Milliyet Executive İşte 2024 penceresinden 'riskler ve fırsatlar'! 2024'ün 'ana teması' TL varlıklar olacak

İşte 2024 penceresinden 'riskler ve fırsatlar'! 2024'ün 'ana teması' TL varlıklar olacak

08.01.2024 - 04:05 | Son Güncellenme:

2024 yılı riskleri ve fırsatları ile birlikte geliyor. Küresel bazda yaşanacak seçimler, merkez bankalarının adımları jeopolitik gerilimler yatırımda yeni fırsat pencereleri açıyor. 2024 yılının en önemli yatırım teması ise Türk lirasının değer kazanma potansiyelini taşıması...

İşte 2024 penceresinden riskler ve fırsatlar 2024ün ana teması TL varlıklar olacak

Zeynep Aktaş/ Milliyet Gazetesi Yazarı/ zeynep.aktas@gmail.com -Geldik yeni bir yıla, 2024'e... Pek çoğumuz için, bu yılın başlangıcı, finansal hedeflerimizi, yatırım stratejilerimizi ve gelecek planlarımızı gözden geçirme vakti. Ancak 2024, beraberinde taşıdığı risklerle geliyor. Her yeni başlangıç, aynı zamanda belirsizlikleri de birlikte getiriyor. Peki, bu belirsizliklerle nasıl başa çıkabiliriz ve potansiyel fırsatları nasıl değerlendirebiliriz? İlk olarak, ekonomik büyüme hızında yaşanan yavaşlama ile karşı karşıyayız. Dünya genelindeki ekonomiler, adeta nefes almaya çalışıyor gibi görünüyor. Ancak unutmamalıyız ki, bu yavaşlama aynı zamanda bir dengeleme sürecinin parçası. Öte yandan enflasyon, hepimizin kâbusu gibi görünüyor. Enflasyonla mücadele, birçok ülke için öncelikli bir hedef haline geldi. Türkiye'de enflasyonla mücadele noktasında 2024'ün ilk yarısında zorlu bir sınavla karşı karşıya. Bir diğer risk faktörü jeopolitik gerilimler. Ancak bu gerilimler, farklı perspektiflerle de ele alınabilir. Enerji kaynaklarının güvenliği ve ticaret yolları ile ilgili sorunlar, aynı zamanda yeni iş birliği ve güvenlik önlemlerini de gündeme getirebilir. Belirsizliklerin olduğu yerde, diplomatik çözümler ve yeni ilişkilerin kurulma olasılıkları da vardır. Ticaret savaşları da küresel ticareti etkileyen sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu durum, yerel üretim ve ithalat dengesini yeniden düşünme fırsatı da sunuyor. Yerel üretimin desteklenmesi ve yerel işletmelerin büyümesi, bu süreçte öne çıkabilir. 2024 yılı, Türkiye için dengelenme yılı olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik tablo, Merkez Bankası'nın attığı parasal sıkılaştırma adımlarıyla yeniden şekilleniyor. Bu adımların etkilerini 2024 yılında daha fazla hissetmeye başlayacağız.

Haberin Devamı

İşte 2024 penceresinden riskler ve fırsatlar 2024ün ana teması TL varlıklar olacak

Yabancı sermaye girişleri

Özellikle iç tüketimdeki yavaşlama ve enflasyonun arzu edilen düşüşe doğru ilerlemesi, ekonomide dengelenme yolunda önemli adımlar atılmaya başlanacağını gösteriyor. Türk lirası faiz oranlarının cazip seviyelere yükselmesi, tasarruf sahipleri için uzun bir aradan sonra TL varlıkların öne çıkmasına neden oluyor. 2024 yılının en önemli yatırım teması ise Türk lirasının değer kazanma potansiyelini taşıması. Bu potansiyeli şekillendiren en kritik faktörlerden biri 2023'ün son ayında başlayan yabancı sermaye girişleri. Bu girişler, Türkiye ekonomisini destekleyerek daha güçlü şekilde büyümesine katkı sağlayacaktır.

İşte 2024 penceresinden riskler ve fırsatlar 2024ün ana teması TL varlıklar olacak

Küresel faiz indirimleri

Global piyasalarda merkez bankalarının aldığı faiz artırım kararlarının ardından, ekonomik büyüme hızı yavaşladı ve enflasyon baskıları azaldı. Bu gelişmeler, merkez bankalarını yeni bir faiz indirim döngüsü başlatmaya teşvik ediyor. Faiz indirimleri, özellikle emtia ve hisse senedi gibi riskli varlıkların fiyat hareketlerini destekleyecektir. Fon yöneticileri 2024 yılında TL ağırlıklı portföyler öneriyor. 2024 yılında TL faiz ve global tematik hisse fonları öne çıkacak. Ayrıca, yerel seçimler sonrası rasyonel politikaların devam etmesi durumunda, Borsa İstanbul da tekrar pozitif bir momentum yakalayabilecek.

