06.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
MELİS GÜVENÇ / melis.guvenc@milliyet.com.tr
Miss Turkey 2008 yarışmasında birinci seçildikten sonra modelliğe başlayan, ardından “Es-Es” ve “Kirli Beyaz” dizileriyle oyunculuğa adım atan Leyla Lydia Tuğutlu’nun yıldızı “Karadayı” dizisiyle parladı. 23 yaşındaki oyuncu aynı zamanda Habertürk kanalında “HT Club” programını sunuyor. Bu arada başrollerini Cemal Hünal ve çocuk oyuncu Nisa Melis Telli’nin oynadığı, yönetmenliğini Kemal Uzun ve Mete Şener’in yaptığı, cuma günü vizyona giren “Günce” filminde çocuk bakıcısı rolüyle kamera karşısına geçti.
Tuğutlu ile oyunculuk serüveninin geçmişini ve geleceğini konuştuk.
İlk film için neden “Günce”yi seçtiniz?
“Es Es” dizisine başladığımdan beri sinema teklifleri alıyorum. Ama hem içime sinen bir proje yoktu hem de oyunculuk anlamında kendimi hazır hissetmiyordum. İçime sinecek ve yaptığım işten gurur duyacağım bir iş bekledim. Bu çok gerçekçi, tatlı bir hikayeydi. Rolümün de bana çok uygun olduğunu düşündüm ve denemek istedim. Çok gerçek ve çok doğal bir hikaye, bu yüzden çok sevileceğini düşünüyorum. Günümüzün konuları işlendiği için herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir film. Bol ağlamalı, duygusal bir film oldu.
Sizi en çok etkileyen sahne hangisiydi?
Ağlamam gereken sahnelerde gerçekten ağladım. Çünkü çok hissederek oynadım. En etkilendiğim sahnelerim Nisa’yla olanlardı çünkü bir çocuğun üzülmesine, acı çekmesine rol olsa bile dayanamıyorum.
Filme nasıl hazırlandınız?
Çocuk gelişimi üzerine bir araştırma yaptım. Psikolojik anlamda çok başka bir tarafı olduğundan çocuklara nasıl davranılır, nasıl konuşulur, çocuğun sağlık sorunu olduğunda nasıl tepki verilir, bunları araştırdım.
“Sadece modellikle bir yere gelemeyeceğimi anladım”
Siz oyunculuğa nasıl başladınız?
Benim için oyunculuk çok tesadüfi bir şey oldu. Çok küçük yaşta piyano çalmaya başladım. Konservatuvara yazılmamla hem piyano hem de solfej eğitimi alarak çok yoğun bir çocukluk geçirdim. Asıl hedefim müzisyen olmaktı. 14-15 yaşında Best Model yarışmasına girdim. “Gelecek Vaat Eden” seçildim. Müziği bıraktım ve modelliğe başladım. Daha sonra Türkiye’de sadece modellikle bir yere gelemeyeceğimi anladım. Akademik kariyer yapmak istedim. Ama çevremin de baskısıyla Miss Turkey’e girdim. Yarışmada birinci olduktan sonra teklifler geldi. Habertürk’te “HT Club”ı sunmaya başladım. Dört yıl oldu. Şu an hem üniversiteye devam ediyorum hem de oyunculuğa. Oyunculuğa “Es Es” dizisiyle başladım. Şimdi de “Karadayı”da devam ediyorum.
“Karadayı” nasıl gidiyor?
Kısa süren “Es Es” ve “Kirli Beyaz” gibi iki talihsiz işin ardından uzun soluklu bir iş çok iyi geldi. Kast benim için okul gibi. Setteki herkesten her şeyi öğrenebiliyorum.
“Aşk konusunda korkağım”
Bundan sonra hedefleriniz neler?
Çok fazla plan yapmıyorum. Sadece bir
aile kurmak ve pişman olmayacağım bir geçmişim olsun istiyorum. Arkama baktığımda iyi ki bu işleri yapmışım demek, oyunculuk anlamında kendimi geliştirmek istiyorum.
Bir gün Bergüzar Korel ve Beren Saat gibi olmayı çok istiyorum. Hedefim iyi bir oyuncu, sunucu ve anne olabilmek.
Şu anda hayatınızda biri var mı?
Uzun ilişki insanıyım ve ilişkimi çok ciddiye alırım. O yüzden çok fazla konuşmam, göstermek de istemem. Çünkü her
zaman bir şey olacağından korkarım. Zaten evlenirsem çocuğum olsun diye evlenirim. Çünkü çocuğumla birlikte
büyümek isterim.
Aşkın sizdeki tanımı nedir?
İlk görüşte aşka inanmıyorum. Tanıdıkça âşık olunabileceğine inanıyorum ki yaşadığım şeylerde bende öyle oldu. Aşkta kesinlikle saygı ve sadakat var. Âşık olduğunda mantık devre dışı kalıyor, gözün kör oluyor ama ben aşk uğruna kendimden vazgeçmem. Âşıkken çok saçma şeyler yapabiliyoruz ama çok ödün vermem.
Sizin için mantık insanıdır diyebilir miyiz?
Aslında hiç mantıklı değil, çok duygusal bir insanım. Ama aşk konusunda biraz dikkatliyim herhalde. Bu konuda biraz daha korkağım.
“Olaylar biraz daha karışacak“
“Karadayı”da geçen sezon hikaye oturdu. Artık herkes her şeyi biliyor. Bu sene biraz daha yan karakterlere yoğunlaşılacak diyebiliyorum. Daha fazla sahnem olacak. Çünkü olaylar biraz daha karışacak.