10.08.2020 - 12:02 | Son Güncellenme:
Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu, Türkiye'nin yeni NAVTEX ilanına ilişkin AHaber'de açıklamalarda bulundu. Tokmakoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Öncelikle şunu söyleyelim bir önceki NAVTEX ilanında Oruç Reis'in denize açılmaması ile ilgili eleştiriler oldu. Bazı çevreler bunu bir geri adımmış gibi söyledi. Buna ben katılmıyorum. Çünkü Avrupa Birliği ile Türkiye karşı karşıya. Avrupa Birliği'nin başat ülkesi Almanya ve onun dönem başkanlığında olan bir süre içerisinde diplomatik olarak Diplomatik olarak Türkiye haklı bir adım etti ve kazanım elde etti. Neye karşı?
Avrupa Birliği'nden Yunanistan'a karşı bizim yapacağımız her ne ise bundan sonra buna bir haklılık bariyeri konulmuş oldu. Dolayısıyla eleştiriler asılsızdır. İç siyasetten geldi bu eleştirilerde bunları bir tarafa koyalım ama Yunanistan zaten hazırlıklıydı Mısır'la bir anlaşmaya gitmeye. Türkiye, bundan sonra eğer Mısır'la Yunanistan arasında bir anlaşma yapılırsa ne yapılacağına dair ajandasında bir planı vardı.
AJANDAMIZDAKİ KONULAR...
Ajandamızda olan konular bir defa güç göstermek ve Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığı bir denklem içerinde çözümün mümkün olmayacağını taraflara bir kez daha taraflara aktarmak.
Ajandamızda olan konular bir defa güç göstermek ve Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığı bir denklem içerinde çözümün mümkün olmayacağını taraflara bir kez daha taraflara aktarmak. Bu açıdan söylüyorum ki iki mihrak var birisi Avrupa Birliği mihrakı ki onu diplomatik olarak gündeme getirmiş olduk. Diğeri ise, İsrail, Mısır, Yunanistan ve Rum Kesimi'nin bir araya getirdiği kesim.
TÜRKİYE'SİZ BİR DENKLEMİN KARŞILIĞI OLMAYACAK!
Şimdi o tarafa doğru olarak da Türkiye şunu söylüyor, Türkiye'siz bir denklemin burada bir karşılığı olamayacaktır. Bunu güç göstergesi olarak işaret edebiliriz. Ama bunun dışında zaten planlı olan faaliyetler Enerji Bakanlığı'nın yapmış olduğu bütün konular bir şey de geç kalmadı yani bu 3 gün önce de olurdu 5 gün sonra da. Bu hava şartlarından da gecikebilirdi. Ve dolayısıyla sismik araştırmalar gerekirse sondaj faaliyetleri yapılacaktır.
Türkiye aslına bakılırsa gerçek durumla karşı karşıya kaldı. Gerçek durum, Yunanistan ile meselelerini çözmek zorunda. Ve iki ülke masaya bütün sorunları ele alarak masaya oturmak zorunda. Barışın ve İstikrarın yolu Türkiye ve Yunanistan karşı karşıya gelecek ve meselelerini kendi aralarında konuşacak.Çünkü biz komşuyuz ve ortak payda da bir çok husus var. Ayrıca KKTC'nin haklarını biz korumak durumundayız. Garantör ülkeyiz. Kıbrıs Türklerinin hak ve menfaatleri küçük bir deniz parçasında değil tüm Kıbrıs'ın etrafındadır. Bu bakımdan aynı şekilde Rumların hem Kıbrıs sorununu çözmek konusunda anlayış içinde yaklaşması gerekiyor. Hem de ona bu konuda şımartıcı şekilde yaklaşan diğer ülkelerin konuyu mütalaa etmesini gerekiyor.
Türkiye Akdeniz'in barış denizi olmasını istiyor ve çözülmemiş meseleleri karşısındaki gerçek muhatapları ile çözmek istiyor.