Haberin Devamı

İşte 2024 penceresinden riskler ve fırsatlar 2024ün ana teması TL varlıklar olacak

Bakır, gümüş ve altın öne çıkıyor

2024 yılının yatırım fırsatları konusunda, özellikle bakır ve gümüş gibi emtiaları göz önünde bulundurmakta fayda var. Bu iki emtia, farklı nedenlerle yatırımcılar arasında öne çıkıyor. Bakır, endüstriyel bir metal olarak, küresel ekonominin can damarı. İnşaat, otomotiv, elektrik ve elektronik gibi sektörlerde yaygın olarak kullanılan bakır, ekonomik büyümenin bir göstergesi olarak kabul edilir. 2024 yılında, ekonomilerin toparlanmaya başlamasıyla birlikte bakıra olan talebin artması muhtemel. Bu, bakır fiyatlarının yükselmesine ve yatırımcılara potansiyel getiri sağlamasına neden olabilir. Gümüş ise hem endüstriyel bir metal hem de değerli bir metal olarak çift rol oynuyor. Teknoloji ürünlerinden mücevherlere kadar birçok alanda kullanılan gümüş, endüstriyel üretimin artmasıyla değer kazanabilir. Ayrıca, gümüş genellikle altınla birlikte değerli metaller arasında gösterilir ve yatırımcılar için güvenli liman olarak kabul edilir. Bu nedenle, gümüş, hem endüstriyel talepten hem de güvenli liman arayışından destek görebilir. Öte yandan altın, tarih boyunca ekonomik belirsizlikler, enflasyon ve kriz dönemlerinde güvenli bir liman olarak görülmüş değerli bir metaldir. Bu nedenle altın, yatırımcılar arasında portföy çeşitlendirmesi ve riskten korunma amacıyla tercih edilen bir yatırım aracıdır. 2024'te de belirsizliklerde en fazla fiyatlanacaklar arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

İşte 2024 penceresinden riskler ve fırsatlar 2024ün ana teması TL varlıklar olacak

Eurobondlar ve not artışları

Eurobondlar, 2023 yılında yatırımcı tercihleri arasında yer alıyor. 2024 yılında da yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecektir. Özellikle, CDS'lerin 300 seviyesinin altına inmesiyle birlikte yatırımcılara Yüzde13'lük getiriler sağlamış olmaları, bu varlıkların cazibesini artırmış durumda. Eurobondlar, dolar bazında güçlü performans sergileyerek yatırımcılarını memnun etti. 2024 yılında, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelebilecek not artışları, Eurobondların daha da değer kazanmasına yol açabilir. Bu, yatırımcılar için daha fazla getiri potansiyeli sunabilir ve Eurobondların çeşitlendirilmiş bir portföyün önemli bir parçası olmaya devam etmesini sağlayabilir.

Haberin Devamı

Portföyleri dengeleme zamanı

2023 yılında küresel piyasalarda gördüğümüz oynaklıklar ve ekonomik belirsizlikler, yatırımcıları dikkatli olmaya yönlendirdi. 2024 yılında da benzer bir yaklaşımın geçerli olabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle, dengeli bir portföy oluşturmak ve riskleri dağıtmak yatırımcılar için önemli bir strateji olabilir. Peki nasıl bir portföy oluşturmalı? Bu noktada HSBC Portföy Yönetimi Genel Müdürü Nilgün Şimşek risk tercihlerine göre portföylerine göre yatırımcıların farklı seçenekleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini söylüyor. Şimşek, üç farklı alternatif içerisinde portföyler öneriyor. İşte bu portföyler ve dağılımları.

Haberin Devamı

Düşük riskli portföy: Düşük riskli bir yatırım portföyü, güvenli limanlara daha fazla ağırlık verir. Bu portföy, genellikle istikrarlı bir getiri potansiyeli sunar, ancak daha düşük getiri seviyelerine sahiptir. Düşük riskli bir portföyde, hisse senetleri yerine tahviller, emtialar, gayrimenkul ve nakit benzeri varlıklar daha büyük bir rol oynar. Bu tür bir portföy, yatırımcılar için güvenilir bir seçenek olabilir, ancak daha düşük getiri beklentileriyle birlikte gelir. Yerli Hisse: Yüzde 10, TL Mevduat: Yüzde 50, Uzun Vadeli Tahvil: Yüzde 5, Eurobond: Yüzde 15, Yabancı Hisse: Yüzde 5, Yabancı Tahvil: Yüzde 5, Altın: Yüzde 10.

Orta Riskli Portföy: Orta riskli bir portföy, risk ve getiri arasında bir denge arayan yatırımcılar için uygundur. Bu portföy, hem hisse senetleri hem de tahviller gibi farklı varlık sınıflarını içerir. Bu şekilde, yatırımcılar hem büyüme potansiyeli hem de istikrarlı gelir elde etme şansına sahip olurlar. Orta riskli bir portföy, yatırımcıların daha fazla risk almaktan çekinmediği ve biraz daha yüksek getiri potansiyeli aradığı durumlarda tercih edilebilir. Orta riskli portföyün varlık dağılımı: Yerli Hisse: Yüzde 20, TL Mevduat: Yüzde 35, Uzun Vadeli Tahvil: Yüzde 10, Eurobond: Yüzde 20, Yabancı Hisse: Yüzde 10, Yabancı Tahvil: Yüzde 10, Altın: Yüzde 5.

Yüksek Riskli Portföy: Yüksek riskli bir portföy, daha yüksek getiri potansiyeli arayan yatırımcılar için uygundur. Bu tür bir portföy, çoğunlukla hisse senetleri ve diğer riskli varlıklardan oluşur. Yüksek riskli bir portföy, yatırımcılar için daha yüksek oynaklık içerir ve getiri potansiyeli daha büyüktür, ancak aynı zamanda daha büyük kayıp riski taşır. Bu tür bir portföy, uzun vadeli yatırımcılar için ve risk toleransı yüksek olanlar için daha uygundur. Yüksek riskli portföyün varlık dağılımı: Yerli Hisse: Yüzde 30, TL Mevduat: Yüzde 20, Uzun Vadeli Tahvil: Yüzde 15, Eurobond: Yüzde 10, Yabancı Hisse: Yüzde 10, Yabancı Tahvil: Yüzde 15, Altın: Yüzde 0.

İşte 2024 penceresinden riskler ve fırsatlar 2024ün ana teması TL varlıklar olacak