'Neden olmasın?’ dedi, Maral’ı üretti

Ünsal EREKE

Maral ile tanışmam, aslında bir kaç ay öncesine dayanıyor. İstanbul’da gerçekleştirilen ve İtalyan otomobillerinin katıldığı bir etkinlikte rastlamıştım. Kendisi, sadece kaputunun altında bulunan Fiat motoru nedeniyle orada yer almıştı. Zira İtalyanlar’la başka akrabalığı yoktu. Ne İtalyan’ların Alfa Romeo’ları, ne de Fiat’ları, onun kadar ilgi görebilmişti. Aslında başta simitçi çocuklar ve balıkçılar olmak üzere, kendisine yoğun tezahüratta bulunanlar, bu iki kişilik spor otomobilin tamamen Türk işçisinin elinden çıktığını bilselerdi, herhalde koşup, kaputuna sarılırlardı...
30’a yakın kişinin çalıştığı Maral’ın üretildiği yere gittik. Her aşaması başlı başına incelik gerektiren üretimin başında, firmanın sahibi Hasan Yurdakul bizzat duruyor. Her erkek çocuğu gibi küçüklüğünde otomobillere karşı büyük ilgi duyduğunu söyleyen Yurdakul, bunu biraz da babasına bağlıyor. Babasının o dönemde hep üstü açık arabalar kullanması, kendisinde de tiryakilik kokan bir heyecan yaratmış. Zira Hasan Bey’in garajına bugüne kadar sadece iki kişilik üstü açık sporlar girebilmiş.
Önce topladı, sonra üretti
1972’de arkadaşıyla ilk otomobil toplama macerasını yaşayan Yurdakul, bundan 6 yıl sonra, 1974 model Fiat Spider satın almış. Fakat Spider’ı toplarken orijinale sadık kalma mecburiyeti kendisini oldukça rahatsız etmiş.
O da otomobili 'kökten’ söküp, yeni baştan inşa etmiş. Bunu yaparken de, 'Ben niye kendi arabamı yapmıyorum da, başka markaları topluyorum?’ gibi bir düşünce almış Hasan Bey’i. 1992’de İngiliz Morgan otomobilini inşa etmeye başlamış. O aracı bitirdikten sonra, kendisiyle çalışan ustalara “Gelin iki tane daha yapalım" demiş. Sonra iki derken otomobiller dört olmuş...
Yurdakul, “Bir zaman sonra 10 araba siparişi ve 10 arabanın da peşin parasını cebimizde bulduk. Böylece müşterilerimizin verdiği cesaretle işi profesyonelliğe çevirmeye karar verdik. Ortaya Maral çıktı’ diyor.

Yeni marka geliyor
Hasan Yurdakul, yaptığı araçlarda önce 2.0 litrelik Ford motoru kullanmış. Şimdilerde Türkiye için üretilen modellerde 1.6 lt.’lik yerli Fiat motoru, başta Almanya olmak üzere, diğer ülkelere yaptığı ihracatta ise 2.0 lt. BMW motoru kullanıyor.
Yurdakul, geçen yıl Almanya’nın Düsseldorf kentinde bir montaj atölyesi açmış ve başına eski çalışanlarından birisini koymuş. Türkiye’den ihraç edilen motorları takılmamış araçlar, burada BMW’nin motorlarıyla hayat buluyor. Ayrıca ortak oldukları Alman firma bu araçları Almanya’nın dört bir yanındaki kendi bayilerinin showroomlarında sergiliyor.
Bununla birlikte Yurdakul, kızının adını (Nil) taşıyan “Nily" marka, iki kişilik ve sağdan direksiyonlu yeni spor otomobilinin son hazırlıklarını yapıyor. Sadece İngiliz pazarında satılacak aracın tasarımı, Yurdakul’a aitmiş. Nily’nin, bu tür otomobilleri seven İngilizler tarafından ilgi göreceğini düşünen Yurdakul, aracı gelecek yıl piyasaya sunmayı planlıyor.

Terzi usulü üretim
Maral’ın Genel Müdürü Ahmet Sokullu, üretimlerini sipariş usulü yaptıklarını, araçlarının dış görünümünün ise İngiliz Morgan otomobilinden esinlenerek yaratıldığını söylüyor. Müşterilerinden gelen talepler üzerine üretimlerini geliştirdiklerini belirten Sokullu, 'Bizden araba isteyenler, sınırsız paslanmazlık garantisi talep ediyordu. Üzerini açık bıraksa, içine yağmur yağsa bile aracın paslanmamasını istiyorlar. Bu yüzden biz de üretimimizi fiberglass’a çevirdik" diyor. İki kişilik araçta, “hiç değilse bir çanta koyabilecek kadar yer" olması yönündeki beklentilere de, aracın dış ölçülerine sadık kalıp, iç oturma planını değiştirerek cevap verebilmişler. (2004)