09.11.2022 - 21:20 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN
AYLİN RANA AYDİN- Dünyada sürdürülebilir üretim bilinci artıyor. Tüketiciler de hizmet aldıkları şirketlerin çevreye duyarlı olmasını bekliyor. Dünyanın en büyük moda ve tasarım şirketlerinden H&M yıllardır sürdürülebilirlik hamleleriyle dikkat çekiyor. İsveç’te 1947 yılında küçük bir butikle yola çıkan H&M bugün 77 ülkede 4664 mağazayla bir dev. Bu nedenle H&M’in attığı adımlar sürdürülebilir moda düşüncesinin gelişimi açısından önemli. H&M Türkiye Ülke Müdürü Müge Arpacıoğlu 2040 yılına kadar tüm ürünlerde iklim pozitif olmayı hedeflediklerini söylüyor. Bilindiği gibi iklim pozitif olmak, sıfır karbon hedefinin de ilerisi... Sorumlu olunan karbon üretiminden fazlasını atmosferden çekmek anlamına geliyor. Arpacıoğlu, “Bugün dünyada kullanılan tekstil ürünlerinin sadece yüzde 20’si geri dönüştürülüyor veya yeniden kullanıyor. Halbuki bu kıyafetlerin yüzde 95’e yakını kullanılabilir, giyilebilir durumda. Dolayısıyla modanın doğa üzerindeki rolü çok büyük ve önemli” diyor.
H&M Türkiye olarak 2022 yılı nasıl geçti, 2023 yılı için beklentileriniz nelerdir?
Türkiye pazarı dinamik bir ekonomisi olan genç nüfusu yüksek bir pazar. Biz de planlarımızı her zaman bu dinamizmi dikkate alarak yapıyoruz. 2022 yılında da planlarımızı ülkedeki değişimlere adapte ederek ilerledik. Sonucunda planlarımızın üzerinde bir sene geçirdik ve bu açıdan çok mutluyuz. 2023 yılı için de fırsat gördüğümüz alanlarda yatırım yapmaya devam edip müşterilerimize sürdürülebilir moda ve kaliteyi en iyi fiyata sunmaya devam edeceğiz.
Türkiye’de 50 mağaza
Salgın dönemiyle birlikte iş yapış biçimlerinizde neler değişti?
Pandemi dönemiyle beraber moda sektöründe 2 alandaki dönüşüm ivmesi arttı. Bunlardan biri dijitalleşme, ikincisi de döngüsel düşünce yapısı, yani sürdürülebilirlik. Özellikle tüm dünyada artan döngüsel düşünce yapısıyla müşterilerimizin de moda şirketlerinden beklentileri artırdı. Bu nedenle, sürdürülebilirliğe dair, her zaman sahip olduğumuz ve sahip olmaya devam edeceğimiz uzun vadeli vizyonumuz, eskisinden daha da fazla, tüm zorlukları atlatmamızda oldukça önemli bir rol oynayacak. İkinci olarak bu dönemde online alışveriş çok hızlı büyüdü. Mağazalarımızın tekrar açılmasıyla birlikte müşterilerimiz tekrar fiziksel mağazalara olan bağlılıklarını gösterdi, böylece iki kanalın birbirini ne kadar güçlendirdiğini anladık. Dijitalleşme sürecinin hızlanmasıyla online trafiğimiz pandemi öncesinin üzerinde kalmaya devam ediyor. Bizim için mağazalar ve online her zaman birbirini destekleyen ve besleyen iki satış kanalı. H&M her zaman mağazalarına ve dijital kanallara aynı oranda yatırım yapmaya ve büyütmeye devam edecek. Türkiye’de 50 mağazamız bulunuyor.
H&M Türkiye olarak hedefleriniz nelerdir?
