Kültür Sanat ‘Herkesin olmak istediği yerdeyim’

‘Herkesin olmak istediği yerdeyim’

25.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Engin Hepileri, “Ben Nâzım” müzikalinde usta şair Nâzım Hikmet’e hayat veriyor. Oyunculuğunun üstüne dansı, üstüne de şarkı söylemeyi ekleyerek büyük bir deneyim yaşadığını söyleyen Hepileri “Sahneye çıkan ve oyunculuk yapan herkesin olmak istediği yerde olduğumu düşünüyorum” diyor.

‘Herkesin olmak istediği yerdeyim’

Seyhan Akıncı - Henüz ortaokul yıllarında tanışmış Nâzım’la Engin Hepileri... Tiyatroya adım attığında ise Yıldız Kenter’in öğrencisi olarak “Kuvayi Milliye Destanı”nda rol almış. Bugün ise “Ben Nâzım” müzikali ile “Her kelimesi insanın beyninde, ufkunda yepyeni pencereler açıyor. Bu pencereleri bir oyuncu olarak aralayıp seyirciye aktarma görevi ise bambaşka bir sorumluluk” dediği Nâzım Hikmet’e hayat veriyor. Türk şiirinin dev isminin hayatının Zülfü Livaneli şarkıları, Mehmet Balkan rejisi ve koreografisi ve Rengim Gökmen müzik direktörlüğü ve şefliğinde anlatıldığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı’nın katkılarıyla gerçekleşen müzikal “Ben Nâzım”ı Engin Hepileri ile konuştuk.

Haberin Devamı

Türkiye’de her aktörün hayalidir herhalde sahnede Nâzım’a hayat vermek… Bu hayale dokunmak, sahnede Nâzım Hikmet olmak neler hissettiriyor?

Nâzım Hikmet ülkemizin en büyük şairlerinden, düşünürlerinden hatta filozoflarından biri. Her kelimesi insanın beyninde, ufkunda yepyeni pencereler açıyor. Bu pencereleri bir oyuncu olarak aralayıp seyirciye aktarma görevi ise bambaşka bir sorumluluk. Her bir anını doya doya geçirdiğim bir prova sürecinin ardından seyirciye bu denli derinlikli mısraları aktarmanın heyecanı içindeyim.

Nâzım Hikmet’in birçoğumuzun hayatımızın bir dönemine değmiş bir şiiri vardır… Sizin hayatınızın herhangi bir dönemine denk gelen bir Nâzım şiiri var mı?

Elbette var, daha ortaokul yıllarında tanıştım ben Nâzım’la. Ardından liseye geçtiğimde, konservatuvarda tiyatro bölümünü okumaya karar verdiğimde Nâzım’ın külliyatını okumuştum ve sonra konservatuvarda Yıldız Kenter ile “Kuvayi Milliye Destanı”nı sahnelemiştik. Benim için çok değerli bir çalışmaydı. Bugün yine Nâzım Hikmet şiirlerini çalışmak hatta Zülfü Livaneli şarkıları ve besteleriyle bu şiirleri dillendirmek üstüne Rengim Gökmen‘in orkestra şefliğinde, Mehmet Balkan’ın sahne koreografisinin içerisinde olmak büyük bir gurur.

Haberin Devamı

Müzikal elbette bambaşka bir deneyim. Tür olarak pek çok nedenle ülkemizde çokça alan bulamadığı da bir gerçek. Bu süreç size neler kattı?

Derler ya tiyatro oyunculuğun er meydanıdır diye. Ben şimdi oyunculuğumun üstüne dansı, üstüne de şarkı söylemeyi ekleyerek büyük bir deneyim yaşıyorum. Sahnede olmak benim için coşku verici bir şey. Sınırlarımı zorluyorum. Sahnede kendimi ifade ederken dansı, müziği, koreografiyi ve daha pek çok unsuru birleştirmenin heyecanını hiçbir şeye değişmem.

Sahnede Nâzım’a hayat verirken aynı zamanda Rengim Gökmen ve Zülfü Livaneli gibi usta isimlerle de berabersiniz…

Ülkemizin önemli değerleri, kendi alanlarında, kendi disiplinlerinde hayatlarını ortaya koymuş ve yılların tecrübesi ile sanatlarını en üst noktaya taşımış çok değerli insanlarla çalışıyorum. Her gün onlardan yepyeni şeyler öğreniyorum, öğrendiklerimi onlarla paylaşarak geliştirme ve kendimi daha ileriye götürme şansı yakalıyorum. Sahneye çıkan ve oyunculuk yapan herkesin olmak istediği yerde olduğumu düşünüyorum.

Haberin Devamı

‘Herkesin olmak istediği yerdeyim’

“Artık gerçek bir sezon yaşamak istiyoruz”

Kurucusu olduğunuz Tiyatro İN, 10. yılını doldurdu… Geride kalan 10 yıla dönüp baktığınızda bu yolculuğu nasıl tarif edersiniz?

Evet, bu sene Tiyatro İN’in 10. yılını kutlayacağız. Kurulduğumuz günden beri amacımız ve isteğimiz hep aynı oldu. Çok sevdiğimiz metinleri izleyiciyle buluşturmak. Ancak bunu yaparken tiyatro sanatının tüm inceliklerini atlamadan her bir detayını ince eleyip sık dokuyarak yapmaktı niyetimiz. Bu nedenle fazla yerine daha az ama kaliteli işler üretmek peşinde olduk. “Katil Joe”, “Oda ve Adam”, “Akciğer”, “39 Basamak” ve “Anne” derken Tiyatro iN’in 10. yılında da yepyeni bir oyun hayali var. Ve bu hayallerimiz hiç bitmeyecek, umarım daha uzun seneler hayal etmeye, üretmeye ve seyircimizin bizden beklentisini karşılamaya devam ederiz.

Haberin Devamı

Yeni sezonda izleyicileri neler bekliyor?

2022-2023 sezonu güzel bir sezon olacak diye ümit ediyorum. İki senelik pandemi sürecinin ardından artık tekrar gerçek bir sezon yaşamak istiyoruz. “Akciğer” ve “Anne” oyunlarımız devam edecek. Gerek İstanbul’da gerekse Anadolu’nun diğer şehirlerinde turneler yapacağız. 2023’ün ilk aylarında ise yepyeni bir oyunun provasına girmeyi planlıyoruz. Şu anda ismini vermek istemiyorum ancak sahnelendiğinde çok ses getirecek, bizim için çok değerli bir iş üzerinde çalışıyoruz.