05.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
GEORGE Michael'ın yeni albümü "Patience / Sabır", aldığınızda da göreceksiniz ismiyle müsemma. Keza 2000'lerde George Michael dinleyebilmek, gerçekten de bir nebze sabır gerektiriyor.
Hiç düşündünüz mü, acaba "George Michael'ı nasıl bilirsiniz?" sorusuna nasıl cevap verirdiniz. Kanımca kendisinin yeni albümü "Patience"a geçmeden önce, hep beraber bu soruya cevap arasak iyi ederiz. Son durum itibariyle, "John and Elvis" gibi bir parça yapmış ve John Lennon ile Elvis'i bir araya getirmiş bir kişi, sizce de özel bir incelemeyi hak etmedi mi?
O zaman gecikmeden '80'lere gidelim ve "80's but Goldies" partilerimizin gülü; "Wake me up before you go go" gibi şarkılara imza atmış grup Wham'ı analım. George Michael'ın gençlik arkadaşı Andrew Ridgeley ile kurduğu ve dört yıl takıldığı grubu Wham, gelişip serpilmiş müzik dünyamızda şimdi bayağı bir kitsch kaçsa da, George Michael denen karakterin aramıza kazandırılmasındaki payı da yadsınamaz. Yaşı 35 civarında olanların kolayca hatırlayacağı gibi, George Michael serüveninin bir de Beverly Hills parkı tuvaletleri kısmı var ki, bu olay da, kendisinin nasıl bir çılgın olduğunu görmemiz anlamında önemli. Bildiğiniz gibi, 1989'da gaylerin buluşma noktası Beverly Hills parkının tuvaletlerinde yakalanan George Michael, bu olaydan sonra gay olduğunu açıklamış ve ardından da polis kıyafetlerine büründüğü "İntikam, intikam!!" diye bağıran "Outside" videosunu çekmişti. Çünkü George Michael'a göre bu olay, Beverly Hills polisi ve İngiliz paparazzisinin ortaklaşa düzenlediği bir komploydu. George Michael, olayın ardından biraz allem kallem etse de, cinsel tercihini büyük bir cesaretle ortaya koymaktan da çekinmemişti. Belki de, peşinde her daim bir paparazzinin dolandığı, manitası Kenny Goss'un boy boy fotoğraflarının yayınlandığı o zamanlar sebebiyle, George Michael medyadan hep uzak durdu. Sonunda da, 2000'lere giden zamanlarda, plak şirketlerine güveni kalmamış, medyadan bıkıp daralmış, 40'larına yaklaşan bir George Michael kaldı elimizde.
1987 tarihli ünlü albümü "Faith" zamanları geride kalmış George Michael, kuşkusuz yakın zamandaki yeniden ve birdenbire parlayışını Blair ve Bush'lu meşhur video klibi "Shoot The Dog"a borçlu. İtiraf etmeliyiz ki, yüce aşk şarkıları okuyan 'duyarlı' gay George Michael'ın, bu mühim mevzuuya herkeslerden önce değinmesi, bu hareketi daha bir politik insanların yapmasını bekleyen herkes gibi, bizleri de bir parça şoke etmişti. "Shoot The Dog", özellikle İngiltere'de 'moda diye yapıldı' şeklinde algılansa da, her şeye rağmen takdire şayan bir hareketti bence. Bu durumda, arıza Oasis kardeşlerden Noel Gallagher'in, George Michael için ettiği "20 yıldır ortalarda yoktu ve şimdi çıkıp dünya hakkında bir şeyler söylemeye kalkıyor. Bu, popüler olmak adına yapılmış korkunç bir plan," sözlerini es geçiyoruz. (George Michael'ın büyük bir Oasis hayranı olduğunu hatırlatmak isterim. Özetle, Noel ayıp ediyor kendisine.)
Sonuç itibariyle "Shoot The Dog", George Michael'ı uzun zaman sonra yeniden meşhur etmiş gibi görünse de, pek çok George Michael fan'ını küstürdüğü de bir gerçek. Konuyu kapatmadan önce, Iraklı çocuklar yararına yapılmış, David Bowie'den, Yusuf İslam'a, Travis'ten Moby'ye pek çok kişinin kayıtlarından oluşan, 2003 tarihli "Warchild: Hope Iraq" adlı albümden de bir parça bahsetmekte fayda var; çünkü bu duyarlı albümde, adamımız George Michael'ın da "The Grave" ismini verdiği bir parçası bulunuyor.
Tüm bu Michael'ından içeri George'lar çerçevesinde olaya bakarsak, "Patience"da, eski romantik hallerini hâlâ koruyan, "Freek" ve "Flowless" gibi yeni parçalar da yapabilen bir George görüyoruz. "Freek"in ne kadar yeni olduğuna gelince; bana sorarsanız, Michael Jackson kadar yeni. Tastamam bir Michael Jackson parçası tadındaki "Freek" ve "Shoot The Dog"un, "Patience" öncesi Universal'den çıktığını da hatırlatalım. "Patience" ise, '93'te telif hakları sebebiyle papaz olup dava açtığı plak şirketi Sony etiketli. George Michael ve Johnny Douglas tarafından yazılmış albümün ilk single'ı "Amazing". Parça, 'na na na' nakaratlarıyla hareketlendirilmeye çalışılmış romantik bir George Michael parçası. Albümün gerisiyse, sözleri "Kalbimi yerlere atma, üstüne basma, senden güzel kim var bu dünyada?" minvalinde giden, bildik, klasik George Michael halleri. Bu durumun en bariz olduğu parçalardan biri de, "Through". Aslında George Michael için, uyuşturucu mevzuularını dışarıda tutmak suretiyle, bir nevi erkek Whitney Houston diyebiliriz. (İkili, 2000 tarihinde "If I Told You That" adında bir düete imza atmıştı.)
Final itibariyle açılışı yaptığımız, "Patience"daki ilginç parçalardan biri "John and Elvis"e geri dönersek; parça, adından da anlaşıldığı üzere, müzik dünyamızın iki büyük ismi Elvis ve John Lennon'ın anısına yapılmış. George Michael'ın 1,5 milyon dolara bizzat satın aldığı John Lennon piyanosunda bestelenen parça, Elvis ve John Lennon'ı bir araya getirmesi itibariyle ilginç. Bu da bizlere George Michael'ın nasıl biri olduğunu, gayet iyi gösteriyor sanırım. Ortalıkta Robbie Williams gibi pop adamları dolaşırken, George Michael'ın esamesi ne kadar okunur bilinmez ama, kendisinin nev - i şahsına münhasır bir kişi olduğu kesin. İngiliz anne ve Yunan baba karışımı bir 'İngiliz', Georgios Kyriacos Panayiotou'ya da bu yakışır diyelim. B.K.