Önümüzdeki dönemdeki en önemli hedeflerimiz, müşteri deneyimine odaklanmak ve en iyi servisi tüm kanallarımızdan sunabilmek. Marka olarak anlamlı büyümeye devam ediyoruz. Odağımızda olan yer almadığımız bazı AVM’leri yakından takip ediyoruz, yer aldıklarımızda ise en son koleksiyonlarımızı en iyi ne şekilde sunabilirize odaklıyız. Geçtiğimiz ay Kozyatağı’nda cazip bir lokasyona sahip City’s AVM’de yeni mağazamızı açtık. Sürdürülebilirlik temeline dayandırdığımız bu mağazamızın yanı sıra potansiyel gördüğümüz mağazaları iyileştirme odağıyla değerlendiriyoruz. Şu an için yeni bir mağaza müjdesini size veremeyeceğim ama bizde her zaman sürprizleri hazır hale getirecek güçlü bir ekibin olduğunu söyleyebilirim. Fırsat gördüğümüz alanlarda yatırım yapıyor ve varolan portföyümüzü de optimize ediyoruz. Müşterilerimiz iyi görünmesini, iyi hissetmesini isterken aynı zamanda olduğumuz pazarlarda iyi şeyler yapmayı planlıyoruz. Değişen müşteri alışkanlıklarını yakından takip ederek hedefleri güncelliyoruz.
Kıyafet Toplama Girişimi
Döngüsel moda konusunda çalışmalarınızı anlatır mısınız?
2013 yılında globaldeki ilk Kıyafet Toplama Girişimini marka olarak H&M başlattı. Kıyafetlerin yeniden giyilmesi, tekrar kullanılması veya geri dönüştürülmesi için müşteriler tarafından kullanılmayan kıyafetler mağazalarda bulunan kutulara atılıyor. Bu sayede daha fazla tekstil ürününün çöpe gitmesi engelleniyor. Yeni dönemde de gerek mağazalarımızda gerekse iş birliği içerisinde olduğumuz belirli AVM’lerde, örneğin Akasya Alışveriş Merkezi’nde hayata geçirdiğimiz ürün toplama girişimi aktivasyonu, ve sürdürülebilirliğin dikkatini çekecek farklı AVM’lerdeki sürdürülebilirlik sergileri ile farkındalık yaratmak ve bu konular hakkında tüketicileri daha fazla bilinçlendirmek adına bir dizi lokal aktiviteler planlıyoruz.
Kıyafetler 3 şekilde değerlendiriliyor
Geri dönüşüme toplanan parçalar yeniden üretime nasıl kazandırılıyor, süreç nasıl işliyor, anlatır mısınız?
Geri dönüşüm kutularından toplanan kıyafetler 3 şekilde değerlendiriliyor:
1- YENIDEN GIY: Tekrar giyilebilen kıyafetler tüm dünyada ikinci el ürün olarak pazarlanıyor.
2- TEKRAR KULLAN: Giyilmesi mümkün olmayan kıyafetler, temizlik bezi gibi ürünlere dönüştürülüyor.
3- GERI DÖNÜŞTÜR: Tekrar kullanılamayan kumaşlar, tekstil lifine dönüştürülüyor ya da otomotiv endüstrisinde kullanılıyor.
Koleksiyonlarınız sürdürülebilirlik, çevreci üretim öne çıkıyor. Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
H&M’in temel hedeflerinden biri, modanın çevresel etkisini azaltmak ve döngüsel moda sistemine geçiş yapmak. Çünkü günümüzde kıyafetlerin önemi her geçen gün artıyor ama kullanılan kaynaklar yenilenmiyor. Geri dönüştürülmüş materyal kullanımı ile doğal kaynakların kullanımını azaltarak çevresel etkisinin azaltılması H&M’in en önemli hedeflerinden biri. Ayrıca, sadece sürdürülebilir materyallerle koleksiyon hazırlamak da yeterli değil, tüm sürecin sürdürülebilir olması bizim en çok üzerinde durduğumuz ve yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Döngüselliğin yanında adil ve eşitlikçi bir şirketiz.
Koleksiyonlarınızın ne kadarlık kısmı çevreci ürünlerden oluşuyor?
Bugün, H&M’de kullanılan pamuğun yüzde 100’ü organik, geri dönüştürülmüş veya sürdürülebilir kaynaklardan elde ediliyor. Ayrıca kullandığımız ürünlerin yüzde 80’i geri dönüştürülmüş veya diğer sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyallerden üretiliyor. Hedefimiz 2030 yılında yüzde 100’e ulaşmak. 2040 yılına kadar tüm ürünlerimizin baştan sona iklim pozitif olmasını hedefliyoruz.
