Oynatma Listesi
HABERLER

Merkez Bankası'nın faiz kararı belli oldu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini açıkladı. Peki yeni açıklanan faiz kararıyla ilgili uzmanlar ne diyor? İşte ekonomistlerden ilk açıklama...

Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (PPK), yılın beşinci toplantısında faiz değişikliğine gitmedi. Faiz oranını yüzde 14'te sabit bıraktı. . Peki yeni açıklanan faiz kararıyla ilgili uzmanlar ne diyor? İşte ekonomistlerden ilk değerlendirme...

Piyasa beklentiler doğrultusunda alınan bir karar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sefer Şener milliyet.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Piyasada son dönemdeki beklenti faizin sabit tutulmasıyla ilgili olarak netleşmesine rağmen karar metninde bir önceki metne göre ne tür farklılıklar olacağı daha önem arz hale gelmişti. Son dönemde ekonomideki gelişmeler aynı zamanda kredi derecelendirme kuruluşlarının ve son olarak da Moody’s’in Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri faiz artışından ziyade karar metninde ne tür ibarelerin yer alacağını daha önemli hale getirmiştir.

ENFLASYON VURGUSU!

Gördüğümüz kadarıyla ilk etapta her zaman olduğu gibi en önemli vurgunun enflasyon olduğunu görüyoruz.

Enflasyonla ilgili olarak küresel çapta enerji fiyatlarındaki gelişmeler, diğer taraftan gıda fiyatlarındaki gelişmeler, ayrıca Türkiye’ye özgü olmak kaydıyla ekonomik temelden yoksun fiyat artışları Merkez Bankası’nın enflasyona bakışındaki en önemli unsurları göstermektedir.

Diğer taraftan önümüzdeki dönemle ilgili olarak enflasyonda düşüşün başlaması için geçen seferki para politikası metninde olduğu gibi bugünkü metinde de küresel barış olgusuna yani jeopolitik risklere atıf yapılmış durumdadır. Buradan şunu anlıyoruz. Küresel çapta enflasyon düşüşü, Rusya, Ukrayna savaşında olduğu gibi jeopolitik risklerin ortadan kalkmasına bağlı gözükmektedir. Diğer taraftan özellikle Türkiye’de enflasyonun düşüşüyle ilgili baz etkisinin ortadan kalkması dezenflasyonist süreci başlatacak bir unsur olarak değerlendirilmektedir.

Merkez Bankası enflasyondaki düşüşü hem küresel risklerin ortadan kalkması hem de baz etkisiyle birlikte hızlanacak gözüyle değerlendirmektedir.

"GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK"

Bir önceki karar metninde ve bu karar metninde yer alan bir ifade de liralaşma olgusudur. Sürdürülebilir politika açısından liralaşma olgusu bu karar metninde de öne çıkmaktadır.

Ayrıca gördüğümüz kadarıyla yaz aylarında da makro ithiyati tedbirleri güçlendirecek adımlar atılacaktır. değerlendirme süreçleri tamamlanan politika ve likidite kararları alınacak deniliyor. Diğer ifadeyle önümüzdeki dönemle ilgili olarak yeni bir takım likidite kararlarının da örneğin kur korumalı mevduatta olduğu gibi, örneğin zorunlu karşılıklarda olduğu gibi yeni birtakım kararların alınacağı anlaşılmaktadır.

Küresel çaptaki gelişmeleri de göz önüne aldığımızda. Bir taraftan Fed’in faiz artırımları diğer taraftan Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artıracağı beklentileri, Uzak Doğu’da Güney Kore’nin faiz artırması, Rusya’nın savaş öncesi yüzde 9.5 politika faizine yaklaşarak yeniden faizleri yüzde 11 seviyesine taşıması önümüzdeki dönemde TCMB’nin faizle ilgili alacağı kararları da yeni enstrümanlarla desteklemesi gerektiğini açık olarak göstermektedir.

 

Özellikle Türkiye’ye dönük büyüme beklentilerine bakıldığında 2022 için büyümede herhangi bir sorun oluşmayacağı da göz önüne alınarak cari açık ve enflasyon durumu da gözetilerek Merkez Bankası’nın bundan sonra alacağı kararlar da piyasanın reel şartları doğrultusunda bir takım yeni düzenlemeler yapması beklenmelidir."

 

Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zeki Yılmaz ise milliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: 

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞININ BİTMESİYLE KÜRESEL ENFLASYONDA İYİLEŞME GÖRÜLÜR MÜ?

Şu anda dünya konjonktüründe Ukrayna savaşı bitince iyileşme olabileceğine yönelik beklenti yok. Mutlaka etki var ama Rusya ve Ukrayna’daki enflasyon yüzde 15 civarında. Oradaki durumlar stabil olsa bile bizdeki Üretici Fiyat Endeksinin yüzde 122 olması enflasyon üzerinde baskı yaratacaktır. Satıcılar mutlaka fiyatları yukarı yönlü hareket ettireceklerdir.

 ‘ENFLASYON BAZ ETKİSİYLE GERİLEYECEK’

Baz etkisi başlangıç dönemi alındığında etki otomatik olarak yüzde 70 olan enflasyon yüzde 58’lere gerileyecektir. Maliyet artışı çok fazla olduğu için psikolojik etki daha küçük oranlı kalacaktır diye tahmin ediyorum.

Muhtemelen enflasyon eylül ayı gibi baz etkisi nedeniyle düşebilir. Mevsimsel etkileri de dikkate almak lazım. Bahar ayları ve yaz aylarında gıda enflasyonda artış hızı yavaşlayacak bu da olumlu bir etki yapabilir.

BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE FAİZ ARTIRIMI BEKLİYOR MUSUNUZ?

Mutlaka yapılmalıdır. Merkez Bankası’nın elinde müdahaleyi yapacak araç kalmadı. Mecburen faiz silahına dönmek zorunda kalacaktır. Haziran ayından itibaren 100 ve veya 200 baz puanlık faiz artışına başlanabilir.

Konuyla ilgili Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, temel gıda ve enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adımlarında ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmektedir.

 "İLAVE TEDBİRLERLE KARARLILIKLA UYGULAMAYA DEVAM EDECEKTİR"

Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin giderek artan olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli olduğunu değerlendirmiştir. Bu çerçevede Kurul, güçlendirdiği makroihtiyati politika setini ilave tedbirlerle kararlılıkla uygulamaya devam edecektir.

"TEMİNAT VE LİKİDİTE POLİTİKA ADIMLARI DEVREYE ALINACAKTIR"

Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve güçlendirilerek sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımları devreye alınacaktır.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."

GÜNCELLENME
DETAYLARI GÖSTER