Oynatma Listesi
HABERLER

Asel bebekten 5 gün sonra acı haber!

Aksaray'daki selde kaybolan 3 aylık Asel bebeğin 5. gün sonra cansız bedenine ulaşıldı.

Kentte geçen pazar günü saat 20.30 sıralarında Sevinçli köyü ve köyün yakınlarındaki Kireçlik mevkisinde etkili olan sağanağın ardından sel oluştu. Yolun da yarıldığı mevkide sele kapılan araçlardan birinde bulunan 2 çocuk annesi Gülseren En (53) öldü, eşi Çapan En ve diğer araçlardaki 13 kişi, ihbarla bölgeye sevk edilen ekipler tarafından kurtarıldı. Kurtulan Nazif Balcan (25) ve eşi Hayriye Balcan'ın (25) 3 aylık bebekleri Asel ise annesinin kucağından kayıp akıntıya kapılarak kayboldu.

ANNENİSİ KURTARILDIKTAN SONRA GÖZYAŞI DÖKTÜ

Bu arada Hayriye Balcan'ın kurtarıldıktan sonra çekilen fotoğrafı ortaya çıktı. Elbiseleri çamura bulunan Balcan'ın yanındaki bir kadına sarılıp, gözyaşı döktüğü görüldü. Selin ilk anlarının da yine cep telefonu kamerasıyla kayda alındığı belirlendi.

5. GÜNDE ACI HABER

 Kayıp bebeği bulmak için AFAD, jandarma, polis, UMKE, itfaiye ve STK gönüllerinden oluşan 408 kişilik ekip, arama çalışması başlattı. Asel bebeğin, 5'inci günde Kireçlik mevkisinde cansız bedeni bulundu.

Otomobillerine çarpan kaya parçası sonrası aracın içinde kucağındaki bebeğiyle birlikte suya fırladıklarını ve sürüklendiklerini belirten Balcan, ''Sular gittikçe yükseldi. Nasıl olduysa bir kaya parçası mı, sert bir şey geldi, eşimin oturduğu tarafa sürücünün bulunduğu tarafa çarptı. O çarpmayla kapı açıldı. Çocukla ben suya fırladım. Eşim arkamdan 'Hayriye' diye bağırdı. Duydum ama suyun içindeydik artık. Taklalar atıyoruz, çocuk kucağımda.  Çocukla epey sürüklendim. Sonra da ellerimin içinden kaydı gitti. Sonra su beni dereye attı ''dedi. 

 'ÖLECEĞİM BURADA, HEPİMİZ ÖLECEĞİZ'

Kapıldığı akıntıdan kurtulmak için dakikalarca uğraştığını belirten Balcan, ''Derede akıntıya kapılmamak için direndim, sonra artık canım kesildi, yoruldum. Kımıldayacak halim kalmadı. Ellerimi, kollarımı açtım, 'Öleceğim burada, hepimiz öleceğiz' diyerek kelimeişehadet getirdim. Nasıl olduysa Allah tarafından ot, çöp, işte ağaç parçaları etrafımı sardı. Ben hareketsiz halde kalınca su beni yukarı kaldırdı. Ondan sonra ağzım, burnum açılınca nefes almaya başladım; ama derenin içinde tabi gidiyorum bu sırada. Hani akıntı birden fazlalaşıyor. Suda batıp, çıkıp sürükleniyorum. Ağaçlardan tutunmaya çalıştım. Çok uğraştım ama akıntı kuvvetli olduğu için tutamadım. Daha sonra elime kalın bir ağaç parçası geldi. Ona tutundum. Biraz dinlenip, nefes aldım. Sonra gücümü toplamaya çalıştım.  Çıkmaya çalışıyorum suyun içinden; ama deredeki su o kadar yükselmiş ki, topraktır, ağaç parçasıdır neye tutunmak istesem hepsi suya karışıp gidiyor. Sonra suyun içinde ayağıma ağacın kökü denk geldi. Oradan artık destek aldım ve ağacın üzerine çıktım. Ağacın üzerinden tarlaya indim. Yürüyecek halim yok. Ayağa kalkıyorum. Bir sağa düşüyorum, bir sola düşüyorum. Bir iki adım atamadan ayakkabılarımın altına çamurlar yapıştı, ayakkabı ağırlaştı. Ayakkabıları çıkardım, tarlanın içinden yürümeye çalıştım'' diye konuştu. 

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER