Kültür Sanat Suat Derviş’in meselesi hepimizin

Suat Derviş’in meselesi hepimizin

09.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Menekşe Toprak yeni romanı “Dejavu”da yazar Suat Derviş’in hayat mücadelesini ve yaşam öyküsünü bugünkü kadın mücadelesiyle “konuşturuyor”

Suat Derviş’in meselesi hepimizin

Seray Şahinler - Bu yıl vefatının 50. yıl dönümünde neredeyse bütün eserleriyle daha yakından tanıyoruz artık Suat Derviş’i… Konforu reddederek arka sokakların derdine ortak olan, ‘anlatılmayan’ hayatları anlatan bir yazar. Kadın karakteriyle edebiyatta “yeni bir çağ” açan Derviş, bu kez bir romana konu oldu. Menekşe Toprak’ın kaleme aldığı “Dejavu”, Derviş’in Berlin’deki öyküsünü, yine aynı şehirde günümüz şartlarında mücadele veren işsiz bir kadın akademisyenin hikâyesiyle buluşturuyor. Aslolan hiç bitmeyen bir “Dejavu!”

Haberin Devamı

Nasıl karar verdiniz Suat Derviş’in hayatına bakmaya?

Suat Derviş altı yedi yıl öncesine kadar “Fosforlu” Cevriye”nin yazarıydı benim için. Bilmememizin nedeni de unutulmuş olmasıydı. Berlin’deyken orayı yaşamış ve yazmış kişileri anlatan bir belgesel hazırlamıştım. Ama Suat Derviş hiçbir yerde karşıma çıkmadı. Yıllar sonra Seval Şahin’le Açık Radyo’da yaptığımız söyleşide bana “Suat Derviş, Berlin’de epey ünlenmiş, bir bakmak lazım” demişti. Hem şaşırdım hem unutulduğuna çok üzüldüm. Fikir, “Ben Suat Derviş ile neden meşgul oluyorum?” sorusuyla doğdu. Bu çağda yaşayan, işsiz kalabilecek biri ve aslında sürekli unutulma hissiyle yaşayan bir yazar olarak, onun neden unutulduğunu düşünmek ve aforoz edilme hâllerini yazmak istedim. Onun kaderini değiştirecek hiçbir şey yazmak istemedim. Ama bu kaderin duraklarına nasıl gelindiğine dair kurgular yaptım.

Haberin Devamı

İstanbul’un karanlık, çamurlu olduğunu düşünelim. Hele de arka mahalleleri… Konaklarda yaşamış ama arka sokakları deneyimlemiş birinden söz ediyoruz. Kısa metinleri, gazete yazıları, öyküleri beni çok etkiledi.. Bir konak kadını olarak sokağın çamuruna aldırmadan, yoksulun derdini dinleyen ve bunu köşesine taşıyan bir kadın, yazar ve gazeteci olarak izlerini takip etmeyi sevdim. Bambaşka sınıftan gelen bir kadın, başka bir kader de yaşayabilirdi. Yoksulluğa giden adımlar kendi seçimi.

Kitabın bir diğer kahramanı olan akademisyenin yaşadığı zorluklar, kırgınlıklar, hayat mücadelesi ve duygusal yorgunluklar Suat Derviş’in yaşadıklarıyla kesişerek bir “Dejavu” yaşatıyor aslında.

Toplumsal bir dejavudan söz ediyorum. Bu tercih kendiliğinden doğdu. Suat Derviş neden unutulmuş, onun izini nasıl bulacağız diye düşündüm ve bu izi takip edecek kadın akademisyeni yarattım. Onun yaşadıklarını bugün de yaşıyoruz. Berlin, Türkiye’den gelmiş akademisyenlerle dolu çünkü. İşini yapamayan, burs bekleyen, benzer şeyler yaşayan akademisyenler var. Ben bugünün yazarıyım, bir biyografi yazarı değilim. Meselesiyle yazan biriyim. Dünün meselesi bugünün de meselesi. Bu çok trajik bir hikâye. Yalnız, yoksullaşmış ve ölmüş bir kadın. Çok araştırdım. Bu kitabı yazdıktan sonra her şeyi yazabilirim duygusu içindeyim.

Haberin Devamı

Sizce neden unutuldu Suat Derviş?

Özü sözü bir olan bir kadın. Sesini hiç kısmamış. Babasından gelen bir gücü var. O dönemin kadının hak iddiası güçlü olmak, erkek gibi olmakla ilintiliydi. Özellikle Berlin’de kadın metinlerini okurken fark ettim. Pantolon giymek, boks eğitimi almak gibi. Ama tabii ki hepsi çok önemli adımlar. Suat Derviş’in sözünü bütün doğallığıyla söylediğini düşünüyorum. Suat adıyla bile o iktidar eline verilmiş aslında. En önemli özelliği ise yarattığı kadın karakterler çünkü o yıllardaki kadın karakterler ya uysal, anaç, evlenilesi kadın ya da erkeğe hizmet eden, baştan çıkaran ve fettan olan öteki kadın.

Suat Derviş’i ve Almanya’daki akademisyeni yazarken aslında her iki dönemin politik ve kültürel iklimine de pencere açıyorsunuz.

Bütün zorlukları bugünün hikâyesiyle daha açık hâle getirip daha sert bir söylemle yazabilirdim. Ama istemedim. Berlin’e yeni gelmiş, Almanya’nın bugünüyle muhataplık kuramayan ama orada yaşayan birinin, kadından sadece harem hikâyesi isteyen 100 yıl önceki bakışın ondan çok farklı olmadığını anlatmasını istedim. Politik olmayıp, herhangi bir gruba ya da çevreye ait olmayan ama bu dünyayla başı dertte olan biri çaresiz kaldığında ne yapabilir? Yalnızlığını tek başına üstlenmiş olan çok insan var, ben onların öyküsüne bakmak istedim.

Haberin Devamı

Sizin için Suat Derviş’i özgün kılan nedir?

Kadının gözüyle dünyaya bakması. Kendi sınıfından çıkıp başka bir hayatın içine girmesi, Türkiye tarihi için çok önemli. Sokağın dilini anlatması, bunu sahiplenmesi ve romanlarına taşıması çok değerli. Üstelik bunları pek çok şeyi göze almak zorunda kaldığı kritik dönemlerde yapmış.