Şeyh Abdurrahman’ı 30 bin kişi andı

DİYARBAKIR’ın Çınar İlçesi Aktepe Köyü’nde Şeyh Abdurrahman Aktepe’yi anmak için toplananlar, şeyhin öğrencilerine ders verdiği tepeye çıkarak ayak bastığı toprağı şifa niyetine yüzülerine sürdü. Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin türbesinin duvarlarını öpen kadınlar, dilek taşlarını duvara yapıştırmaya çalışıp, türbe önünde namaz kıldı.

Çınar’a 15 kilometre mesafedeki Aktepe Köyü’nde Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin türbesi her yılın 20 Mayıs günü binlerce kişinin akınına uğruyor. 1854 yılında doğan ve 1910’da vefat eden Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin türbesini, bu yıl Diyarbakır’ın dışında Doğu ve Güneydoğu’nun bir çok ilinden yaklaşık 30 bin kişi tarafından ziyaret etti. Jandarma ekiplerinin, herhangi bir olay çıkmaması için önlem aldığı köye akın eden kadın çocuk binlerce kişi, ilk olarak Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin talebelerine ders verdiği köyün hemen yanındaki tepeye çıkarak Şeyh’in ayak bastığı ve kutsal olduğuna inandıkları otları koparıp, toprakla karıştırarak yüzlerine, ağrıyan yerlerine sürdü. Çocuklarını tepeye çıkararak kopardığı otları yüzlerine süren Beşir Tunç, tepedeki toprağın ve otların her türlü hastalığa şifa geldiğine inandıkları için bedenlerine sürdüklerini söyledi.

TOZ FIRTINASINA YAKALANDILAR

Tepeye çıkan bazı kadınlar ise çocuklarını toz toprak demeden yere oturtarak toprakla karıştırdıkları otları çocuklarının yüzüne sürerken, yanlarında getirdikleri pet şişeleride, şeyh ayak bastığı için kutsal saydıkları toprakla doldurdu. Kadınlar, “Biz ziyarete geldik, ancak bazı komşularımız gelemediği için onlara buradan toprak götürüyoruz. Biz bu toprağın şifalı olduğuna inanıyoruz. Şeyhin türbesini ziyaret etmek ve bu tepeye çıkıp şifa bulmak için her yıl mutlaka ziyarete geliyoruz” dedi. Tepede toplanan kadınlar çeşitli hastalıklarına çare ararken, aniden bastıran toz fırtınası nedeniyle zor durumda kaldılar.

TÜRBENİN DUVARINI ÖPTÜLER
Ziyaretçiler, Şeyh Abdurrahman Aktepe ile yakınlarının mezarlarının bulunduğu türbede dua ederken, bir yandan da türbenin duvarlarını öptü. Türbeye getirilen çocukların başına Arapça Kuran ayetlerinin yazılı olduğu bandajlar sarılı olduğu görüldü. Türbede görevli, şeyhin soyundan gelen gençlerin tüm uyarIlarına rağmen kadınlar Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin mezarını öpüp, dileklerinin gerçekleşmesi için türbenin duvarlarının dibinde namaz kıldı.

TORUNLARI: TOPRAK SÜRME HURAFEDİR
Şeyhin torunlarından avukat Mehmet Şık, Şeyh Abdurrahman Aktepe’nin sadece dini açıdan değil, bilimsel açıdanda Kürtçe yazılmış bir çok eserinin bulunduğunu, kendisinin yaşamı boyunca batıl inançlara karşı çıktığını söyledi. Şık, şöyle dedi: “Buraya gelen insanlar Şeyhin talebelerine ders verdiği tepedeki toprağı kutsal sayarak şifa niyetine bedenlerine sürüyor. Bu bir hurafedir. Şeyh kesinlikle böyle bir şeyle ilgilenmemiştir. İnsanlara dini bilgilerin yanı sıra, ilim, irfan aşılamıştır. Kendisi Kürt edebiyatının sayılı insanlarından da bidridir. Bu konuda Kürtçe, Arapça, Farsça yazılı bir çok kitabı bulunmaktadır. Tepedeki otların nazara ve bir takım hastalıklara iyi geldiği söylenir. Bu bir söylencedir. Biz uyarıda bulunuyoruz ama bir türlü önüne geçemiyoruz.” Şeyh Abdurrahman’ın torunu ve şimdiki temsilcisi Şeyh Şafi Işık da, “Tepedeki durumla ilgili böyle bir şey yok. İstanbul ve Ankara’ya gittim oralarda da var. Tepede bir ot var. O otu her derde şifa diyerek yüzlerine sürüyorlar. Şeyh sadece oraya çıkıp talebelerine ders vermiş başka da bir şey yok orada. Ama insanlar buna inanıyor” diye konuştu.