24.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
EZGİ ÇAPA DHA
Tarihi Yarımada’da bulunan hanların otel ve butik otele dönüştürülmesi ile ev pansiyonculuğu yapılmasının önünü açan imar planı değişikliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi tarafından kabul edildi. Projede uygulama alanı, Tarihi Yarımada olarak kabul edilen eski Eminönü ilçesinin sınırları olarak belirlendi. 2008 yılından sonra Fatih ilçesine bağlanan Eminönü’nün sınırlarını, Unkapanı Köprüsünden başlayarak, yine Unkapanı ve Saraçhane üzerinden Yenikapı’ya uzanan Atatürk Bulvarı belirliyordu.
Eminönü’nün bağlı olduğu Fatih ilçesi ile eski Eminönü sınırlarında bulunan ancak yenileme alanı ilan edilen Süleymaniye uygulamanın dışında tutuldu.
Kendine özgü kentsel mimarisiyle dikkat çeken Balat ve Samatya semtleri de ev pansiyonluğu uygulamasının dışında. Ancak bu semtlerde tarihi ve kültürel turizme hizmet verecek perakende ticaret, hediyelik eşya satış, geleneksel el sanatları üretim-pazarlama-sergileme birimleri, yeme-içme faaliyetlerine yönelik birimlerin ağırlıklı olarak yer alması hedefleniyor.
‘Koruma amaçlı’
Fatih Belediyesi tarafından geliştirilen ve İBB Meclisi tarafından onaylanan projeyi değerlendiren Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Eminönü’ndeki Yeni Cami ve çevresi, eski Postane etrafı, Sirkeci ve çevresi gibi alanların butik otel ve otel olabileceğini söyledi.
Demir, “Boşaltılmış, kaderine terk edilmiş, yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserleri kurtarabilmek için bu kararı aldık. Bu binalarda, istenilirse butik oteller olabilir” dedi. Uygulamaya ilişkin Şehir Planlama Müdürlüğü’nün olumsuz görüşünü değerlendiren Demir, eleştirilere “Biz koruma-kullanma dengesi olsun istiyoruz” diyerek yanıt verdi.
‘Mimariyi yıpratır’
İBB Meclisinde görüşülen raporda, “Ev pansiyonculuğu kontrol edilebilir turizm niteliğinde olmamakta ve zamanla konut dokusunun kaybolmasına neden olmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Öte yandan uygulamanın Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine de uygun olmadığı vurgulandı. Uygulamanın uluslararası anlaşmalarla yükümlü olduğumuz UNESCO mevzuatı açısından da olumsuzluklar taşıdığı belirtilirken, “Kentin sosyal yapısını ve kimliğini bozucu, tarihi ve mimari kimliği yıpratıcı, ticaret alanlarının bütünlüğünü bozucu, konaklamaya yönelik yolcu transferi nedeniyle ulaşımı olumsuz etkileyici nitelik taşıdığı” olduğu ifadeleri de yer alıyordu.