21.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Çağnur HATİPOĞLU
Sinema tarihinde, otomobillerin ön planda olduğu pek çok film bulmak mümkün. Tek tek yarış filmlerini bir kenara bırakırsak, Herby yani “Aşk Böceği”, katil otomobil “Christine” gibi başrolünü kendine has karakteri olan bir otomobilin oynadığı filmleri yani... Ancak tamamı kendine has karakterleri, duyguları, hikayeleri olan otomobil karakterlerinden oluşan bir film, pek rastlanır gibi değil! Animasyon bile olsa...
Önümüzdeki günlerde Türkiye’de de gösterime girecek olan “Cars” yani Türkçesiyle “Otomobiller” filmi, işte bu türden bir yapım. Pixar şirketinin yapımı olan ve gösterime girdiği Amerika’da liste başı olan Cars, insanlaştırılmış otomobillerin cirit attığı, sadece küçüklerin değil, büyüklerinde seyredebileceği türden bir komedi aslında. Üstelik seslendirilmesinde, yarışlara ve otomobillere düşkünlüğüyle bilinen ünlü oyuncu Paul Newman’ın yanı sıra Michael Keaton da yer almış.
Sally için iki marka
Film karakterlerinin yani araçların seçilmesinde büyük bir titizlik yaşanmış. Her bir araç seçilirken, otomobil müzeleri bile taranmış.
Filmin diğer bir başrol oyuncusu olan güzeller güzeli Sally’nin rolü için, önce bir Mercedes düşünülmüş. Daha sonra 2002 model Porsche 996’da karar kılınmış. Bu karar sonrası, Porsche’den de destek alınmış tabii.
Öte yandan son dönemlerde otomobillerdeki eğilimler de bu filme yansıtılmış. Örneğin klasik Amerikan otomobillerine ağır modifiyeler yapılması şeklindeki moda, bu filmde de kendisini gösteriyor. Nitekim “Ramone” (59 model Impala), ağır modifiyeli olmasına karşın galeride müşteri bekleyen bir otomobil. Buna rağmen, kendisine daha iyi bir alıcı çıkması için sürekli rengini değiştiriyor film boyunca.
Kısacası eğlenceli ve otomobil dolu bir film “Cars.” Ancak otomobillerin de duyguları ve kendilerine özgü hikayeleri olduğunu da hatırlatacak türden... Tabii onların hala cansız olduklarını düşünmüyorsanız!