Kültür SanatCasanova hikâyeleri

Casanova hikâyeleri

29.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Macar yazar Sandor Marai'nin Türkçeye "Parma Kontesi" adıyla çevrilen kitabı, son analizde bir aşk romanı.

Casanova hikâyeleri

BİR MONOLOG ÜSTADI MARAI ... Biraz da kaderin payı var belki, "yeni" niyetine bulduğum şeyler de eski çıkıyor. Bu yazının konusu böyle, örneğin.Bu konunun sorumlusu Soli Özel. Bir süreden beri yeni keşfettiği "müthiş Macar yazarı"nı söyleyip duruyordu. Sonunda kitabı bana da verdi ve önceki gün okumayı bitirdim. Benim için de bu roman ve bu yazar yeni. Ama adam 1900-1989 yılları arasında yaşamış, yani ölümünden bu yana 17 yıl geçmiş. Benim okuduğum romanını ise 1940'ta yazmış. Yani gene klasik "Sahaf"lık bir durumla karşı karşıyayım. Gene de, bir "teselli" var... Yazarımız, ölünce unutulan, bir süre sonra "yeniden" keşfedilen yazarlardan biri. Demek ki "yeni" bir tarafı olduğunu söyleyebiliriz. Her "diriliş" bir "yenilenme"dir. Dergide benim sayfama "Sahaf" adını koymakla bir kısıtlama mı yaratmış olduk, "Hiç yeni kitap yazamayacak mıyım?" diye düşündüğüm oldu. Ama olmadı herhalde. Adı koyarken, son yıllarda şekillenen kendi okuma alanımın özelliklerini hesaba katmıştım. "Yeni" edebiyatı izleyemez olalı epey zaman geçti. Bu sıralarda yakın tarihle çokça ilgilenip geçmişten unutulmuş bir şeyleri çekip çıkarmakla uğraştığım, bir tür "arkeoloji" yaptığım için "Sahaf" nitelemesi uydu. Yazarın adı Sandor Marai, okuduğum romanının adı "Casanova Bolzano'da".Önce yazar: Antifaşist olarak dayanabilmiş Macaristan'da; ama komünist rejime dayanamayıp terk etmiş. Amerika'da San Diego'da ölmüş. Demek bunu henüz memleketindeyken, savaş sırasında yazmış. Hakkında fazla bir şey öğrenemedim. Ama bu romanın, "Parma Kontesi" adıyla, Türkçe çevirisinin yayımlandığını (2004'te) öğrendim. Demek ki Türkiye de artık yabancısı değil Marai'nin.Roman kahramanımız Casanova. Yazar, onun hayatındaki olaylardan çok, romantik karakterinin kendisine ilginç geldiğini söylüyor. Otobiyografisini ben okumadım ama bu maceraperest adamın Venedik'te hapsedildiğini ve herkesi şaşırtacak biçimde kaçtığını bilirim. Roman da bu kısa dönemi ele alıyor. Yardakçısı "haydut-keşiş" Balbi ile Münih'e ulaşmak üzere yola çıkan Casanova, Kuzey İtalya'da, Balzano adlı önemsiz kasabada mola veriyor. Ama bu sıradan kasaba onun için önemli: Vaktiyle gönül verdiği (Casanova ne kadar gönül verebilirse) Francesca için, kızın öbür sevgilisi, onlardan epey yaşlı Parma Dükü ile düelloya tutuşmuş, ağır bir yara alarak kızı kaybetmiş. Düelloyu ve kızı kazanan Dük yarasını tedavi ettirerek Casanova'nın hayatını kurtarmış, ama bir daha yakınlarında zuhur ederse sağ kalmayacağı tehdidini de dile getirmiş. İşte Dük ve Düşes bu kasabadaki malikanelerinde oturuyorlar. Hapisten kaçan Casanova'yı bir mıknatıs gibi buraya çeken ve geldikten sonra da yeniden yola düşüp Münih'e gitmesini engelleyen, Francesca ve bu yarım kalmış serüven. Yarım kalmış serüven Roman, burada geçen sekiz günü anlatıyor. "Anlatıyor" derken, tam anlattığı da pek söylenemez. Okuduğum bu tek romanında Marai'nin tam olarak "anlatı" değil de, bir "monolog" üstadı olduğunu söyleyebilirim. Karakterlerin uzun konuşmaları yoluyla, geçmiş ile gelecek arasında gidip gelerek, olanları inceden inceye yorumlayarak ilerliyoruz. Zaten "olan" çok bir şey yok. Olan o az şeyin niçin öyle olduğunu yorumlayan Casanova, Dük ve Francesca'nın (daha çok da son ikisinin) ağzından çıkan ve kendi psikolojilerini açıklayan sözlerinden öğreniyoruz.Roman son analizde bir aşk romanı. Bu üç kişi de, kendi bambaşka kişilikleri çerçevesinde, aşkı yaşıyorlar. Ama kişilikleri gibi aşkları da bambaşka. Böyle olunca, birbirlerine verebilecekleri, ötekinin alacağı gibi değil, çünkü istediği o değil; Francesca'nın vereceği Casanova için ya "yetersiz" ya "çok fazla". Kendisininse bir tür aşkı olsa bile bunu vermesi mümkün değil, aşkıyla birlikte oturması bile mümkün değil. Dük'e gelince, o "iktidar", dolayısıyla her şeyin sahibi, istediği tek şeyin, "aşk"ın dışında. Onun vereceği aşkın da alıcısı yok.Hikâye "özeti"ne hiç girmemeyim. Türkçeye başka kitabının çevrilip çevrilmediğini bilmiyorum, ama bu romanıyla beni "sardı" Marai. Başka kitaplarını da bulup okumaya niyetliyim. Beni sardı Marai

KEŞFETYENİ
Ünlü şarkıcıdan acı haber! Yangında hayatını kaybetti
Ünlü şarkıcıdan acı haber! Yangında hayatını kaybetti

Cadde | 02.05.2025 - 12:03

ABD'li şarkıcı ve söz yazarı Jill Sobule, 66 yaşında evinde çıkan yangında hayatını kaybetti.

Yazarlar