Kültür Sanat Bilimsel giysiler

Bilimsel giysiler

30.01.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bilimsel giysiler

Bilimsel giysiler

"YARININ avant - garde kadınını" yaratmayı hedefleyen Beymen Academia yarışmasının finalist tasarımcıları Maslak'taki Beymen Kampusü'nde gerçekten avant - garde bir mekanda tanıştırıldılar basınla. Baş bölümü işlemeli kırmızı kafesi, kadife giysili manken, özel tasarım kırmızı koltuk, çeşitli kırmızı objelerle simgelenen kış köşesi. Yeşil çimenlerden oluşturulan kanepe, obje ve mankenleriyle yaz köşesi, uçuşan beyaz, yeşil tüller...
"Avant - garde kadın giyim", "avant - garde erkek giyim", "genç giyim", "mobilya", "ev aksesuarı" ve "ayakkabı, çanta, aksesuar" alanlarında düzenlenen Beymen Academia Tasarım Yarışması'nın altıncısının finalistleri belirlendi.
Toplantıda gençleri "Beymen Kültürü" konusunda aydınlatan Genel Müdür Nur Akgerman, yarışma sonuçlarının Mart ayı sonunda düzenlenecek ödül töreninde açıklanacağını belirtti.
Türk tasarım dünyasına genç yetenekler yetiştirmeyi hedefleyen "Beymen Academia"ya beş yılda yaklaşık 1600 başvuru yapılmış, 113 kişi finale kalmış, 19 tasarımcı büyük ödüle layık görülmüş. Her sezon en az 7 stilistin 250 modeli yaşama geçirilerek, 1125 adet model ve 45 bin parça mal üretilmiş.
Tasarımın hayata geçmesinin ne kadar zor olduğu düşünülürse genç tasarımcıların Academia'ya gösterdikleri bu ilgiye şaşmamak gerek.
Çalışmalarını halen Paris'te sürdüren ve bu brifing için Beymen'in konuğu olarak İstanbul'a gelen ünlü seramik sanatçımız Alev Ebüzziya ise çok konuşulan, ancak az bilinen "kavram"lara ışık tuttu.
Dizaynın form ve biçim değiştirme olduğunu, politik, sosyal, estetik değer taşıdığını belirten Ebüzziya, bu kavram ile bu kadar geç tanışmamızı göçebe bir toplum oluşumuza bağladı.
"Göçebe bir ırktan geliyoruz, onun için hep katlanabilir eşyalarla idare etmişiz. Eşyasız bir geçmişten geliyoruz. Ama artık eskisi gibi yaşamıyoruz. Onun için de dizayn artık dünyamıza girdi. Ama bir şeyler yaparken geçmişi ve yorumlamayı bilmek gerekiyor" diyen ünlü sanatçı "nesneler" ile "yaşamlar" arasındaki önemi de vurguladı.
Ebüzziya buna örnek olarak da bir Danimarka firmasının Kenya'da emaye tencere fabrikası kurmasını gösterdi. Toprak tencereler az yıkandığı için hastalık yapabileceği gerekçesiyle yapılmış emaye fabrikası. Ama Afrikalılar emayeleri de toprak tencereler gibi az yıkadıkları için gerçekten hastalanmışlar.
Trendi hedeflemeye çalışırken önemli olanın "içtenlik" olduğunu söyleyen Ebüzziya, günümüzde yaşananı ise yüzyıl sonlarına özgü bir kargaşa olarak nitelendirdi.
Beymen Academia çalışmaları MSÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Önder Küçükerman'ın danışmanlığında yürütülüyor.
Bu çalışmalara dikkat edin. Yarın karşınızda giysi üreten bir akademi bulabilirsiniz!