15.05.2025 - 15:54 | Son Güncellenme:
Günümüzde finans alanında en belirleyici teknolojilerin başında üretken yapay zekâ geliyor. Yapay zekâ temelli yenilikçi uygulamalar, finans sektöründe köklü bir değişim yaratmakla kalmıyor; kurumların finans fonksiyonlarını yeniden tanımlıyor. İş süreçleri ve hizmetler, bu sayede her zamankinden daha hızlı, kolay ve çeşitli bir yapıya kavuşuyor.
Gelişen teknolojilerin sunduğu esneklik, bu alandaki hizmetlerin finans dışı iş ekosistemlerine entegre edilmesini mümkün kılıyor. Bu durum, yeni pazar fırsatları sunarken, müşteri sadakatin artırma imkânı da sağlıyor. Aynı zamanda, yapay zekâ temelli otomasyon sayesinde sunulan servisler genişliyor ve çeşitleniyor. Bu teknolojiler yalnızca hizmetlerin verimliliğini artırmakla kalmıyor; finansal kapsayıcılığın artmasına, ekonomik büyümeye ve sürdürülebilir kalkınmaya da katkı sağlıyor.
Finansal çözüm ve servisler hiç olmadığı kadar verimli ve erişilebilir bir hale gelirken, birçok kurumun kendi bünyelerinde yapay zekâ yetenekleri geliştirme veya ortaklıklar kurma yoluna gittiğini görüyoruz. Bu eğilim, yalnızca küresel ölçekte değil; Türkiye’de de birçok alanda kendini net biçimde gösteriyor.
Etkinliği giderek artıyor
Kurumların finans fonksiyonlarına baktığımızda, dönüşümün yakın zamana kadar ağırlıklı olarak verimliliği artırma ve maliyetleri düşürmeye odaklandığını görüyoruz. Bugün ise iş dünyasının öncü kurumları için finans dönüşümü, artık içgörü üretme ve kurumsal stratejiyi şekillendirme önceliğiyle yeniden tanımlanıyor. Rutin ve tekrarlayan iş akışlarının otomasyonla yönetilmesi sayesinde, finans ekipleri ve liderleri daha yüksek katma değer sağlayan içgörülere, stratejik karar süreçlerine ve yaratıcı çözümlere odaklanma fırsatı buluyor. Bu da finans fonksiyonunun sadece destekleyici değil, yön verici bir role evrilmesini sağlıyor. En güncel pazar trendleri, jeopolitik etkenler ve ekonomik değişimlere ilişkin gerçek zamanlı, veriye dayalı içgörüler, finans fonksiyonunun stratejik konumunu daha da güçlendiriyor.
Yapay zekâ başta olmak üzere yeni teknolojilerin finans fonksiyonu içinde stratejik, tutarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamak için doğru bir çerçevenin belirlenmesi gerekiyor. Teknik sahadaki uzmanlığın daha ötesine geçen bir yaklaşımla dönüşümün liderleri arasında olmak üzere harekete geçen finans liderleri kendilerini ve kurumlarını geleceğe hazır hale getirmeyi başarıyor. İçinde bulunduğumuz ve dünyadaki jeopolitik ve finansal hareketliliğin üst seviyeye taşındığı gündemde gelecek beklentilerini doğru belirlemek ve buna uygun stratejiler geliştirip planlar üretmek son derece önemli hale gelmiş durumda. PwC’nin bu yıl 28. kez hazırladığı Küresel CEO Araştırması, yakın geleceğe dair net bir tablo oluşturulmasına yardımcı oluyor. Araştırma, bir önceki yıl olduğu gibi CEO’ların yüzde 40’ının mevcut gidişatın devam etmesi durumunda şirketlerin 10 yıldan daha uzun süre ayakta kalamayacağına inandığını ortaya koyuyor. Türkiye’deki CEO’lar için bu oran yüzde 30 seviyesinde bulunuyor.
Araştırmadaki yapay zekâ vurgusu, bu konunun CEO’ların da ana gündemlerinden biri olduğuna işaret ediyor. Her üç CEO’dan biri, üretken yapay zekânın geçtiğimiz yıl kârlılığı ve gelirleri artırdığını ifade ediyor. Bununla birlikte, yapay zekâya duyulan güven seviyesi ancak her üç CEO’dan biri için kabul edilebilir seviyelerde. Bu dikkat çekici tablo, finans liderlerinin kurumların izleyecekleri rotanın tayin edilmesindeki rolünün öneminin de altını çiziyor. Aynı zamanda, finans liderlerinin yenilikçi teknolojilerin avantajlarını anlatmak ve somut biçimde göstermek için de çaba harcamalarının gerekeceğini söyleyebiliriz. Genel tabloya baktığımızda, finans teknolojilerinin, dijitalleşme, inovasyon ve düzenlemelerin sağladığı itici güçle bugün olduğu gibi gelecekte de hem finans sektörü hem de farklı sektörlerdeki kurumların finans fonksiyonları açısından yenilikçi çözümlerin, erişilebilirliğin ve sürdürülebilirliğin itici gücü olmaya devam edeceğini söylemek mümkün. PwC CEO Araştırması, 2035’teki görünümde, kamu ve özel kurum ve kuruluşlarının yapay zekânın sunduğu fırsatlara nasıl yanıt verdiğinin önemli olacağının altını çiziyor.
En Etkin 50 CFO Araştırması'nda Türkiye’nin en etkin finans liderleri arasında yer alan ve başarılı stratejilerle fark yaratan tüm finans yöneticilerini tebrik ediyorum.