konuşmasında Elçi’nin barış, özgürlük ve demokrasiye bir ömür adadığını belirterek, “Allah bir daha bir yoldaşımızın tabutu üzerinde konuşmaya mecbur etmesin” dedi. Demirtaş, şöyle konuştu: “Herhalde bu yola adanmış bir ömür, böylesi bir dönemde, yumuşak bir yatakta son bulmayacaktı. Tüm özgürlük sevdalılarının geçiş yolu budur. Allah hepimize böyle bir yaşam ve ölüm nasip etsin. Önemli olan nasıl öldürüldüğümüz değil, nasıl yaşadığımızdır. Topraklarımızda çok acı, ölüm, kan gördük. Her gün cenazeler kaldırdık. Morg ve mezarlık kapılarında büyüdük. Ama bunu kader olarak kabul etmedik. Bu topraklara barış getireceğiz. Elçi’nin dediği gibi kan, ölüm istemedik. Barış içinde yaşamak istedik. Ahmet Arif’in dediği gibi, ‘Budur, katlimize ferman’. Tahir Elçi yatağında ölmeyeceğini bilenlerdendi. Hepimiz bu yola böyle çıktık. Çocuklarımız yataklarında rahat uyusunlar diye canımızı ortaya koyduk. Bizi böyle korkutacakların zannediyorlarsa yanılıyorlar. Sevgili eşinin de belirttiği gibi binlerce on binlerce faili belli insan karşılayacak Tahir’i.”
“Bu cinayetin tam olarak aydınlanacağından şüphemiz var” diyen Demirtaş “Bu devlet hiçbir zaman bizim devletimiz olamadı. Eline geçiren kendi mülkü gibi kullandı. Herkesin, hepimizin olsun diye çok uğraştık. Tahir’i öldüren devlet değil, devletsizliktir. Çünkü biliyoruz ki barış elçisi başkanımızın arkasından ‘Oh olsun’ diyen maalesef on binler de var. Ankara’da bu acıyı yüreğinde hissetmeyen bir yönetim var. Nasıl devletimiz diyebiliriz? Acıda bile ortaklaşamayan bir toplum nasıl bir arada yaşayabilir? Biz bu özgürlük mücadelesini, başarıya ulaştıracağız” dedi.
‘3 can uğurladık’
Demirtaş, Yenişehir ilçesindeki taziyede ise “Aslında Diyarbakır’da üç can uğurladık. Her biri ana baba evladıdır” ifadelerini kullandı.
Avukatlar cübbe giydi
Cenaze törenine beklenin üstünde yoğun bir katılım gerçekleşti. Törene HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş başta olmak üzere çok sayıda HDP milletvekilleri neredeyse tam kadro katıldı. CHP’den de Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Bülent Tezcan, milletvekilleri Şenal Sarıhan, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, ÖDP lideri Alper Taş, TBB başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Yar-Sav Başkanı Mustafa Karadağ, ile birçok ilden gelen avukatlar cüppeleriyle katıldı.
Ölümü tartışılıyor
Çatışma görüntüleri üzerinden görüş belirten Diyarbakırlıların bir bölümü iki polisin şehit edilmesi sonrasında yaşanan çatışmada bir kurşunun Elçi’ye isabet etmiş olabileceğini düşünürken bazıları da olay yerindeki polislerin kaçan iki saldırgana ateş ederken kurşunun Elçi’nin kafasına isabet ettiğini düşünüyor. Ancak kentte Elçi’nin planlı şekilde ortadan kaldırıldığı iddiası da yaygın olarak dile getiriliyor.

‘Baba’ yakarışları ağlattı
Konuşmaların ardından Elçi’nin cenazesi yüz binlerce kişinin katıldığı bir yürüyüşle Yeniköy Mezarlığı’na getirildi. Öcalan posterleri ve örgüt bayrakları ve sarı yeşil kırmızı renklerin açıldığı yürüyüşte Elçi hakkında dava açılmasına neden olan “PKK terör örgütü değildir” yazılı pankartı da dikkat çekti. Yeniköy Mezarlığı’ndaki camide kılınan cenaze namazı sonrası Elçi’nin naaşı defnedildi. Defin sırasında Elçi’nin kızı Nazenin’in “Baba” yakarışları mezarda bulunanları gözyaşlarına boğdu. Elçi’nin oğlu Arin de gözyaşlarını tutamadı.
‘Canlı bomba’ korkusu hakimdi
Elçi’nin fotoğrafının yer aldığı dövizlere ve yaka kartlarına “Boyun eğmedim” ve Kürtçe “seni unutmayacağız” yazıldı.
Cenaze törenine intihar saldırısı korkusu hakimdi. Bombalı saldırı ihtimaline karşı tören için görevlendirilen yüzlerce gönüllü, cenazenin geçtiği güzergahta önlem alırken, özellikle çantası ile alana girenler yakın takibe alındı
Bombalı saldırı ihtimaline karşı Bağlar Dörtyol’da şüpheli bir
araç nedeniyle yürüyenler bir süre durduruldu. Aracın sahibi bulunduktan ve araç çekildikten sonra yürüyüşe devam edildi.
Elçinin cenazesindeki kalabalıklar HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan ve 7 Haziran öncesi HDP mitingine yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitirenler için yapılan kitlesel cenaze törenindeki kalabalıkları hatırlattı.