10.03.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Miraç Zeynep Özkartal
“Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı muannid, / Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid” diye başlar Tevfik Fikret’in İstanbul’u anlattığı “Sis” şiiri. Türk şiirinin en ünlü eserlerinden biri olan “Sis”, şairin Yahya Kemal ile atışmasına neden olmuş, bu nedenle de edebiyatla biraz olsun ilgisi olan herkesin hafızasına kazınmıştır. Ama bu şiiri orijinal diliyle sözlüksüz okuyup anlamak neredeyse imkânsız. Refik Durbaş’ın Kırmızı Yayınları tarafından yayımlanan “Tevfik Fikret / Hayatı ve Şiirleri” kitabı, Tevfik Fikret şiirlerini sade bir Türkçeyle sunuyor okurlara. Refik Durbaş’ın tamamını sadeleştirdiği şiirler, böylece daha geniş kitlelerce okunmaya açık hale geliyor.
'İkinci Yeni’ye yakın
Tevfik Fikret’in şiir serüveni ise henüz Galatasaray Lisesi’nde öğrenciyken, ilk şiiri “Gazel”in Tercüman-ı Hakikat gazetesinde Nazmi mahlasıyla yayımlanmasıyla başlar. Asıl adı Mehmet Tevfik olan şair, Servet-i Fünun’da yazmaya başladıktan sonra Tevfik Fik- ret imzasını kullanacaktır. Durbaş, Fik- ret’in şiirlerinin Yeni Osmanlıca adlı dil anlayışı nedeniyle halk dilinden uzağa düştüğünü söylüyor. Fikret’in Türk şiirine getirdiği yenilikleri ise 'ulantılı mısra’ (cümlenin öteki mısralarda devam etmesi), şiirin biçimini konusunun belirlemesi ile Divan ve Tanzimat şiirlerinde kullanılmayan noktalama işaretlerine başvurması olarak sıralıyor Durbaş.
Fikret’in şiirinde kullandığı imajların İkinci Yeni şiirine yakın durduğunu belirten Durbaş, “Soyut ve karmaşık imajları olan bir şair. Kullandığı kelimeler ve imajlar çağdaş Türk şiirine çok yakın” diyor. Kitapta, Fikret’in düzyazılarından örnekler ile Ahmet Hamdi Tanpınar, Hüseyin Cahit Yalçın, Halit Ziya Uşaklıgil ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun da aralarında bulunduğu yazarların yazılarından seçilmiş anılar da yer alıyor.
HÂLUK’UN BAYRAMI
(Orijinal)Baban diyor ki: “Meserret çocukların, yalnız
Çocukların payıdır! Ey güzel çocuk, dinle;
Fakat sevincinle
Neler düşündürüyorsun, bilir misin?.. Babasız,
Ümitsiz, ne kadar yavrucakların şimdi
Sıyâh-ı mateme benzer terane-î îdi!
(Refik Durbaş sadeleştirmesiyle)
Baban diyor ki: “Sevinmek çocukların, yalnızÇıkar o süsleri artık, sevindiğin yetişir;
Çıkar, biraz da şu öksüz giyinsin, eğlensin;
Biraz güzellensin.
Şu yoksulluktan sararmış yüz... Evet sevinmektir
Çocukların payı; ama senin sevincinle
Sevinmiyor şu yetim, ağlıyor... Hâluk, dinle!