500 milyon tişörte denk
Mağazalarınızda yer alan geri dönüşüm kutularına tüketicilerin ilgisi nasıl? Örneğin, bu kutularla aylık ya da yıllık ne kadar geri dönüşüm için parça toplanıyor?
Daha önce bahsettiğim Kıyafet Toplama Girişimini ile mağazalarda ürün toplayarak karşılığında yüzde 15 indirim çeki veriyoruz. Müşterilerimiz bu projeye çok ilgi gösteriyor. Bu proje ile beraber doğaya katkı sağlamak ve geri dönüştürmek üzere Türkiye’de 2013’ten beri yaklaşık 106.000 ton kıyafet topladık. Bu 500 milyon tişörte denk geliyor.
Şeffaf platformla yakın takip
Son dönemde tüketiciler etiketlere daha çok dikkat ederek, tercih ettikleri markaların daha şeffaf olmasını istiyor. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
Moda sektöründeki en büyük zorluklardan biri tedarik zincirinin şeffaf olamaması, bu da süreçlerin kontrolünü azaltarak sürdürülebilir hedeflere ulaşmayı zorlaştırıyor. Biz müşterilerimize yaptığımız çalışmalar ve kıyafetlerimizin üretimi hakkında bilgiler veriyoruz. Müşterilerimize şeffaflığı sağlamak için Hm.com’daki tüm ürünlerimiz için şeffaf bir platform oluşturduk. Her ürün için ürünün nerede üretildiği, hangi tedarikçi ile çalışıldığı, kullanılan materyal ve onları nasıl geri dönüştürebileceğiniz hakkında bilgiler veriliyor. Ayrıca yıllık sürdürülebilirlik raporumuzda da sürdürülebilirlik çalışmalarımızla ilgili oldukça detaylı bilgiler paylaşıyoruz.
Dünyada ve Türkiye’de tekstil ürünlerinin ne kadarı geri dönüştürülüyor veya yeniden kullanıyor?
Bugün dünyada kullanılan tekstil ürünlerinin sadece yüzde 20’si geri dönüştürülüyor veya yeniden kullanıyor. Halbuki bu kıyafetlerin yüzde 95’e yakını kullanılabilir, giyilebilir durumda. Dolayısıyla modanın doğa üzerindeki rolü çok büyük ve önemli.
Tekstil ürünlerinde geri dönüşüm ya da yeniden kullanımı artırmak için nasıl bir yol izlenmeli?
Sürdürülebilir moda düşünce yapısının gelişmesinde moda markalarının rolünün çok büyük olduğunu düşünüyorum. Biz de H&M olarak döngüsel ve yenilenebilir modaya yönelik bu dönüşümü yönlendirmek için çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda insanların algı ve bilinirliğini artırmak, gerçekçi ama sınırlarımızı zorlayan hedefler koymak bizim gibi büyük kitlelere ulaşabilen markaların görevi olduğuna inanıyoruz. Müşterilerimizi farkındalığını artırmak için daha önce bahsettiğim lokal aktiviteleri gerçekleştiriyoruz.
Perakendedeki yolculuğu 20 yılı aştı
Müge Arpacıoğlu lisans eğitimini Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladıktan sonra iş hayatına 1999 yılında Arthur Andersen’da Denetim Departmanı’nda başladı. İki sene sonra ise 2001’de perakende yolculuğu Inditex grubu ile başladı. Muhasebe Sorumlusu olarak başladığı grupta, 2005 yılında Muhasebe ve Finans Müdürü oldu.
2008 yılında ise İtalyan gözlük grubu DeRigo şirketine finans müdürü olarak geçti. Türkiye’ye 2010 yılında giriş yapan H&M’in ilk yönetim kadrosuna muhasebe müdürü olarak katılan Müge Arpacıoğlu kısa sürede CFO görevine terfi etti. Bu görevi, 2011 2018 yılları arasında sürdürdükten sonra 2018 yılının ağustos ayında H&M Türkiye Ülke Müdürü CEO pozisyonuna geçti.